8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında hakkında dinleme kararı olan Ahmet Özal ile görüşmeye takılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmeyi bilgi notu olarak savcıya arz eden 5 polis hakkında açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmada polislerin savunmasının ardından söz alan sanık avukatı savunma yaparken, Erdoğan’ın avukatı araya girerek sözünü sürekli kesmesi üzerine mahkeme hâkimi “Burada hâkim var. Sözünü kesme. Bir değerlendirme yapılacaksa biz yaparız” diye tepki gösterdi
Duruşmaya müşteki olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya, sanık polisler Harun Atıcı, Yasin Çakmak, Mehmet Gezginci katılırken, Durak Yiğit ve Ömer Aydın sağlık raporu sundu.
15.Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmaya, Erdoğan’ın avukatı ve hâkim arasında geçen diyalog damgasını vurdu.
Polislerin savunmasının ardından söz alan sanık avukatı savunma yaparken, Erdoğan’ın avukatı araya girerek sözünü sürekli kesmesi üzerine mahkeme hâkimi “Burada hâkim var. Sözünü kesme. Bir değerlendirme yapılacaksa biz yaparız” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine avukat Özkaya, sanık avukatlarının sözüne karışmadı.
Duruşmada sanık polislerin ifadesiyle başladı. Söz alan polis memuru Harun Atıcı, şunları söyledi:
“Söz konusu dinlemeler gerçekleştiği dönemde, 8.Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın suikasta kurban gidip gitmediğini araştırıyorduk. O süreçte kabir açılmış, Adli Tıp Kurumu birkaç gün sonra raporunu açıklamak üzereydi. Bu yüzden olası müdahaleler ve gelişmeler önem arz ediyordu. Biz de bu süreçte hedef şahıs olan ve hakkında dinleme kararı bulunan Ahmet Özal’ı dinliyorduk. O dönemde, benzer birçok soruşturmada dinleme ve dinlenen isimlere yönelik konuşmaları kontrol ediyordum. Bu da binlercesinden biriydi. Dönemin Başbakanı dinlemeye takılınca, ben bunu kontrol ettim. Word dosyası olarak düzenledim. Bizim çalışma sistemimiz iki türlüdür. Organize Proje A ve Proje B olarak ayrılır. Bu tür gizli kalması gereken görüşmeler Proje A’ya atılır. Ben de bu görüşmeyi Proje A’ya attım. Soruşturmada görevli 5 polis dışında kimse bunu göremez, bilgi sahibi olamazdı. Bu bakımdan tarafımıza yöneltilen gizliliği ihlal suçu oluşmamaktadır. Ayrıca polisin görevleri arasında hangi tapenin, hangi görüşmenin imha edileceği hangisinin yazılacağı gibi bir karar vermek yoktur. Biz bunu soruşturma savcısına ilettik. Tüm bu saydığım gerekçelerle bilgi notu amirlerimizin talimatı ile hazırlanmıştır. Bunda yasaya aykırı bir husus yoktur.”
Harun Atıcı’nın savunması sürerken, Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya mahkemeden söz alarak “Siz Başbakan hakkında nasıl dinleme kararı alıyorsunuz” diye sordu. Bunun üzerine, sanık avukatı söz konusu sorunun tutanaklara geçmesini istedi ve şöyle yanıt verdi:
“Burada dinleme kararı alınan Ahmet Özal’dır. Yani hedef şahısta o’dur. Başbakan hakkında nerede dinleme kararı vardır. Ayrıca dinlemeye takılan Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Bakansa tape yapılmaz diye bir kanun yoktur. Dönemin Başbakanı'nın avukatının Başbakan hakkında dinleme kararını dosyadan bulup sunmasını istiyorum. Zira kendisi de böyle bir kararın olmadığını bilmektedir. Ancak soruyu bu şekilde neden sorduğu da açıktır. Ayrıca bilgi notu savcıya arz edilmiş, savcı bilgi notunun adliye arşivine konulması, emniyetteki suret ve dinlemenin de imhasını istemiş bu aynen uygulanmıştır. Bu polisler görevden alınınca bu bilgi notu yeni gelen savcıya ilk kez ortaya çıkıyormuş gibi yeni gelen polislerce araştırma ve inceleme yapılarak sunulmuştur.”
Bunun üzerine heyet ve salondakiler gülümsedi.
Mahkeme hâkimi ise “Ben dosyaya vakıfım. Onun nasıl sorduğu önemli değil” yanıtını verdi. Bunun üzerine sanık avukatı ise “Efendim siz dosyaya vakıfsınız ancak burada 5 aile şu an bu dava sebebiyle işsiz. Çocukları mağdur yeteri kadar söz almak ve savunma hakkımızı kullanmak istiyoruz” dedi.
O esnada, avukat Özkaya, polis Harun Atıca’ya dönerek “Başbakanın adını nasıl yazarsın” diye sordu. Atıcı, ise “Beni kimliği ilgilendirmez. Ben işimi yapıyorum. Dinlenen şahıs o değil. Dinlemeye takılmışsa, yazılır” dedi.
Yasin Çakmak savunmasında, savcılık ifadesi sırasında savcının kendisine görevi kötüye kullanmakla suçlandığını ciddi bir şey olmadığını belirterek avukata gerek olmadığını söylediğini ifade etti. Çakmak “İfadem avukat eşliğinde alınmadı. Ayrıca bana görevi kötüye kullanma dedi gizliliği ihlalden dava açtı. Yaptığım her işlem yasaya uygundur. Yasa dışı değildir. Bu benim işim” dedi.
Bir başka sanık polis ise “Bizim görevimiz sadece dinlemektir, konuşmalar soruşturmayı yapan savcıya gönderilir o değerlendirir. Emniyette bunu değerlendirme yetkisi yoktur” diye konuştu.
Sanık savunmalarının ardından Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya suçtan zarar gören olarak katılma talebinde bulunduklarını ve şikâyetçi olduklarını ifade etti. Özkaya, ayrıca suç vasfının “gizliliği ihlal”den öte olduğunu bunun değiştirilmesi için de yazılı olarak başvuracaklarını belirtti.
Sanık avukatları Erdoğan’ın katılma talebinde takdir mahkemenin derken, Ahmet Özal’ın soruşturmanın şüphelisi ve tarafı olduğu için suçtan zarar görmesinin mümkün olmadığını belirterek, katılma talebi olması halinde reddini istediler.
Hâkim, duruşmaya katılmayan Ömer Aydın ve Durak Yiğit’in bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.