Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesi, 2009'da Hakkari'de bir çocuğun kafatasını kıran polisle ilgili yeni bir karar verdi. Mahkeme, ‘kasten yaralama’ suçundan yargılanan polis memurunun dosyasını ‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçu kapsamında Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Bahadır Turan, 11 yıl sonra adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacak.
Hakkari’de 23 Nisan 2009 yılında DTP’ye yönelik operasyonlara ilişkin protesto gösterisi sırasında 17 yaşındaki S. Turan’ı tüfeğin dipçiğiyle öldüresiye döverek kafatasının kırılmasına neden olan polis memuru Bahadır Turan’ın yargılaması 11 senedir devam ediyor.
Duvar'dan Müzeyyen Yüce'nin haberine göre ilk etapta hakkında “orantısız güç kullandığı” gerekçesiyle “kasten yaralama” suçundan 5 yıldan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Turan için mahkeme, polis memurunun davranışında kasıt olmadığı gerekçesiyle olayın ‘kaza’ olduğuna hükmetti. Yerel mahkeme sanığa, “taksirle yaralama” suçundan 6 ay 7 gün hapis cezası verdi; ancak ceza iyi hal indiriminden 5 yıl ertelendi. Bu sırada da Emniyet Genel Müdürlüğü polis memuru Bahadır Turan’a orantılı güç kullanmadığı gerekçesiyle 16 ay ‘uzun süreli kıdem durdurma’ cezası verdi.
Yerel mahkemenin ‘cezasızlık’ kararına karşı Avukat Münip Ermiş, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM, 9 Kasım 2017 tarihli kararında S. Turan’ın ‘yaşama hakkının ihlal edildiğine’ oybirliği ile karar verdi. Aynı zamanda çocuğun ailesine 35 bin lira ödenmesine hükmeden mahkeme, polis Bahadır Turan’ın orantılı güç kullanmadığına karar verdi.
AYM’nin bu kararı ile ‘kasten yaralama’ gerekçesiyle yeniden yargılaması başlayan polis memuru Bahadır Turan’ın yargılandığı davanın altıncı duruşması Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık Turan, yaptığı savunmada ağır tahrik altında olduğuna işaret ederek, “Kesinlikle öldürme kastıyla hareket etmedim üzerimde piyade tüfeği ve beylik tabancam vardı; ancak bunların hiç birini kullanmadım elimdeki gaz tüfeğinin plastik kısmıyla çocuğa müdahale ettim. Ağır tahrik üzerine gelişmiş bir olaydı” ifadelerini kullandı.
Turan, olayın ardından çocuğu yerde bırakıp gitmesine ilişkin sorulan soruya ise, “Şahsı yerde bırakmamın sebebi dağılan grubun tekrar toplanmasıdır. Taşlarla üzerime geldiler, havaya ateş açtım. Kendimi korumak için şahıs yaralıyken yerde bırakmak zorunda kaldım. Diğer polis arkadaş da kaçtı” dedi.
Mahkeme, adli rapor, görüntü kayıtları ve Anayasa Mahkemesi’nin kararında belirttiği hususlar kapsamında ‘kasten yaralama’ suçu cezasını yetersiz buldu. Olayın adam öldürmeye teşebbüs suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmeden mahkeme, görevsizlik kararı verdi.
Dosyaya ilişkin görev ve yetkinin Ağır Ceza Mahkemesi’nde olduğuna dikkat çeken mahkeme, sanığın ‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan yargılanması için dosyanın Elazığ Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Kararı değerlendiren avukat Münip Ermiş, “Dosya 11 yıl sonra gerçek mahkemesinde görülecek. Davanın başından bu yana dosya güvenlik nedeniyle Isparta’ya gönderildi. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen de dosya Hakkari’ye 632 kilometre uzaklıktaki Elazığ’da görülüyor. Bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmadı” dedi.