Kanat Atkaya*
Halit Akçatepe’nin ‘Hababam Sınıfı’nda rol aldığında aslında 37 yaşında, iki çocuk babası bir aile reisi olduğunu öğrendiğimde yaşım bu şoku kaldıracak kadar ilerlemişti neyse ki!
Fakat çok şaşırmış hatta daha sonra kontrol etmiştim bu bilgiyi.
37 yaşında, deneyimli, setlerde ve tiyatro sahnesinde doğmuş, büyümüş bir oyuncunun zerrece sırıtmadan liseli bir genci canlandırması karşısında ilk madalya elbette kendisine verilir.
Severek yaptığı işi sayesinde kuşağının bütün harika isimleri gibi büyük kazançlar elde edememiş, kıt kanaat yaşamış, dara düşmese de yeteneğinin sağlaması gereken maddi imkânlardan uzak yaşamış.
Ancak toplum pek az kişiye nasip olan (Hababam’da çok vardır) bir bağlılık üretmiş, sonsuz bir saygı ve sevgiyle kucaklamıştır Akçatepe’yi de.
Yaşarken ne kadar çok sevildiğini zaten biliyordu, anlamıştır diye düşünüyorum; anlamamasına imkân yoktu.
Güzel, sıcak, temiz, bakana hemen ilk gençlik yıllarını hatırlatan siması kuşaktan kuşağa aktarılarak sevgiyle kuşatıldı.
Bir akraba gibi sevildi, kabullenildi.
Sonsuza kadar genç kaldı.
BİZ EKSİLDİK AMA ONLAR KAVUŞTU, GÜLE GÜLE GÜDÜK NECMİ