Hamas, İsrail'in Afrika Birliğine gözlemci üye olarak kabul edilmesini "şok edici ve tasvip edilmeyen" bir karar olarak değerlendirdi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Bu karar, topraklarımızdaki oluşumun (İsrail'in) meşruiyetini güçlendiriyor. Filistinlilerin haklarını ortadan kaldırmaya ve halkımıza karşı işlediği acımasız suçlara ilişkin planlarını sürdürmesine daha fazla fırsat tanıyor." ifadelerine yer verildi.
Kararın "halen sömürgecilik ve ırkçılıktan muzdarip olan Afrika kıtası ülkeleri tarafından verildiğine" dikkati çekilen açıklamada, Afrika ülkelerinden, İsrail'i Afrika Birliğinden çıkarması, hak ve adalete boyun eğinceye kadar caydırıcı yaptırımlar uygulaması istendi.
Açıklamada, İsrail'in Afrika Birliğine gözlemci üye olarak kabul edilmesi kararı "şok edici ve tasvip edilmeyen" bir durum olarak nitelendirildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, 22 Temmuz'da ülkesinin bir kez daha Afrika Birliğine gözlemci üye olarak katıldığını duyurmuştu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in Etiyopya Büyükelçisi Aleligne Admasu, 2002'den beri ilk kez Afrika Birliğine gözlemci üye olarak kabul mektubunu sundu." ifadeleri kullanılmıştı.
Afrika ile İsrail ilişkileri, kara kıtada ulusal kurtuluş hareketlerinin patlak vermesi ve Arap-İsrail çatışmasının tırmanması nedeniyle 60’lı yıllardan beri gergin bir seyirde yürüyordu.
Sahra altı Afrika ülkeleri, İsrail'in 1967 ve 1973'te Arap ülkeleriyle savaşları üzerine Tel Aviv’le ilişkilerini kesmişti. Tel Aviv, daha sonraki yıllar boyunca kıtanın birçok ülkesiyle ilişkilerini geliştirmek için büyük çabalar sarf etmişti.
İsrail Dışişleri Bakanlığına göre İsrail, Afrika'daki 46 ülkeyle ilişkilere sahip. Tel Aviv'in bu ülkelerle ticaret ve insani yardım dahil olmak üzere birçok farklı alanda kapsamlı ortaklıklar ve iş birliği bulunuyor.
Son yıllarda Çad ve Gine ile diplomatik ilişkilerini yenileyen İsrail'le, Sudan da normalleşme kapsamında diplomatik ilişkilerin tesis edildiğini duyurmuştu.
Afrika kıtasının yaşadığı açlık, fakirlik ve savaşları fırsat bilen İsrail'in, elinde bulundurduğu yüksek teknolojik veri ve güvenlik imkânlarıyla Afrika ülkelerini bir bir kendine bağlayarak, uluslararası alanda, buradan Filistin davasına verilen desteği kesme ve bu coğrafyanın zenginliklerinden faydalanma gibi bir dizi hedef güttüğü belirtiliyor.
Buna karşılık, Afrika ülkeleri de tesis edecekleri her ilişki ile İsrail'in ileri güvenlik, teknolojik ve tarımsal bilgisini elde etme çabasına katkıda bulunmasını umut ediyor.
İsrail, diplomatik ilişkilerini genişletmek, şirketleri için yeni pazarlar oluşturmak ve Filistin'e verilen desteği kırmak üzerine şekillenmiş üç hedefle Afrika'ya açılmaya çalışıyor.
Eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da daha önce yaptığı açıklamada, son dönemde İsrail ile Afrika ülkeleri arasında gelişen ilişkilere işaret ederek, "Afrika'nın kalbine ulaşmaya çalışıyoruz." ifadesini kullanmıştı.
Netanyahu ayrıca, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin siyaset sahnesinden çekilmesiyle Tel Aviv'in Afrika ile ilişkilerinin ivme kazandığını vurgulamıştı.