Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türk tasavvuf düşünürü olduğu söylenen avukat Ömer Tuğrul İnançer'in, TRT'de iftar saatlerinde canlı yayınlanan "Ramazan Sevinci" programında söylediği "Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizlik" sözlerini değerlendirdi. Üst Kurul raporunda sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiği belirtildi.
Meltem Özenç'in Hürriyet'te yer alan haberine göre CHP kontenjanından seçilen Ali Öztunç ve Süleyman Demirkan’ın muhalefetine rağmen TRT’ye ceza çıkmadı. Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Şikayete konu yayında konuk Ömer Tuğrul İnançer, anne babanın evladına helal lokma yedirmesinden bahsederken konuyu Şeyh Vefa’nın bir menkıbesiyle detaylandırmıştır. İnançer ‘hamileliği davul çalarak ilan etmek de terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 6-7-8 ay da biraz hava almak için beyinin otomobiline biner şöyle bir dolanır anne adayı kardeşimiz. Şimdi maaşallah kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuyor ayıptır ayıp. Bunun adı realizm değildir, bunun adı terbiyesizliktir’ ifadelerini kullanmıştır. İnançer, bir menkıbenin anlatımını günümüze uyarlama yaparken, hamileliğin açıkça ilan edilmesinin kendi düşüncesine göre uygun olmadığını, hamile kadınların sokakta gezmelerini estetik görmediğini belirtmiştir.
Bu ifadelerde her ne kadar hamileleri incitebilecek bir sertlik varsa da yayında, Türk Barolar Birliği başvurusunda belirtildiği şekilde hamilelere karşı aşağılama küçük düşürme onlara karşı baskı oluşturma toplumda düşmanlığa neden olacak nefret duyguları yaratma gibi unsurların bulunmadığı değerlendirilmiştir. İnançer’in konuşmasının son bölümünde bazı şeyler şimdi maşallah ‘kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor. Ayıptır ayıp. Bunun adı realizm değildir, terbiyesizliktir’ ifadelerinin ise hamilelerle ilgili olmadığı; bunun, kadın pedi reklamlarının televizyonlarda yayınlanmasından rahatsızlık duyduğu anlaşılmaktadır ki bu ifadelerde de herhangi bir kimse ya da kuruluşun hedef alınmadığı, aşağılanmadığı, hakaret edilmediği, dolayısıyla da kendisini bağlayan kişisel bir düşüncenin ifadesi olduğu değerlendirilmiştir. Bunlar ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.”
CHP Kontenjanından seçilen Ali Öztunç ve Süleyman Demirkan’ın muhalefetine diğer üyeler de aynı uzman raporundaki görüşü paylaştı ve TRT’ye ceza verilmesine gerek olmadığı kararlaştırıldı. Raporda CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve KA.DER’in (Kadın Adayları Destekleme Derneği) TRT’ye ceza verilmesi için başvurusu yer almadı.
TRT’deki bu program sonrasında Üst Kurul’a 5 bin vatandaş telefonu gelirken, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve KA.DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) TRT’ye ceza verilmesi için de RTÜK’e başvurmuştu. Konuyla ilgili kaleme alınan ortak metinde şöyle denilmişti:
“Söz konusu program izlendiğinde görüleceği üzere, programın sunucusunun ifadeleri olumlu anlamda onayladığı ve müdahalede bulunmadığı görülmüştür. Programın ırk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet özürlülük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedeniyle ayrım yapan, bireyleri aşağılayan yayınları içeremez teşvik edemez. ‘Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen kadınlara yönelik şiddeti ve kadınları istismar eden’ maddeleri ihlal ettiği kanaati ile gereğinin yapılmasını arz ederim.”