Muzaffer Gençdoğan/ANKARA
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “AKP-Cemaat kavgası” tartışmalarına neden olan 25 Ağustos 2004 tarihine ait Milli Güvenlik Kurulu Kararı’nın yürürlükte olduğunu savunarak “dün bir bavula yaslanarak iktidar olanlar, bugün başka bir bavulla yarattıkları sivil vesayette bocalıyorlar. Bu hükümet, bir bavul hükümetidir” dedi.
Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “AKP-Cemaat kavgası” tartışmalarına neden olan MGK Kararı’nın medyaya sızmasından sonra asıl konuşması gereken Başbakan Erdoğan’ın susmaya devam ettiğini savundu. “Bavulun sesi, Başbakan’a uzaktan hoş geliyor” diyen Hamzaçebi, MGK Genel Sekreteri’ni sivil yapmakla, askerin postalını giyerek onun apoletlerini takarak iktidar olmakla demokrat olunmadığını ifade etti. Akif Hamzaçebi “İstedikleri kadar belgeyi yok hükmünde saysınlar, MGK kararı o tarihten beri yürürlüktedir. Bu karara dayalı eylem planları uygulamaya konulmuştur. Sorumluluklarını gizleyemezler” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ı konuyla ilgili açıklama yapmaya çağıran Hamzaçebi, yayınlanan MGK belgesi ve eklentileriyle, Ergenekon ve internet andıcı davasının hukuki dayanağının çöktüğünü öne süren Hamzaçebi, “Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un hukuksuz şekilde hapiste tutulduğunu söyledi. 2004 yılına ait MGK kararının bugün ortaya çıkmasıyla Ergenekon davası sırasında Başbakanlığın mahkemeden belge sakladığının kanıtlandığını savundu. Akif Hamzaçebi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün itibariyle Balyoz ve Ergenekon davalarının ne kadar hukuksuz olduğu tüm çıplaklığıyla kanıtlanmıştır. Hala bu konuda tereddüt edenler, önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak yeni belgelerle gerçeği anlayacaklardır. Başbakan susarak gerçeği gizleyemez. Başbakan Erdoğan, belgeler ortaya çıktığından beri Erbakan kadar dahi dik duramadı, ilkeli bir duruş sergileyemedi. Dün bir bavula yaslanarak iktidar olanlar, bugün başka bir bavulla yarattıkları sivil vesayette bocalıyorlar. Bu hükümet, bir bavul hükümetidir.”
Dershanelerin kapatılması sorununa da değinen CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, “Dershaneler neden değil sonuçtur. Fırsat eşitliğinin olmayışı dershaneleri yarattı. Bu eşitsizlik ortadan kaldırılmadan dershaneler kapatılamaz” dedi. Dershane sorununun sadece bu kuruluşların sahibi ve işletmecilerinin değil, aynı zamanda 1 milyon 200 bin dolayında öğrencinin de sorunu olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, “Devlet okuluna giden öğrenci ile özel okula giden öğrenci arasında yaşanan fırsat eşitsizliği ile üniversiteye giriş sınavı gibi bir yarış ortadan kaldırılmadan dershanelerin kapatılması veya dönüştürülmesi mümkün değildir. Dershanelerin kapatılmasının 2 yıl ertelenmesi ise sorunun ötelenmesinden başka bir şey değildir” diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Hamzaçebi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışamaz hale gelmesinin, AKP’nin Komisyonu “ayak bağı” olarak görmesinden kaynaklandığını öne sürdü. Komisyon çalışmalarının devam etmesinden yana olduklarını kaydeden Hamzaçebi, “Bugün için toplanamıyor ama Komisyon hukuken vardır. Komisyon’un Başkanı olan Cemil Çiçek AKP’nin masadan kalktığını doğrudan söyleyemiyor, bir başka partiye söyletmek istiyor” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in liderlere yazdığı mektuba CHP yanıtının birkaç gün içinde verileceğini ifade etti.