Bugünkü Alman gazeteleri yorumlarında Türkiye ve Almanya'daki ekonomik gelişmeler ve İran ile ABD arasında tırmanan gerilime yer veriyor.Almanya'nın önemli ekonomi gazetelerinden Handelsblatt Türkiye'deki mevcut ekonomik durumu değerlendiriyor. "Türkiye yatırımcılar için kestirilemez bir ülke oldu" başlığını taşıyan yorum şöyle:"Türk hükümetinin ekonomik durgunluk karşısında hiç bir adım atmadığını söylemek yanlış olur. Zira bu konuda attığı her adım durumu daha da kötüleştiriyor çünkü yatırımıcının güveni giderek azalıyor. Ülkede neler olacağı kestirilemiyor. Yatırımcılar hükümetin her adımını yakından incelemeden olumsuz değerlendirme tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye krizde. Enflasyon neredeyse yüzde 20 düzeyinde. TL, dolar karşısında yılbaşından bu yana yüzde 8,6 değer kaybetti. Şirketler dövizle alınan krediler karşısında giderek büyüyen borç dağlarından şikayetçi. Sorunlu kredilerin oranı yüzde 4,1'e çıkmış durumda.[...] Tüm bunlar otomatikman Türkiye'ye yatırım yapmanın yanlış olacağı anlamına gelmiyor. Tüm işaretler Türk ekonomisinin uzun vadede büyüyeceğini gösteriyor. Cesareti olan buraya yatırım yapmayı gözden geçirmeli."Ressesyonun kıyısından dönen Alman ekonomisi 2019'un ilk çeyereğinde yeniden büyümeye başladı. Federal İstatistik Dairesi Almanya'nın bu yılın ilk üç ayında 2018'in son çeyreğine göre yüzde 0,4 büyüdüğünü açıkladı. 2018'in son çeyreğinde durgunluğa giren Alman ekonomisi 2018 yaz dönemindeyse yüzde 0,2 küçülmüştü. Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung'un bu konudaki yorumunda şu satırlar dikkat çekiyor:"Almanya'da gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 0,4 yükseldi. İhracat da artıyor. Yani paniğe gerek yok, Almanya yine büyüyor. Ancak buna rağmen temkinli olmakta fayda var. Zira Almanya dışardaki gelişmelerden olumsuz etkilenebilir. Bunlar arasında ABD ve Çin ayrıca ABD ve AB arasındaki ticari sorunları gösterebiliriz. Ayrıca Ortadoğu'da artan gerilim de iyiye işaret değil."Stuttgarter Zeitung ise ABD ve İran arasında tırmanan gerilimi değerlendiriyor:"Mike Pompeo, ABD'nin İran'la savaş peşinde olmadığını söyledi. Bu, şayet Amerikan Dışişleri Bakanına güvenilebilseydi hoş olurdu. Zira Pompeo, ülkesinin gerekli görürse savunmaya geçeceğini de söyledi. Ayrıca İran molla rejiminin müttefiklerinin işlediği suçlardan Tahran'ı da sorumlu tutacağını belli etti. Bu eylemlerin sayısı fazla ve hepisi de tamamıyla yönetilebilr değiller. Kısacası Pompeo barıştan dilinin ucuyla bahsetti. ABD daha çok askeri müdahale için kapıyı ardına kadar açtı diyebiliriz."Aynı konuda Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumuysa şöyle:"Washington ve Tahran arasındaki kriz birden Avrupa'nın sorunu hale gelebilir. Zamanında Henry Kissinger'in ne demişti: Avrupa ile konuşmak istediğimde kime telefon açmalıyım? AB içinde hala ortak bir dış ve güvenlik politikasının esamesi yok. Bu yönde cesur denemeleri olsa bile şu an ihtiyaç duyduğu gücü kaybediyor."DW,MK/HT© Deutsche Welle Türkçe