'Devrimci Karargâh' soruşturması kapsamında 3 yıl 9 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, OHAL dönemini değerlendirdi. Avcı, “Şu an OHAL’e hiç ihtiyacımız yok" dedi. Avcı, bir televizyon programında, “Hakim ve savcıların üzerindeki baskı kalkmalı. Hâkim, savcı güvencesi olmalı” ifadesini kullandı.
Yeni Asya'da yer alan habere göre, Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı OHAL'in oluşturduğu mağduriyetlerin boyutlarına dikkat çekerek, yargı üzerindeki baskıların kalkması gerektiğini söyledi.
Hanifi Avcı TGRT Haber’de yayınlanan bir programa konuk oldu. Avcı yaptığı değerlendirmeleri maddeler halinde twitter hesabından da paylaştı. Avcı şunları söyledi; “Darbe bahanesiyle aydınlara, akademisyenlere cezalar verdiniz. Bunun OHAL’le hiçbir ilgisi yok. Bu yapılanların hiçbir faydası yok. Darbe bahanesiyle darbeyi aşan, muhalefeti susturmaya, beğenmediğiniz insanları yok etmeye kalktınız. Dernekleri, partileri kapattınız.. Bunlar küçük uygulamalar ama büyük sıkıntılara yol açıyor, bütün iklimi zehirliyor. Bunları kaldırırsanız, Türkiye’nin önü açılır. Siz konuşan insanları içeri tıkıyorsunuz ve bunu da terör diye yutturmaya çalışıyorsunuz, bunlar terör falan değil.
Siz bir partinin yarısını içeri atmışsınız, bir partiye toplantı yaptırmıyorsunuz burada demokrasi sıkıntısı var. Bu, sorunları artırır. Olayların gelecekte kötüye gitmeyeceğinin ölçüsü bizim yaratacağımız iklime bağlı. Devlet, hükümet iyi iklim yaratırsa olaylar kötüye gitmez. İnsanlar haklarını normal yöntemlerle arayabilirlerse, hukuk önünde derdini anlatabilirlerse, demokratik meşruiyet varsa hiçbir sorun olmaz. Normal iklimi sağlayamazsak insanlardan makul hareketi bekleyemeyiz. Bu ülkede her şey normal seyrinde gider. Ama siz hukuku tıkarsanız, özgürlükleri tıkarsanız,demokrasiyi yürütmezseniz normal seyrinden çıkar. Bir ülkede demokrasi varsa, hukuk varsa, fikir ve düşünce özgürlükleri varsa o ülkede darbe olmaz.
Yaptığımız işlemler şaibeye dönüşür
En hayati görülen konuda bile sadece bugün değil, geçmiş zamandan beri yeterli tedbir alınmamış. İdari olarak da darbelere karşı yeterli tedbir alınmamış. İstihbarı birim oluşturmamış, genel kurmaya, MİT’e görev verilmemiş... Darbeler olmasın diye sosyal ve idari tedbirler alınır. Sosyal ne tedbir aldık bugüne kadar? Baktığınız zaman çok ahım şahım tedbir yok. Temel özgürlükleri genişletmek hem mevcut hükümeti hem ülkeyi rahatlatır. Şu andaki halin devamı bizi dünyada da içeride de kötü gösteriyor. Ülkemizde en temel medeni hakların uygulanmasında yanlışlar vardır. Bugün gazetecilerin fikirlerinden dolayı tutuklu yargılanması yanlıştır. Biz yargılamaları hukuk içerisinde yapmazsak, yaptığımız işlemler şaibeye dönüşür. Hiç şüphesiz bir darbe girişimi vardır ancak darbe sonrası yapılacak işlemlerin hukuk ve adalet içerisinde olmasının çok önemi vardır.
Mağdurların önünün kapatılması ciddî bir hukuk sorunu
Her yanlışa karşı çıkmaya çalıştım. İnsanların, uğradığı sıkıntılarını yargıya taşıyabilmelerinin yolunun açılması lazım. Olağanüstü hal dolayısıyla mağdurların önünün kapatılmış olması da ciddi hukuk sorunudur. Hakim ve savcıların, klasik manada hakim ve savcı güvenliğine kavuşması lazım. Darbe girişiminin başlarında belli oranda makul olan, şu safhada işlerin doğru seyrini engeller. Başlangıçta olabilir ama belli safhadan sonra hakim ve savcıların rahat çalışabilmeleri için üzerlerinde baskının kalkması lazım. Hakimlerin takipsizlik kararı vermekte sıkıntı duyduklarını görüyoruz, bir ürküntü var. Hala daha açığa alınma, göz altına alınma riski var. Hakim ve savcıların üzerindeki baskı kalkmalı, hakim, savcı güvencesi olmalı. Sıradan insanlar davalarda hemen ayıklanmalı.