Hangi spor yazarı ne dedi?

Hak ederek Rıdvan Dilmen-Milliyet Sivasspor’da hocasından, taraftarına, başkanından oyuncusuna hatta top toplayıcısına kadar herkes şampiyonluk için tam konsantre olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Düşünün ikinci golün asistini bile top toplayıcı yapıyor. Kısacası ben Sivasspor’a dün hayran kaldım. Net bir skor alan Sivas takımı maçı fazlasıyla hak ederek, Eskişehir - Beşiktaş maçını beklemeye başladı.” Helal olsun Erman Toroğlu-Hürriyet Kendi sahasında iki maç yenilen Trabzonspor’un, Sivasspor’u yenememesinin normal olduğunu kaydediyor. Sivas ve Trabzon takımlarına bakıldığında, daha fazla ayakta kalan, daha fazla koşan, ikili mücadelelerde daha güçlü olan, hücuma daha fazla adamla gelen, defansa daha çabuk dönen takımın Sivasspor olduğunu belirtiyor. Sivas seyircisinin haftaya oynanacak Gaziantep maçına akın etmesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu Sivas oradan da galibiyetle dönerse, şampiyonlukta matematiksel olmasa bile psikolojik olarak işi bitirir. Çünkü son maç G.Saray'la. Ama oraya gelene kadar Beşiktaş-F.Bahçe ve Beşiktaş-G.Saray maçları var. Yani işin rengi değişecek.” Rüya gerçek mi oluyor Ahmet Çakar-Sabah Türk Futbol tarihinde bir ilkin yaşanmasına haftalar kaldığını belirtiyor ve ekliyor: “Dünkü Trabzon galibiyetinden sonra Sivasspor hala ‘Biz şampiyon olamayız’ derse, yöneticilerine de başkanına da hatta Bülent Uygun'a da herkes güler. İç sahada Trabzon'u yendiler, G.Saray'ı yendiler, F.Bahçe'yi yendiler. Beşiktaş'a da yenilmediler. Sivas klasik futbolunu oynuyor ama haftalardır iyi oynamıyorlardı. Ancak dün ilk 20 dakikadaki goller her şeyi bitiriverdi. İşin tuhafı, Sivas'ın attığı 3 golün ikisini sağ ve sol kanat savunmacılarının kaydetmiş olması.” Sivas zorlanmadı Ömer Üründül-Sabah Sivasspor’un ligin zirvesini çok yakından ilgilendiren kritik maçı beklenenin aksine çok rahat ve farklı bir skorla kazandığını kaydediyor. Maça arzulu ve tempolu başlayan Sivas’ın, erken bir skor avantajı elde ettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Takımın yapısına uygun alışılmış kontrol futbolu için istenen ortam yakalanmıştı. Geride Bilica'nın yönetiminde, orta saha-defans bütünleşmesi ile alan daraltan savunma kurgusu tam randımanla görevini yapıyordu. Dengeli ataklarla da hücuma çıkıyorlardı. Orta sahanın biraz ilerisinde kazanılan taç atışında Trabzon savunmasının uyumasıyla ikinci gol de gelince, Sivas çok rahatladı. Devre sonuna kadar oyunu geride kabul edip garantili defans kurgusu oluştururken, karşı alandaki genişliği değerlendirebilmek için de fırsat kolladılar. İkinci yarı başında da üçüncü gol gelince artık iş bitmişti. Seyircisi ile bütünleşip iyice moral depolayan Sivas, rakibine pozisyon vermeden ve kontratak girişimlerini ihmal etmeden maçı rahatlıkla üç puanla noktaladı.” Sıradan, biçare… Gürcan Bilgiç-Sabah Tarihte hiçbir takımın, Fenerbahçe gibi sıradanlaşmayacağını kaydediyor. "Oynayın" dediğinde yüzüne bakan F.Bahçe’nin, "Koşun" dediğinde ise bir an bile duraksamayan Ankaragücü karşısında koca maçı yarım pozisyon ile tamamladığını belirtiyor ve ekliyor: “Guiza, Deivid ve Roberto Carlos sözleşme rakamlarında burunlarından kıl aldırmayan üçlü. 20. dakikadan sonra Alex de katıldı aralarına. 4 oyuncunun 3'erden, 12 milyon euro'luk tek takım gibi maliyetleri var. İş sahaya gelince, ortada yoklar. Aziz Başkan Aragones seçimi için "Kafama göre" diyordu. Sonuçlar kötü geldikçe, aslında Fenerbahçe'yi ‘sistem takımı’ yapması için getirdiklerini sızdırmaya başladılar.” İlan Uğur Meleke-Milliyet Real Madrid’de Pepe’nin ve Liverpoll’da Itandje’nin yaptıkları davranışlardan utanırken Ali Sami Yen’de bazı kabahatler işleyenlerin yaptıklarından utanmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Sabri utanmadı. Volkan utanmadı. G.Saray ya da F.Bahçe utanmadı. Ne acı ki, artık hiçbir şey yüzümüzü kızartmıyor. Hiçbir şeyden utanmıyoruz. Utanma duygumuzu kaybettik.(Ve zaten uzun yıllardır) Hükümsüzdü.” Aragones’le asla Selçuk Yula-Fotomaç Taraftarın 10. dakikadan itibaren, "Yönetim istifa" diye bağırmalarının "Aragones istifa" diye değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bir teknik adam geçen sene büyük başarılar yaşamış bir takımı bu hale getiriyorsa, burada istifaya çağırılması gereken kişi o olmalı. Yahu karşındaki takım küme düşmemek için oynayan bir ekip ve Kadıköy'e gelmiş. Sivas, Trabzon'u yenmiş. Beşiktaş, G.Saray her an puan kaybedebilir. Ama sen şu maçı alsan, nerelere geleceksin onu daha anlayamamışsın. Zaten şu ana kadar anlasan Fenerbahçe nerelerde olurdu.” Fenerbahçe’yi bırak Ankaragücü’ne bak Zeki Çol-Zaman İyi mücadele etmenin, çok kritik bir eşikte olmasına karşın sakin ama akıllı oynamanın karşılığını A.Gücü’nün gördüğünü belirtiyor ve ekliyor: “Kazanmayı hak ettiği maçı, üç önemli puanla noktaladı. Hele de bu karşılaşma öncesi aynı puanda olduğu Büyükşehir Belediyespor'un yenildiği bir günde... Şükrü Saracoğlu'nda kümede kalmak yolunda çok önemli bir adımı attı.” Halı saha futbolcuları ile olmaz Sergen Yalçın-Vatan Trabzonspor maçında galibiyeti isteyen tarafın Sivasspor olduğunu ve kazandığını kaydediyor. Sivasspor’un Trabzon kadar kolay bir rakip bulamayacağını belirtiyor. Trabzon’un ne oynadığının belli olmadığını ifade ediyor ve ekliyor: “Kanatlardan mı, ortadan mı, nereden atak yapacaklarını bile bilmiyorlar. Yaptıkları tek şey ileriye top şişirmek. Şişir şişir hiçbir şey yapma! Bu nasıl iş? Stoperler uzun top atacak, Gökhan Ünal indirecek.. Yaparsa da Yattara bir şeyler yapacak. Büyük takım böyle oynamaz. Savunma dökülünce erken goller yediler. Erken diyorum ama erken gol olmasa bile Sivasspor maçı kazanırdı. 3 gün sürse bile Sivas istediğini alırdı. Ben Ersun Yanal’ın 11’ini de tutmadım. Bir kere iki tane halı saha futbolcusu ile olmaz. Alanzinho ve Colman’ı kastediyorum. NE bir çalım atıyorlar, ne dripling var, ne savunma... Futbolcuyum, hele de yıldız oyuncuyum diye geçiniyorsan farkını göstereceksin. Yoksa çıkıp oynama daha iyi. Takımını hiç değilse yalnız bırakmazsın..” Balık baştan kokar Erdoğan Şenay-Milliyet Fenerbahçe gibi bir takımın zirvedeki amaçlarından uzakta kalıp oynamaya çalıştığı zaman içine düştüğü aciz durumların acı fotoğrafların insanların gücüne gittiğini kaydediyor. Hikmet Karaman’ın, kenardan takımını bir şef gibi kendinden emin bir şekilde yönetirken yorgun Aragones’in, kulübesi içinde şaşkın-bıkkın ve de “şu maç bir bitse” iğretliliğiyle oyuna baktığını ifade ediyor ve ekliyor: “Uzatmanın bir alemi yok... Berbat bir yenilginin ardından lafları boşuna uzatıp Fenerbahçe’nin saha içi çamaşırlarını daha da kurcalamanın bir manası kalmadı. Geçmiş zamana hafıza uzatıp futbol takımına gelip gitmişlere bir bakarsanız bu takımın bu hale gelmesinin sebeplerini ille de araştırmakta da ısrarlıysanız ‘balık baştan kokar’ atasözünü hatırlatmak isterim sizlere...” Kalemini verin tarih yazacak Ali Sami Alkış-Star Sivasspor’un Trabzonspor karşısında gole doymaz bir açlıkla yüklendiğini, oyun ciddiyetinden taviz vermediğini belirtiyor ve ekliyor: “Muhteşem oynadılar. Anadolu İhtilali’nin ayak seslerini duyuran Sivas, tarih yazmak için kalem istiyor. İmzayı bastı basacak. Yaklaşan devrim, Türkiye’yi iyi günlere götürecek.” Bitti gibi Kemal Belgin-Türkiye Dünkü oyunun Sivas penceresinden şampiyonluk maçı olduğunu kaydediyor. Trabzonspor’un ise bundan böyle bulunduğu yeri en azından koruyarak Avrupa’ya uçabilmenin yollarını arayacağını belirtiyor. Sivasspor’un, kendine göre finali, kazanarak Türk futbol tarihinde yeni bir sayfa açtığını belirtiyor ve ekliyor: “O sayfanın başında da ‘Şampiyonluk’ manşeti asılıdır. Bülent Uygun elindeki kapasitenin hem öne, hem geriye en doğru, en sağlıklı ve de rakibi en ciddi şekilde rahatsız edebilen orta sahasıyla oyuna başlayarak maçı sanki oynamadan kazandı.” Bravo Çakır Bülent Yavuz-Akşam Sivasspor-Trabzon karşılaşmasında hakem Cüneyt Çakır’ın, tribünde otursa maçın kendi kendine oynanabileceğini kaydediyor. Kaybeden için kâbus olacak maçta ne hakemlik ne de hakemliği gündeme getirecek pozisyon olmadığını ifade ediyor ve ekliyor: “Tabii ki, 'Kuralcı Çakır' bunlara fırsat vermedi. Düdükleri doğru olunca, güzel oyun ve güzel goller oldu. Ne Trabzon'un iptal edilen golü, ne de Egemen'in topa elle oynaması maça da hakeme de tesir etmedi. Çünkü verilen kararlar dedim ya hep saygındı. Hakem güven verince futbol da ne güzel oynanıyor. Aferin Çakır'a. Belli ki dersini iyi çalışmış.” Rezaletin son perdesi Ziya Şengül-Star Bu Fenerbahçe ile sevinmenin zor olduğunu kaydediyor. Takımın içinde top kontrolü yapmaktan yoksunlar olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Aralarında iki pas yapmaktan bile aciz kalır mı Fenerli olan futbolcular? Ürkek, korkak ve de yüreksiz oldukları için varsa, yoksa top ayaklarından gitsin diye şuursuz ve akıl dışı savunmadan ileriye atılan toplar... Enine, geriye, şaşkın, futbol mahsunu bir topluluk olarak çıkmışlar ortalık yere... Sonra da bekle gör ki, Fener, Fenerbahçe gibi çıksın karşına... Yazık... Hem de çok yazık Fener’i seyreden gözlere... Ne umdular, ne buldular tüm seyredenler... Umdukları olmadı, buldukları ise fos çıktı fos...” Yol geçen hanı Onur Belge-Bugün Sahada sezon başından bu yana olduğu gibi yine güçsüz, güvensiz ve içi boşalmış bir Fenerbahçe gördüğünü belirtiyor ve ekliyor: “Ankaragücü canını dişine, pençesini Fenerbahçe'ye takıyordu. Top çeviren, basıp alan, oyunu oynayan Ankaragücü'ydü. Önder, Yasin ve Ali Bilgin yetmiyormuş gibi ikinci yarıda bir de Gürhan tribünleri fıtık edenler arasına katıldı. Oysa Deniz'in sakatlanmasıyla Alex oyuna girince tribünler heyecanlanmıştı. Ama Güiza, Deivid ve diğerleri öylesine oynadı ki anlaşılır gibi değil. Sonrasındaki Alex zaten oyuna girmese de olurdu.”