Ulusal parlamentolarda cinsiyet eşitliğini yakalama yolunda dünya genelinde rekor sayıda kadın seçimlere katılıyor, siyasetin yüzünü küresel düzeyde değiştirmeye çalışıyor. Bu konuda dünya genelindeki gelişmeler, kadınları eşitliği yakalama konusunda teşvik ediyor.
Meksika'da son seçim sonrası yeni parlamentonun alt ve üst kanatlarında eşit sayıda erkek ve kadın milletvekili görev yapacak. Bu ülke tarihinde, "büyük bir dönüm noktası" olarak görülüyor.
Geçen ay işbaşına gelen İspanya hükümetinde, ülkenin demokrasiye geçmesinden bu yana ilk kez kadın bakanların sayısı erkekleri geçti.
Ve 21 Haziran'da bir kız bebek dünyaya getiren Yeni Zelanda Başbakanı Jasinda Ardern, 1990'da Pakistan Başkanı Benazir Butto'dan sonra görevdeyken doğum yapan ikinci kadın lider oldu.
2018 kadınların siyasete girmesi açısından en iyi yıl mı?
Hillary Clinton'ın ABD'de 2016'da başkanlık seçimini kaybetmesinden bir yıl sonra, ülkede her zamankinden daha çok Temsilciler Meclisi adayı oldu.
1981-1997 arasında doğanları tanımlayan Milenyum kuşağından Demokrat Alexandria Ocasio-Cortes, New York'taki ön seçimde 56 yaşındaki tecrübeli Kongre üyesi Joe Crowley'i geride bıraktı.
28 yaşındaki Cortez'in zaferi çok daha şaşırtıcıydı çünkü hiç siyaset deneyimi yoktu ve 10 dönem kongre üyeliği yapan ve Demokrat Parti liderliği için adı geçen bir ismi yendi.
Amerikan Kadın ve Siyaset Merkezi'nin 9 Temmuz'a kadarki verilerine göre çoğu Demokrat Parti'den olmak üzere 479 kadın Temsiler Meclisi üyeliğine aday oldu. 2012'de bu sayı 298 olmuştu.
Oklahoma State Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Farida Jalalzai, kadın adayların sayısındaki artışın kısmen Hillary Clinton'ın yenilgisinden kaynaklandığını, ancak Donald Trump'tan hoşlanmamalarının da bunda rol oyandığını söylüyor.
Kadınların bu kez Kongre'ye girme şanslarının yüksek olduğunu vurgulayan Jalalzai, "Genelde kadın adaylar ve seçilen kadın adayların sayısı orantılıdır, ancak her zaman değil. Kadınların oranı yüzde 2 ila 3 artmazsa şaşırırım" diyor.
Ancak şu anda Temsilciler Meclisi'nin sadece yüzde 2'sinin kadın adaylardan oluştuğu düşünüldüğünde, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hala gidilecek çok uzun bir yol var.
Kadınlar 17 Avrupa ülkesinde (Monako dahil) parlamentoların yüzde 30'dan fazlasını oluşturuyor.
2017'de dünya genelinde rekor sayıda kadın ülkelerindeki seçimlerde aday oldu. Ancak çok büyük bir değişim yaşanmadı. Meclise girmeyi başaran kadın sayısında Avrupa'da önemli mesafeler kaydedilse de, büyük kayıplar da oldu.
-Fransa Haziran 2017'de rekor sayıda kadın milletvekili seçti. 577 üyeli parlamentonun 223 sandalyesini kadın üyeler aldı.
-İspanya'da Başbakan Pedro Sanchez geçen ay 17 üyeli kabinesinin 11'ini kadınlardan oluşturdu. Sanchez, yeni ekibinin "çağdaşlaştırıcı ve avrupa yanlısı, ilerici bir toplum vizyonunu paylaştığını" söyledi.
Parlamentolararası Birlik (IPU) verileri kaydetmeye başladıkları 1997'den bu yana neredeyse tüm ülkelerde kadın milletvekili sayısının arttığını söylüyor.
20 yıl önce sadece İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka ve Hollanda'daki kadın milletvekili oranı yüzde 30'un üzerindeydi. 21 yıl sonra ise listenin başında İskandinav ülkelerini geçen Ruanda ve bazı Orta ve Güney Amerika ülkeleri var.
Bolivya, Granada, Meksika, Nikaragua, Kosta Rika ve Küba yüzde 40'tan fazla kadın milletvekili oranıyla ilk 10'da.
"Bu eğilim sürerse parlamentolarda cinsiyet eşitliğini sağlamak 250 yıl sürebilir"
Ancak IPU'daki cinsiyet ortaklığı programından Zene Hilal, son iki-üç yılda kadın ve erkeklerin eşit temsilindeki gelişimin durduğunu söylüyor.
Hilal "Biraz hayalkırıklığına uğradık ve şaşkınlık yaşadık, çünkü birkaç yıl önce yılda yüzde 0,6'lık gelişme kaydediliyordu, ancak 2016 ve 2017'de bu oran yüzde 0,1'e düştü. Bu gerçekten kaygı verici" diyor.
IPU, bu eğilim sürerse parlamentolarda cinsiyet eşitliğini sağlamanın 250 yıl süreceğini tahmin ediyor.
2018'de 11 kadın devlet ve hükümet başkanı var
Dünyanın çoğu ülkesi hiç kadın bir lidere sahip olmadı. Şu anda dünyada 11 kadın lider var.
Pew'in geçen yılki bir araştırmasında son 50 yılda 146 ülkenin 56'sında en az bir yıl bir kadın lider görev yaptı. Bunların 31'i beş yıl ya da daha az iktidarda kalırken, 10 ülkede bir yıl liderlik yaptılar.
Şu anda Angela Merkel, en uzun süre görev yapan kadın lider. Almanya Başbakanı 2005'ten beri görevde.
Şu anda üçüncü iktidar döneminde bulunan Bangladeş lideri Şeyh Hasina Wajed dışındaki tüm kadın liderler beş yıl ya da daha az süredir gröevde. Yeni Zelandlı Jacinda Ardern, İzlandalı lider Katrin Jakobsdottir ve Sırp Ana Brnabic'in üçü de 2017'de seçildiler.
Erna Solberg, 2013'te Norveç Başbakanı oldu. Namibyalı Saara Kuugonelwa 2015'te göreve geldi. Theresa May 2016'ta ikinci kadın İngiliz Başbakanı oldu, aynı yıl Myanmar'da Aung San Suu Kyi işbaşına geldi.
Ocak 2018'te seçilen Viorica Dancila ülke tarihindeki ilk kadın lider oldu. Mayıs 2018'de seçilen Mia Mottley de Barbados'un ilk kadın lideri seçildi.
Parlamentolarında kadınların temsil oranında en büyük artışı kaydeden birçok ülke cinsiyet kotaları getirdi. Arjantin 1991'de çıkarttığı yasayla kadın milletvekili sayısında minimum bir hedef koyan ilk ülkeydi.
IPU'nun araştırmasına göre, cinsiyet kotalarının geçen yıl uygulandığı 20 ülkede kadınlar parlamentonun yüzde 30'dan fazlasını oluşturdu. Kota olmayan 16 ülkede ise kadınlar parlamento sandalyelerinin sadece yüzde 15,4'ünü kazandı.
Calgary Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Profesör Susan Franceschet "On yıllardır zorlanmadıkları sürece partilerin kadın aday belirlemeyeceğini ya da istediğimiz sayıda belirlemeyeceğini gösteren kanıtları gördük" diyor.
İki tür cinsiyet kotası var. Biri yasalarda olan, yani belli sayıda kadın aday gösterilmezse ceza verilen yasal düzenleme. Bir de partilerin gönüllülük esasına dayanan kotalar var.
Profesör Franceschet'e göre gönüllü kotalar bi "salgın etkisi" yaratıyor ve diğer partiler geride kalmamak için daha çok sayıda kadın aday göstermek zorunda hissediyorlar.
Kotanın işe yaradığı ülkelerin başında Brezilya geliyor. Şu anda her 10 Brezilyalı milletvekilinden biri kadın.
IPU'ya göre, parlamentolarının alt kanadında kadınların yüzde 50'den fazla bir oranla temsil edildiği sadece üç ülke var. Bunlar Ruanda, Küba ve Bolivya. Meksika'da ise bu oran yüzde 48,6.
Ruanda listenin en başında.
Ülkenin anayasasında 2003'te yapılan değişiklikle kadınlara parlamentonun yüzde 30'u ayrıldı. O zamandan bu yana her seçimde daha fazla kadın meclise girdi.
Anayasadaki değişiklik 1994'te çoğu erkek 800 bin kişinin öldürüldüğü soykırımdan sonra yapılmıştı. Kadınlar ülkenin yeniden inşası için her alanda daha fazla rol oynadı.
Eski lideri Paul Kegame muhalefete baskıyla eleştirilse de Ruanda şu anda Afrika'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri.
IPU yetkilisi Hilal, Ruanda'nın bir başarı hikayesi olduğunu söylüyor. Parlamentoda daha çok kadın olmasının geniş etkileri olduğunu, örneğin miras yasasında artık kadınlara karşı ayrımcılık olmadığını söylüyor.
Listenin ilk dört sırasındaki Bolivya ve Meksika'da da cinsiyet kotaları var.
Bu konuda en kötü sicili olan ülkeler Yemen, Haiti, Umman, Kuveyt, Lübnan ve Tayland. Bü ülkelerin hepsinde kadın parlamenter oranı yüzde 5'ten az.
Vanuatu, Mikronezya ve Papua Yeni Gine'de hiç kadın milletvekili yok. El Salvador ve Sierra Leone gibi ülkelerdeyse kadın milletvekili sayısı bilinmiyor.
2011'de Tayland'ın ilk kadın başbakanı seçilen Yingluck Shinawatra tarih yazmıştı.
Shinavatra o dönem parlamentonun yüzde 16'sını oluşturan kadın milletvekillerinden biriydi. Ancak 2015'te azledildi ve ülkeden kaçtı. Şimdiyse kadın milletvekili oranı yüzde 5'e geriledi.
Yemen'de ise 301 üyeli parlamentoda sadece bir kadın var. Yüzde 30'luk kadın kotası getirme girişimleri sonuç vermedi.