Cumhuriyet yazarı Özgür Mumcu, "Hz. Muhammed'in intikamı alındı" sloganıyla 12 kişinin yaşamını yitirdiği Charlie Hebdo katliamına ilişkin olarak, "Sizin Peygamberiniz hangisi?" sorusuna cevap aradı. Derginin son sayısının kapağına dikkat çeken Mumcu, "Sizin peygamberiniz uğruna Kalaşnikoflarla bir mizah dergisinin basılmasından ve savunmasız insanların korkakça öldürülmesinden tatmin olacak peygamber mi? Yoksa bu katliama ağlayan ve her şeyi affeden peygamber mi?" diye sordu. "Doğrudur, katilin kimliğine ve iddiasına bakılarak bir din ve onun mensupları mahkûm edilemez" diyen Mumcu, "Terörün dini yoktur. Ama bu cümle eksiktir. İfade özgürlüğünün de dini yoktur" ifadesini kullandı.
Özgür Mumcu'nun Cumhuriyet'te "Sizin peygamberiniz hangisi?" başlığıyla yayımlanan (17 Ocak 2015) yazısı şöyle:
Uğruna Kalaşnikoflarla bir mizah dergisinin basılmasından ve savunmasız insanların korkakça öldürülmesinden tatmin olacak peygamber mi? Yoksa bu katliama ağlayan ve her şeyi affeden peygamber mi? Peygamber bunlardan hangisi? Soru bu kadar basittir. Sizce hangisi İslamın peygamberi? Katillerin peygamberi mi yoksa Charlie Hebdo’nun peygamberi mi? Charlie Hebdo katliamdan sonraki ilk sayısında nefret tuzağına düşmedi. Bir katliama ağlayan peygamberden bahsetti. Cumhuriyet de ifade özgürlüğünün yanında durdu. Peygamberini katillere rehin veren din tüccarlarına asla unutmayacakları bir ayna hediye etti. Tanrıtanımaz Charlie Hebdo’nun yazarı, bütün dostları öldürüldükten sonra,“Zannediyor musun, şayet Allah varsa, senin zevzekliğinin bu insanların parlak zekâsını yok etmesine izin verirdi?” diye isyan ediyor. Derginin öldürülen genel yayın yönetmeni, İslam adına cinayet işleyenlerin hesabının Müslümanlardan sorulmasının saçmalığından bahsediyor. Bir cinayete üzülen peygamberi de, Allah’ın bu katliama izin vermeyeceğinden bahseden satırları da, Müslümanları manyak katillerden ayıran duruşu da Charlie Hebdo’nun son sayısında görebilirsiniz. Cumhuriyet işte bunu yayımladı. Evet ifade özgürlüğünün cinayetlerle katledilmesine karşı durdu. Aynı zamanda da İslamı katillerin tekeline veren zavallılara belki bir gün anlayacakları bir mesaj verdi. Doğrudur, katilin kimliğine ve iddiasına bakılarak bir din ve onun mensupları mahkûm edilemez. Terörün dini yoktur. Ama bu cümle eksiktir. İfade özgürlüğünün de dini yoktur. Hiçbir din bir başka dine göre ifade özgürlüğünün karşısında kendinin kayırılmasını talep edemez. Bunu talep eden iman sahipleri imanlarının sağlamlığıyla övünmeyip zayıflığıyla dertlenseler yerinde olur. Onlar bu koca dünyada bir özürleri varmış gibi özel bir muamele peşinde koşabilir. Kusura kalmasınlar, bu özgüvensizliği ve ezikliği herkes savunmak zorunda değil. Kimse Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ya da Zerdüşt diye, sadece o dine mensup diye aşağılanamaz. Zaten Charlie Hebdo da bunu yapmıyordu. Ancak bir din eleştirilebilir. İslam da diğer dinler de. Bu karikatür yoluyla da yapılabilir. Hak ve özgürlükler dünyasında rencide olmama özgürlüğü yoktur. Her yazılıp çizileni beğenme hakkı da yoktur. Charlie Hebdo son sayısını Libération gazetesinin bürosunda hazırladı. Libération, Mavi Marmara saldırısından sonra İsrail’e “Korsan Devlet” manşetiyle bağırmış bir gazete. Yani okuduğundan çok yazan ezberine hayran havuz zavallılarının çalıştıklarına göre daha cesur ve hakkaniyetli bir gazete. Tarih bizi bazen ani sınavlarla sınar. Cumhuriyet bu sınavdan alnının akıyla çıkmıştır. Korkmuyor muyuz? Elbette korkuyoruz. Ne yapalım ki cesaret ancak korkmaya rağmen direnilince cesarettir. Cesur olmak zorundayız. Başkasının özgürlüğü ne kadar eksikse bizim özgürlüğümüzün de o kadar eksik kalacağını biliyoruz. Ağalar, beyler, hanımefendiler. Lafı gevelemeyin. Soru basittir. Tekrar edelim. Katillerin peygamberi mi yoksa katliama üzülen peygamber mi? Sizin peygamberiniz hangisi?