Bilgin, Türkiye Cumhuriyeti ve onun güven kaynağı Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, ''sahip olunan binlerce yıllık devlet gelenek ve tecrübesi, askeri birikimler bu kritik coğrafyada devletin bekasını sağlamak, milletin refah seviyesini yükseltmek, bölgede barış ve istikrarın temel unsuru olmak ve 'yurtta sulh, cihanda sulh' ana hedefi doğrultusunda dünya barışına azami katkıda bulunma'' yönündeki, yoğun gayretlerini azim ve kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''İçinde bulunduğumuz dönemde, çevremizde, bölgemizde ve dünyada ülkemizi de yakından ilgilendiren, önemli derecede etkileyen gelişmelerin, sürekli ve süratli biçimde gerçekleştiği, tarihin akışının hızlandığı günler yaşamaktayız. Belirsizliklerin hakim olduğu bu ortamda, asimetrik tehditlerin, güvenlik risklerinin, küresel ve bölgesel sorunların ağırlık kazandığı, yeni dengelerin kurulduğu bir süreçten geçmekte olduğumuz gerçeği, dikkate almamız gereken diğer önemli olgular olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihi tecrübemiz bize, bu coğrafyada ülkemizin bütünlüğü ve milletimizin birliğini muhafaza ederek, devletimizin çatısı altında, bayrağımızın gölgesinde hür ve bağımsız yaşamanın temel şartının güçlü olmak ile sağlanabileceğini gösterdi.''
Dünyanın bu bölgesinde güçlü devletin en etkili ve caydırıcılık yönünden en önemli unsurunun diğer milli güç unsurları ile desteklenen güçlü bir silahlı kuvvetler olduğunun da kanıtlanmış, tarihi bir gerçek olduğunu ifade eden Bilgin, ''Bu sorumluluğu yerine getirme yeteneğine sahip olduğunu Cumhuriyet tarihi boyunca, ortaya çıkan her durum ve şartta ispat eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin, gücünü oluşturan unsurların en önemlisi, yürekleri vatan sevgisi ve hizmet aşkı ile dolu olan üstün nitelik ve yetenekleriyle yüksek disipline sahip personelidir'' diye konuştu.
Nejat Bilgin, Türk Silahlı Kuvvetlerinde komutan ve subayların eğitimine verilen öneme değinerek, ''Harp Akademilerimiz, başarılı geçmişinden ve zengin birikiminden aldığı güç, Genelkurmay Başkanlığımızın direktifleri ve sağladığı imkanlar, kuvvet komutanlarımızın yakın ilgi ve destekleriyle, çağımızda her alanda yaşanan sürekli gelişim ve değişimi yakından izleyerek, çağdaş eğitim ve öğretim metotlarından ve teknolojinin sağladığı en modern vasıtalardan istifade ederek, asker ve sivil öğrencilerini, kursiyerlerini, çağımızın gereklerine, devletimizin ve milletimizin gerçeklerine, silahlı kuvvetlerimizin ve ilgili devlet kuruluşlarımızın ihtiyaçlarına uyun olarak, yetiştirmek ve kurumun sürekli gelişme ve yükselme çizgisini aynı doğrultuda devam ettirmek azim ve kararlılığındadır'' şeklinde konuştu.
Korgenel Nejat Bilgin, 2010-2011 eğitim ve öğretim yılı faaliyetlerine 22 ülkeden 69 subayın iştirak etmiş olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Bilgin, Harp Akademileri Komutanlığının, kanun ile tayin edilmiş olan görevinin, Atatürkçü düşünce sistemini tam olarak benimseyen, özellikle askeri faaliyet alanlarında uygun hareket tarzı bulma, doğru karara ulaşma ve verilen kararı en etkin şekilde uygulama yeteneği olan, çalışkanlık ve karargah subaylığı tekniklerine sahip, muhakeme ve planlama becerisi gelişmiş, lisans üstü seviyede eğitim ve öğretim alan subaylar yetiştirmek olduğunu aktardı.
Bu niteliklere sahip olan ve Harp Akademilerindeki eğitim ve öğretimlerini başarıyla tamamlayan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına mensup 170 subay ile 29 misafir askeri personelin diplomalarını alacağını kaydeden Bilgin, şunları söyledi.
''Kurmay subay olarak mezun olan subaylarımız, aynı zamanda ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri yönetimi ve liderlik konusunda da yüksek lisans diplomalarını almayı hak etmişlerdir. Bugünden itibaren, Türk Silahlı Kuvvetlerinin genç kurmay subayları olarak atandıkları, kıta, karargah ve kurumlardaki yeni görevlerinde Harp Akademilerinde edindikleri bilgi yetenek ve tecrübelerinin yanı sıra sahip oldukları vatan ve millet aşkıyla, ülkeleri için yapacakları hizmeti canları pahasına tereddütsüz yerine getirecekler. Genç kurmaylarımızı günümüzün ihtiyaçları ve geleceğe yönelik ön görüleri dikkate alarak, belirlediğimiz ana hedefler doğrultusunda, doğru ve süratli kavrama, yaratıcı düşünceyi kullanarak detaylı analiz, sentez edebilme, ifade edebilme yeteneği gelişmiş, gerçekçi değerlendirmeler yapabilen uygulanabilir kararlar verebilen, değişen durumlar karşısında inisiyatifini kullanabilen, liderlerlik niteliklerine ve temsil özelliklerine sahip askeri ve insani vasıfları taşıyan komutan ve karargah subayları olarak yetiştirdik.''
Öğrenciler adına yapılan konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner tarafından derece ile mezun olan subaylara diplomaları verildi. Ayrıca mezunlar yaş kütüğüne dönem plaketlerini çaktılar.