T24 - İki yıl Harvard Tıp’ta eğitim gören evli ve bir çocuk annesi yardımcı doçent, Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü’nde cinsel taciz ve mobbinge uğradığı gerekçesiyle Meclis’e başvurdu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesindeki “mobbing” alt komisyonlarına başvuran Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. D.Ö.D., işyerinde yıllardır “cinsel taciz” ve “mobbinge” (psikolojik şiddet) uğradığını iddia etti. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle: 2 yıl Harvard Tıp Fakültesi’nde eğitim gören Yrd. Doç. Dr. D.Ö.D, TBMM’ye yaptığı başvurusunda, aynı bölümde görev yapan Prof. Dr. M.H. tarafından defalarca, “sözlü” ve “görsel” cinsel tacize maruz kaldığı gerekçesiyle, konuyu önce yargıya taşıdığını anlattı. Tacizcinin eşi müdür oldu Yargı aşaması sürerken, üniversite yönetiminin baskılarının sürmesi üzerine konuyu hem Meclis’e hem de Cumhurbaşkanlığı’na taşıdığını belirten evli ve bir çocuk annesi olan D.Ö.D., M.H.’nin tacizleri nedeniyle birçok öğrencinin eğitimini yarıda bıraktığını savundu. D.Ö.D., olayla ilgili Enstitü Müdürü Prof. Dr. Asuman Karakaya’ya başvuruda bulunduğunu ve Karakaya’nın da konuyu rektörlük makamına ilettiğine dikkati çekti. Dilekçey göre, rektörlük, tacizci öğretim görevlisi hakkında işlem yapmak yerine, Karakaya’dan, D.Ö.D.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişinin görevden alınmasını istedi. Bunu kabul etmeyen Karakaya, görevinden istifa etti. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Karakaya’dan boşalan yere M.H.nin eşi N.H.’yi müdür olarak atarken, D.Ö.D.’ye baskılar arttı. Odasının kilidinin değiştirildiğini, bilgisayarına girişinin engellendiğini anlatan D.Ö.D., bunun üzerine olayı yargıya taşıdığını, savcılığın M.H.’nin bilgisayarına el koyduğunu, emniyette de ifadeye götürüldüğünü belirtti. Kampus ve laboratuvara alınmama tutanaklarını da komisyona suran D.Ö.D., kendisine yardım eli uzatan akademisyen arkadaşlarının da kampus dışında farklı birimlere gönderildiğini belirtti. İncelemede ortaya çıktı Suç duyurusunun ardından, savcılığın olaya el koyduğunu belirten D.Ö,D., emniyetin yaptığı incelemelerde söz konusu “cinsel” içerikli maillerin M.H.’ye ait bilgisayardan atıldığı, “bilgisayar içeriğinde ofis ortamında çekilen ve kişinin ahlaki seviyesini gösteren çıplak fotoğraflar olduğu açıkça rapor edildiğini” bildirdi. D.Ö.D., bunlar yetmiyormuş gibi M.H.’yle karşılıklı odalarda oturduklarını ve bakışları ile tacizi sürdürdüğünü belirterek, “Bu olaylar onurumu kırmış, akademik ve aile yaşamımı olumsuz etkilemiş ve bilimsel çalışmalarımı aksatmıştır” diyerek şikâyetçi oldu. Her komisyon D.Ö.D.’nin başvurularını işleme koydu. Olayın kapatılması baskıları M.H.’nin kendisine yönelik tacizlerini internet üzerinden de sürdürdüğünü ve 21 Kasım 2009’da “[email protected]” posta adresinden cinsel içerikli mesaj ve fotoğrafları gönderdiğini belirten D.Ö.D., şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji enstitüsü olan, enstitümüzde vuku bulan bu çirkin olay başta, yöneticilere şifai olarak anlatılmıştır. Ancak duyarsızlıkları ve rektörlük makamının olayın kapatılması yönündeki baskıları arka arkaya gelmiştir.”