HAS PARTİ PROGRAMINI AÇIKLADI ANKARA (A.A)

-HAS PARTİ PROGRAMINI AÇIKLADI ANKARA (A.A) - 03.11.2010 - Numan Kurtulmuş'un genel başkanlığında kurulan Halkın Sesi Partisi'nin (HAS Parti) programında, yeni Türkiye'de toplum adına söz söyleyecek ve karar verecek yegane mercinin, siyaset kurumunun kendisi olacağı vurgulandı.  Programda, ''Siyaset, bir zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı gibi başkaları üzerinde tahakküm kurma ya da kamusal süreçler aracılığıyla topluma şekil verme uğraşısı da olmayacaktır. Toplumsal mühendislik yapmayacağız ve yaptırmayacağız. Ulusal çıkar adı altında adalet, vicdan ve insan hakları ile bağdaşmayan ya bürokratik oligarşinin ideolojik tercihlerini ya da küresel güçlerin çıkarlarını yansıtan dış politikalar, partimizin siyaset felsefesine tamamen aykırıdır ve kabul edilemez'' denildi. Parti programından yapılan derlemeye göre HAS Parti, önemli dış politika ve kararlar ile önemli anlaşmaları referandum yoluyla yürürlüğe koymayı planlıyor. -''ESKİ SİYASET ANLAYIŞI KANGRENLEŞTİ''- Her yeni dönemin siyasete yeni görevler yüklediği ifade edilirken HAS Parti'nin, önümüzdeki dönemde ülkede siyasete yüklenen yeni görevleri yerine getirebilecek benzeri bir oluşumu görmediği için siyaset sahnesinde yerini aldığına vurgu yapıldı. Programda, şöyle denildi: ''Bırakın yeni dönemde siyasetten beklenen hayati görevlerin yerine getirilmesini, mevcut siyasi oluşumlarla aramızda daha siyaset anlayışımızdan başlayan derin ve köklü farklılıklar söz konusudur. Şöyle ki, siyasi tutum ve davranışların zamana ve şartlara göre değişimlere uğraması tabiidir. Ancak, ülkemizde icra olunan eski siyaset anlayışı, daha en başından kangrenleşmiş bir sorunla maluldür. Bu sorun, siyasi aktörlerin henüz nasıl bir siyaset yapacaklarını, siyasetten ne anladıklarını topluma beyan etmeden ya da 'siyaset hizmet yarışıdır' gibi ifadeler kullanarak siyasi faaliyete girişmeleridir.  Bugün ülkemiz siyasetinin sergilemiş olduğu içler acısı manzarada, siyasetin ne olduğu konusundaki muhtevasız ve yönelimsiz tutumların payı büyüktür. Partimiz, toplumumuzun ve ülkemizin, her şeyden önce siyasetten ne anladığını ortaya koyan ve bunu topluma açıkça beyan eden ilkeli bir siyasete ve siyasi heyete ihtiyacı olduğuna inanır. Bugüne kadar muhtevasız ve yönelimsiz olarak uygulanan ya da bir hizmet yarışıymış gibi takdim edilen mevcut siyaset anlayışlarının neticesi olarak demokrasi, seçkinlerin adeta bir iktidar oyununa dönüşmüş, halk da sadece sandık başında tercihini kullanan, kimin kazandığını tayin eden ama bununla yetinmesi, seçimlerin ardından evine dönmesi gereken basit bir oy makinesine indirgenmiştir.'' Partinin; demokrasiyi, yalnızca arada bir yapılan seçim, vatandaşı sadece seçmen, parti programlarını ve ideolojileri ise seçmen tercihini etkilemek için bir araç olarak gören siyaset anlayışını tümüyle reddettiği belirtilen programda, HAS Parti'nin siyasetinin, hayatın her alanında, insan olmanın, insana layık bir yaşam sürmenin doğrudan bir gereği ve neticesi olarak görüldüğüne vurgu yapıldı.  -''TOPLUM ADINA KARAR VERECEK YEGANE MERCİ SİYASET KURUMU''- ''Bürokratik oligarşinin engelleme girişimlerine, darbeci tavırlarına; bizzat siyasi aktörlerin despotik zihniyetlerine rağmen, halkın talebinin sürekli olarak demokrasinin daha da güçlendirilmesi istikametinde olduğu'' belirtilen programda, bugün gelinen noktada artık Türkiye'nin, bu mevcut siyaset anlayışı ile yoluna devam edemeyeceğine vurgu yapıldı. Halkın daha fazla özgürlük ve demokrasi istediği belirtilen programda şunlar da kaydedildi: ''Halk, siyasi temsilcilerinden demokrasi görüntüsü altında yeni vesayet düzenekleri değil, daha fazla özgürlük ve demokrasi talep etmektedirler. Halen Türkiye'de çeşitli mekanizmalarla alanı daraltılmış olan siyasete karşı biz, siyasal alanı daraltıcı ve siyaset kurumunu sınırlayıcı hiçbir düzenlemenin kabul edilemeyeceğini söylüyoruz. Ülkenin başta güvenliği, dış politikası ve ekonomisi olmak üzere hiçbir stratejik alanı, siyasetin ve dolayısıyla yurttaş iradesinin belirleyiciliğinden soyutlanamaz. Yeni Türkiye'de böyle bir siyaset anlayışı yürürlüğe konacak, toplum adına söz söyleyecek ve karar verecek yegane merci, siyaset kurumunun kendisi olacaktır. Bu kapsayıcı yeni siyaset anlayışının yürütüleceği ve asla ayrılmayacağı çerçeve ise hukuk ve adalettir. Hukuk anlayışımız da bu kapsayıcı siyaset anlayışını anayasal garanti altına alır; dolayısıyla yeni bir anayasayı en acil siyasi görev olarak kavrar.''  Partinin dış politikadaki tutumu ''Ulusal çıkar' adı altında adalet, vicdan ve insan hakları ile bağdaşmayan ya bürokratik oligarşinin ideolojik tercihlerini ya da küresel güçlerin çıkarlarını yansıtan dış politikalar, partimizin siyaset felsefesine tamamen aykırıdır ve kabul edilemezler'' ifadeleriyle özetlenirken önemli dış politika kararları ve önemli anlaşmaların referandum yoluyla yürürlüğe konulacağı bildirildi. Her vatandaşın, toplumun standartlarına uygun olarak insanca yaşama hakkına sahip olduğuna vurgu yapılan programda, ''Vatandaşlık maaşı''nın, temel bir yurttaşlık hakkı olarak hayata geçirileceği belirtildi.