İstanbul’un kültür sanat hayatına yön vermek için İBB Kültür Dairesi bünyesinde oluşturulan Kültür Sanat Platformu Danışma Kurulu'na atanan akademisyen-yazar Hasan Bülent Kahraman görevinden öznel nedenlerle ayrıldığını belirterek "Daha öğrenir öğrenmez ayrılmayı düşündüm. Çünkü çok yaygın ve hacimli çalışmalar ve üniversitedeki görevim nedeniyle yeni bir kurul üyeliğini taşıyamazdım" dedi.
Yazılı açıklama yapan Hasan Bülent Kahraman, sosyal medyada kendisinin atanmasıyla ilgili tartışmalara atfen de "Bu konuda İBB’nin eleştirilmesine de ayrıca üzüldüğümü belirtmeliyim. Hakkımda söylenenlerse kabul edilecek şeyler değildir. Bunlar dar bir bakış açısının ve eleştirel tahammülü olmayan çevrelerin görüşleridir" görüşünü dile getirdi.
Hasan Bülent Kahraman'ın açıklaması şöyle:
"Her şeyden önce İBB tarafından Kültür Sanat Platformu Danışma Kurulunun kurulmasını son derecede önemsiyorum. Kurul üyelerini kutluyorum. Eşsiz ve ebedi İstanbul’un uluslararası coğrafyada bir bütün birikimiyle bir kültür ve sanat şehri olması için bu türden çalışmalara büyük ihtiyacımız var. Kurulun kapsayıcı, kucaklayıcı bir yaklaşımla bu sonuç için çalışacağına eminim. Başarılar diliyorum.
Kurulun üyeliğine getirildiğimi basından ve birkaç gün önce bana gönderilen bir mektuptan öğrendim. Öncesinde bu konu hakkında en küçük bir bilgim yoktu. En küçük bir talebim de olmadı. Gıyabımda düşünülmüş ve verilmiş bir karardır. Bunu bir teveccüh olarak kabul ediyorum. İlgi gösterenlere müteşekkirim. Söz konusu ilginin otuz yıldan fazla bir süredir kültür sanat dünyasının çok farklı zeminlerinde yaptığım görevlere dönük bir teveccüh olduğunu düşünüyorum.
Yıllar önce Kültür Bakanlığında Danışman olarak benzeri çalışmaları yapmıştım. O günlerde hazırladığımız bazı projeler bugün dahi uygulamaya konacak düzeydedir ve uygulanması halinde çok farklı sonuçlar üreteceğine eminim. Gene bu süre zarfında sayısız kitap yazarak kültürün çok farklı çehrelerini ele aldığım gibi, müzelerin icra kurullarında, CI Sanat Fuarı İcra kurulunda, çeşitli danışma kurullarında görev yaparak herhalde bu dünyanın farklılaşmasına herhalde bir nebze de olsa katkıda bulundum.
Görevden istifa edişim tümüyle öznel nedenlerledir. Daha öğrenir öğrenmez ayrılmayı düşündüm. Çünkü belirttiğim çok yaygın ve hacimli çalışmalar ve üniversitedeki görevim nedeniyle yeni bir kurul üyeliğini taşıyamazdım. Üyeliğim kâğıt üstünde kalacaktı. Bu nedenle bahsettiğim tüm bu gelişmeleri ifade ederek istifamı Kültür Dairesi Başkanlığına sundum. Nitekim bu arada bana gelmiş benzeri danışma kurulu üyeliklerini de aynı gerekçelerle kabul edememiştim.
Bundan sonra da bu doğrultudaki çalışmalarım devam edecektir. Kültür-sanat alanı kapsayıcı, geniş ve yaygın bir tutum içinde olmalıdır. Bir o kadar da diyaloğa dayalı, farklılıklara açık, çok sesli olmak zorundadır. Bunlar yoksa zengin bir kültürel dünyadan söz etmek olanaksızdır. Doğru doğrudur. Kararın açıklanmasıyla istifa arasında geçen çok kısa sürede yazılanlar elbette üzücüdür. Onun ötesinde kırıcıdır.
Bu konuda İBB’nin eleştirilmesine de ayrıca üzüldüğümü belirtmeliyim. Hakkımda söylenenlerse kabul edilecek şeyler değildir. Bunlar dar bir bakış açısının ve eleştirel tahammülü olmayan çevrelerin görüşleridir. Ne söylendiğinden çok nerede söylendiğine bakan bir anlayışın yansımasıdır. Türkiye’deki sağ hakkında da solu hakkında da kitaplar yazdım. Türkiye’deki ilericiliği de muhafazakarlığı da anlamaya ve anlatmaya çalıştım.
Türkiye’nin bu dar çemberden çıkacağına ve çok daha olumlu, yapıcı bir anlayışa ulaşacağına yürekten inanıyorum."