T24 - Hasan Cemal, bugün kararın çıkmasının beklendiği Hrant Dink davasını yazdı. Sadece tetikçileri mahkûm etmekle adaletin yerini bulmayacağını vurgulayan Cemal, davanın sıradan bir cinayet davası olmadığını söyledi.Cemal'in Milliyet gazetesinde "Tetikçilerin arkasındaki odaklar ortaya çıkmadan bu dosya kapatılamaz" başlığı ile yayımlanan bugünkü (17 Ocak 2011) yazısı şöyle:Hrant Dink davasında bugün karar bekleniyor. Ama bu dava böyle bitmez.Cinayet dosyası böyle kapatılamaz.Sadece tetikçileri mahkum etmekle adalet yerini bulmaz bu davada.Tetikçilerin arkasında kimler var?Devletin içindeki kökler nedir?Ergenekon’la bağlantılar...Tetikçiler nasıl korundu, korunuyor?Beş yıl önce cinayet günü, cinayet saatinde ve cinayet mahallinde beş kişinin, iki sanıkla çok sayıda telefon görüşmesi yapmış olduğuna dair bulguların üstü kapatılmak mı isteniyor?O kadar çok soru var ki.Yazın şuraya:Sorular aydınlatılmadan bu dava bitmiş olmayacaktır.Bu dava sıradan bir cinayet davası değildir.Bu dava, Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından bir dönüm noktasıdır.Hrant Dink davasının avukatı Fethiye Çetin’in dediği gibi:“Bu ülkenin siyasilerine, savcılarına şunu söylemek istiyorum. Lütfen bu davayı çözün! Bu bizim ve çocuklarımızın geleceğini ilgilendiriyor. Demokratik bir ülkede yaşamak istiyorsak, önümüzün aydınlık olmasını istiyorsak şifreler elimizde. Bu şifreleri çözelim. Herkes için hukuk güvenliğinin sağlandığı demokrasiye ancak böyle ulaşabiliriz.”Şu sözler de Fethiye Çetin’in:“Hrant Dink cinayeti devletin derinliklerinde planlanmış ve uygulamaya konulmuş bir cinayet. Ve bu cinayetin belli bir hazırlık süreci var. Hazırlık sürecinde yer alan Veli Küçük, Oktay Yıldırım, Kemal Kerinçsiz gibi bir takım isimler var. Bu isimleri biz Ergenekon davasının sanıkları arasında görüyoruz. O yüzden defalarca araştırın dedik. Çünkü bir merkezden yönetildiği ve planlı bir eylemin parçası olduğu çok açık.” (Burcu Bulut’la konuşma, Yeni Şafak, 15 Ocak 2012, s. 9)Evet, planlı bir cinayet.Kökleri Ergenekon’la devletin içlerine uzanan siyasi bir cinayet...Belki de böyle olduğu içindir ki bir yerde bir kırmızı çizgi çekildi, bir sınır belirlendi ve bunların ötesine geçilemez diyen lanet olası bir irade söz konusu...Lanet olası diyorum.Çünkü bu gizli irade, bu topraklarda barış, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün tam olarak yerli yerine oturmasını çok uzun yıllardır engelliyor.Bu ‘gizli irade’ yüzünden Hrant Dink davası beş yıldır olduğu yerde sayıyor.Günahtır.Bu davanın bugün verilecek bir kararla biteceğini sanıyorsanız, aldanıyorsunuz.Bu dava böyle bitmez.Çünkü bu dava, bu topraklarda barış, demokrasi ve hukukun yerli yerine oturmasıyla birebir bağlantılı bir davadır.Ve yalnızca tetikçilerden ibaret değildir bu dava. Onların arkasında derine inen bir cinayet örgütlenmesi vardır...Bu nedenledir ki:Barış, demokrasi ve hukuk diyenler, bu davanın peşini bırakmayacaktır.Bunu bilesiniz.Perşembe günü Hrant için yürüyüş var Taksim’de, katılın bir fazla olalım!19 Ocak Perşembe günü sevgili Hrant’ı o korkunç cinayette kaybedişimizin beşinci yılı.Perşembe günü saat tam 13’te Taksim’de, (Divan Oteli’nin önünde) toplanıp Agos’a kadar yürüyeceğiz.Bu yürüyüş sessiz bir çığlık olsun. Tek sloganla, örgütsel kimlik gösterisi taşımadan, biz olarak, birey olarak, Hrant’ın yüz binlerce arkadaşından biri olarak yürüyelim...Beş yıl önce sevgili Hrant’ı ilk uğurlayışımızda bir araya gelip İstanbul sokaklarından nasıl aktıysak, bir kez daha akalım.Ve bu davanın bitmediğini, biz ‘Bitti!’ demeden de bitmeyeceğini ele güne, herkese gösterelim.Perşembe günü saat 13’de Taksim’de.Katılın bir fazla olalım!