Hasan Ferit Gedik davasında 2 kişi tahliye edildi, basın açıklaması yapmak isteyen 10 kişi gözaltına alındı

Hasan Ferit Gedik davasında 2 kişi tahliye edildi, basın açıklaması yapmak isteyen 10 kişi gözaltına alındı

Hasan Ferit Gedik'in hayatını kaybettiği Gülsuyu davasında sanıklar Doğukan Çep ve Adem Köşgensanık tahliye edildi. Duruşma salonunda gerginlik çıkarken, adliye dışında basın açıklaması yapmak isteyen gruptan 2'si kadın 8 kişi gözaltına alındı. Duruşma 21 Aralık tarihine ertelendi.

DHA'dan Arzu Kaya'nın haberine göre, Maltepe Gülsuyu'nda, 2013 yılı Eylül ayında Hasan Ferit Gedik'in hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı olaylara ilişkin davanın bugünkü duruşmasında 2 sanık tahliye edildi. Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 21. celsesi görülen kapalı duruşmaya 10'u tutuklu 18 sanık ile Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Meray, kardeşi Eriş Gedik ve tarafların avukatları katıldı. Dava sürerken, adliye dışında basın açıklaması yapmak isteyen gruptan 2'si kadın 8 kişi gözaltına alındı.

Davanın tarafı olmayanların ve izleyicilerin salona alınmadığı, yaklaşık 4,5 saat süren duruşmada yaşananlar tutanaklara yansıdı. Duruşmada söz alan Gedik ailesinin avukatı Ebru Timtik, davanın kapalı celse yapılmasına ilişkin söz alarak, "Bu dava adil bir şekilde yürüyorsa, bırakın gazeteciler ve yazarlar bu davayı izlesin. Bu kadar küfrün ve hakaretin edildiği başka bir dosya yok. Reddi hakim ve reddi heyet talebimizi yineliyoruz" dedi.

 

Reddi hakim talebi kabul edilmedi

 

Sanıklardan Şahin Eren söz alarak, "Müşteki Nuray bana küfretti, ben de ona 'Pis kadın' dedim" dedi. Anne Nuray Meray ise sanığa küfretmediğini söylerken, sanıklardan Doğukan Cep, müşteki avukatlarından Günay Dağ'a, “Cübbeli vatan haini dedim ve DHKP-C'ye küfrettim. Ne kadar DHKP-C'li varsa hepsine sinkaflı küfrettim" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin daha önce reddedildiğini belirterek, duruşma salonunun yetersiz olduğu için duruşmanın kapalı yapılmasıyla ilgili kararlarını zapta geçirdi. Duruşma salonunun küçük olmasına ilişkin yetkili makamlara yazı yazıldığını belirten mahkeme başkanı, “Yeterli salonun bulunmadığı ve tahsis edilemediği yönünde cevaplar verilmiştir. Mahkeme heyeti vicdanen rahattır. Mahkeme heyetinin taraflı olduğu yönündeki talepler sübjektif düşünceler olduğundan ve kişilerin bu düşüncelerini değiştirme imkanı olmadığından, yasalar çerçevesinde görev yapmaya çalışan mahkeme heyetinin reddini gerektirir yasal nedenler bulunmamaktadır" dedi.

 

Emrah Serbes zorla duruşma salonundan çıkarıldı

 

Bu sırada, duruşma salonunda yazar Emrah Serbes'in bulunduğu tespit edildi. Müştekilerin yanında oturan Serbes, "Dosyada mağdur veya müşteki olarak yer almıyorum. Ben yazarım. Yazarlar da tarihin tanıklarıdır. Gözlemci sıfatıyla buradayım. Davayı izlemek tarihi sorumluluğumdur" dedi. Mahkeme heyeti ise duruşmanın kapalı olduğunu ifade ederek, yazar Emrah Serbes'in duruşmadan çıkarılmasına karar verdi. Bunun üzerine Serbes, "Salondan çıkmak istemiyorum. Zorla çıkarsınlar" diye konuştu. Sanıklar duruma tepki gösterdi ve salonda tartışma çıktığı için duruşmaya kısa bir süre ara verildi. Bu sırada yazar Emrah Serbes salondan çıkarıldı.

Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Ercan Şahinkaya, mahkeme heyeti ve sanık avukatlarının tehdit altında olduğunu savunarak, "Her ne kadar sanıklarla ilgili örgüt yapısından bahsedilse de, sanık avukatları olarak dışarıda profesyonel eğitim almış, gerek İngiltere gerek Almanya tarafından destek almış bir örgütle karşı karşıyayız. Kamuoyunda da yer aldığı üzere, adliyeniz çevresinde bir takım keşiflerin yapıldığı ve eylem hazırlıkları olduğunu medyadan takip ettik. Bu davaya sahip çıkan bir örgütle karşı karşıyayız. Başımıza ne gelir, bilemiyoruz" dedi.

 

"Benim üzerime ateş ettiler, ben de kendimi korumak için ateş ettim"

 

Sanıklardan Mert Kazan, Hasan Ferit Gedik'in öldürüldüğü günü anlatarak, "Bu şahıslar toplanmış, yüzlerinde maske, ellerinde silah, 'Uyuşturucuya hayır' yürüyüşü yapıyorlarmış. Bu nasıl yürüyüş? Bunlar insan avına çıkmışlardı. Benim üzerime ateş ettiler, ben de kendimi korumak için ateş ettim. Diğer sanıkların olayla alakası yok, ben tek başıma gerçekleştirdim" dedi.

Duruşmada söz alan sanıklardan Zafer Turhan, tahliyesini talep ederek, "Kalleşçe şehit edilen polis ve askerlerimizin ailelerine Allah'tan rahmet diliyorum. Çete oluşturmak için atılan iftiraları atanlar masum değildir. Yargılandığımız kapının önüne bile polis kıyafeti giyip gelen kişilerdir. Bir çeteden söz etmek gerekirse, Ataşehir'de Hasan Ferit için öldürülen polise bakın" diye konuştu.

 

"Savcıyı öldürdükleri su tabancası mıydı? "

 

Sanıklardan Şahin Eren de, "Gülsuyu Mahallesi'ne gidin, 100 tane evden silah çıkar. Savcıyı öldürdükleri su tabancası mıydı? Buradaki insanlardan kimse bana emir veremez 'Git şunu vur' diye. Ben öldürsem, söylerdim" şeklinde konuştu.

Duruşma sonunda, mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Doğukan Çep ve Adem Köşgen'in, üzerlerine atılı suçun mahiyeti, delil durumu ve tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi. Duruşma salonunda suç içeren söz, davranış ve küfürlerle ilgili gerekli işlemlerin yapılması için, SEGBİS görüntüleri ve zabıtların Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 21 Aralık günü saat 10.00'a erteledi.