Hasan Saltık: Neşet Ertaş politikaya alet edilemez

'Bozkırın tezenesi' olarak bilinen ve geçen yıl vefat eden halk ozanı Neşet Ertaş, dün, ölümünün birinci yılında Kırşehir'deki mezarı başında anıldı. Düzenlenen anma etkinliğinde Başbakan Erdoğan'ın 'Gönül Dağı' türküsünü seslendirmesine ise Ertaş'ın telif haklarının ve Kalan Müzik'in sahibi Hasan Saltık ile Ertaş ailesi tepki gösterdi. Saltık, Neşet Ertaş'ın politikaya alet edilemeyeceğini belirtirken, aile adına konuşan Hüseyin Ertaş da, "En son bilgilendirildik. En azından önceden haberdar etseler katılmama kararı vermezdik. Herkes Neşet Ertaş'ı anabilir, gece yapabilir ama bunun politik ve ticari amaçlı kullanılması bizi rahatsız eder" dedi.

Radikal'den Ayça Örer'in haberine göre, etkinlikten son hafta haberdar olduklarını ifade eden Ertaş’ın ailesinin, ‘Bize de bu hafta haber verildi, konu mankeni gibi arandık’ dediğini aktaran Ertaş'ın albümlerinin yayıncısı Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık törene kendisinin de katılmama gerekçesini şöyle anlattı: "Bütün organisyon bittikten sonra haberdar olduk."

 

 

Ertaş’la yıllara dayalı bir ilişkisi olan Saltık, ozanın Türkiye ’ye dönmeden önce Almanya ’da çok kimsesizlik çektiğini ifade etti: “Almanya’da hep düğün salonlarında çalmış. 12 Eylül sonrası sık sık Türkiye’den ozanlar çağrılırken, Neşet Ertaş’ı gecelere hiç davet etmemişler. Sahip çıkmamışlar. Bunun acısı çok yaşamıştı. Politikadan hoşlanmaz, bir tarafa çekilmek istemezdi. Bir dönem, ‘sağcıların ozanı’ gibi algılanıyordu. Bu da onu çok rahatsız ederdi.”

Ertaş’ın Mahsuni Şerif hayranı olduğunu anlatan Saltık, bu sevgiyi şöyle dile getirdiğini söylüyor:

“Mahsuni Şerif’i çok severdi. Hep onu dinlediğini söylerdi. ‘Ben onun kadar açık olamadım ama benim türkülerimde de aynı mesajlar var’ derdi. ‘Ben halk ozanıyım’ sözünü dilinden düşürmezdi.”

Ertaş’ın Türkiye’ye döndükten sonra da politikaya mesafeli olduğunu vurgulayan Saltık’a göre, şimdi anmasının da politik isimlerle yapılması anısına uygun değil.

Saltık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki tarafa da küskündü. Doğru bildiklerini yapmaya gayret ederdi. O yüzden Almanya’da yıllarca 200 mark gibi paralara çalıştı. Düğün salonlarından çıkmadı. Türkiye’ye dönüp değeri yeniden hatırlandıktan sonra sağa sola çekmeye çalıştılar ama öyle bir düşüncesi hiç olmadı. Bana anlattığı ve çok üzüldüğü bir anısı vardı. Bir gün sahnede Pir Sultan Abdal’dan bir türkü söylemiş. İnişinde dövmüş, ‘Sen Pir Sultan Abdal’ın türküsünü ne hakla söylersin?’ demişler. Bunun sızısını yüreğinde hep taşıdığını anlatmıştı. Biz bu anma etkinliğinden bütün organizasyon bittikten sonra haberdar olduk. Telif haklarının sahibi ve yapımcısı olarak ben; ve aileyi temsilen Hüseyin Ertaş en son bilgilendirildik. En azından önceden haberdar etseler katılmama kararı vermezdik. Herkes Neşet Ertaş’ı anabilir, gece yapabilir ama bunun politik ve ticari amaçlı kullanılması bizi rahatsız eder.”