Hasankeyf’in dinamitlerle patlatılmasını engellemek için kendisini kayalıklara zincirleyen HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, eylemini sonlandırmasının ardından, hava sıcaklığının 45 dereceye çıktığını ve zincirler nedeniyle vücudunda izler oluştuğunu dile getiren Aslan, “Eylemimiz bitti sanmasınlar” dedi.
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, Hasankeyf’e yapılan “zulmü” kabullenemediğini ve bu nedenle kendisini zincirle kayalara bağladığını anlatan Aslan, “O görüntüleri izlediğimde inanamadım. ‘Görüntüler Türkiye’den olamaz, Hasankeyf’den hiç olamaz. Olsa olsa IŞİD’in ya da Taliban’ın saldırılarının görüntülerini izliyorum’dur diye düşündüm” dedi.
Görüntüleri doğruladıktan sonra gözüne uyku girmediğini anlatan Aslan, “Zincirli eylem konusunda bir kararım yoktu. Sadece açıklama yapacak ve geri dönecektim. Midyat yolu üzerindeyken böyle bir eylem yapmamın yıkımı durdurabileceğini düşündüm. Sonra oradan geri dönerek Batman'a gittim. Zincirleri tedarik ettikten sonra Hasankeyf’e geldim ve eylemime başladım” diye konuştu. Eylemin büyük destek gördüğünü ve bunun kendisine güç verdiğini söyleyen Aslan, “Bu eyleme giriştim çünkü o dinamitlerin her biri benim yüreğimde, zihnimde, belleğimde patlıyordu. Kamuoyunun vicdanında da aynı acılar vardı” ifadelerini kullandı.
Aslan, “Eylemimi ve kayaların delinişini sosyal medya hesabımdan paylaştıktan sonra kayalara delik açılması işlemi de sona erdi. Benim orada bulunduğum süreçte çalışma yapılmadı” dedi.
Hasankeyf’te hava sıcaklığının 45 dereceye çıktığını ve zincirler nedeniyle vücudunda izler oluştuğunu dile getiren Aslan, “Eylemim sürerken Barış Anneleri ve çeşitli sivil toplum örgütleri ziyaretime geldi. Eylemime bir süre ara vermemi istediler. Ben de bu talebin ardından eylemime ara verdim. Dinamitleme işlemi veya tarihi yerlere zarar verecek herhangi bir şey yapılırsa daha büyük bir kararlılıkla ve kalabalıkla Hasankeyf’e geliriz” şeklinde konuştu.
HDP’li Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hasankeyf, geceleri inanılmaz bir huzur veriyor. Daha güneş doğmadan uyanıyordum. Horoz ve kuzu sesleriyle güne başlıyordum. Anlattıklarımı yaşamak için insanların Hasankeyf’e gitmesi gerekiyor. Ben Cumhurbaşkanı ve Bakanlara çağrı yaptım, ‘Siz buraya gelirseniz, bu kararınızdan vazgeçersiniz’ dedim. Buraları yalnızca resimlerden görmüşler. İktidar, Hasankeyf’in ezelden gelen ve ebede giden yolunu kesmek istiyor. Bizim çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var. Hasankeyf’i kurtarmalıyız.”