Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören kanunda Adalet Bakanı’na tanınan özel yetkileri iptal ettikten sonra AKP hükümeti tarafından eleştirilerin hedefi haline gelen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Biz işimizi yapıyoruz, Anayasa’nın verdiği yetki çerçevesinde görevimizi yerine getiriyoruz” dedi.
Kılıç, Milliyet’e yaptığı değerlendirmede gerekçelerinin yazımı tamamlandığında kararların daha iyi anlaşılacağını vurguladı. Kılıç, HSYK’yla ilgili iptal başvurusunun gündemde olmadığı halde öne alınarak hükme bağlandığı yönündeki eleştirilere ise, “Bu doğru değil. Heyetin gündemi bir hafta önceden hazırlanır ve üyelere gönderilir. Üyeler gündemdeki konular üzerinde çalışmalarını, hazırlıklarını yapar ve sonra heyete girerler. HSYK ile ilgili konunun görüşeleceği de bir hafta önce düzenlenen gündemde yer alıyordu. Heyet üyelerine de gündem gönderilmişti. Anayasa Mahkemesi üyelerinin bilgisindeydi. Önemli olan heyet üyelerinin bilgisi olması” ifadelerini kullandı.
Haşim Kılıç'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Kılıç, “gündemdemde yoktu” tartışmasının nereden kaynaklandığı konusuna da “Bu tartışma sanıyorum Anayasa Mahkemesi sitesinde olmayışından kaynaklandı. Kamuoyunun çok ilgisini çeken bazı konuları siteye koymuyoruz. Heyet üyelerinin rahat çalışmalarını sağlamak amacıyla her konuyu siteden duyurmuyoruz. Yoksa, gündemde yer almayan bir konunun görüşülmesi söz konusu değil” sözleriyle açıklık getirdi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının geçmesiyle ilgili de “Ben evden mahkemeye, mahkemeden eve diyebileceğim bir tarzda çalışıyorum. İşimiz zaten çok yoğun. Bu konuda yapılan konuşmalar, analizler tümüyle benim dışımdaki değerlendirmelerdir” dedi.
Kılıç, daha önce Yüksek Mahkeme’nin bu karardan kısa süre önce yapılan Anayasa Mahkemesi içtüzüğünde yapılan değişikliğe dikkat çekilmesine de “Anayasada, mahkemenin çalışma usullerini belirleyebileceği belirtiliyor. Bunun için de içtüzükte değişiklik yetkisi tanınıyor. Bu yetki doğrultusunda tüzük değişikliği yapıldı. Telafisi güç ya da imkansız zararların doğabileceği durumlarda bakanlıktan savunma alınmadan karar verilmesinin önü açıldı” yanıtını vermişti.