Havaların soğumasıyla birlikte kendini gösteren hastalıklara karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yolu, yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra antioksidan yönünden zengin besinlerinde tüketilmesinden geçiyor.
Önemli antioksidanlardan biri olan C vitamini, vücuttan zararlı maddelerin atılmasında ve savunma sisteminin güçlendirilmesinde önemli bir role sahiptir. Bu vitamin; yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinlerde bol miktarda bulunmaktadır. C vitamini kaybını önlemek için salata ve meyve sularını tüketmeden hemen önce hazırlamalı ve limonu salatayı tüketeceğiniz zaman eklemeyi unutmamalısınız.
Bir diğer önemli antioksidan olan E vitamininin en zengin kaynakları; fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ile tahin gibi besinlerdir. Anti-enfeksiyon vitamin olarak da bilinen A vitamini de güçlü bir antioksidandır. Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze-meyvelerde bulunur.
Omega 3 yağ asitlerini içeren balık, balık yağı, fındık ve ceviz ile omega 9 içerikli zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlar bağışıklık sistemini olumlu etkilerler. Haftada 2-3 kez balık, 6-7 fındık, 2-3 ceviz tüketilmesi, zeytinyağlı salata ve sebze yemeklerinin her gün düzenli yenmesi bu faydalı yağ asitleri ile antioksidan vitaminlerden yararlanmanızı sağlayacaktır.
Çinko eksikliği enfeksiyonlara karşı zayıflığı da beraberinde getirmektedir. Çinko kaynakları kırmızı et ve kabuklu deniz ürünleri ile karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinler, fındık, ceviz, fıstık gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagillerdir. Haftada 2-3 kez kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri sofranızda bulundurmanızda fayda vardır.
Probiyotik ve prebiyotikler bağırsak florasını güçlendirerek mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturulmasını sağlar. Yoğurt ise içerdiği laktik asit ile mikroplara karşı koruma sağlar. Öğünlerinizde mutlaka düzenli olarak yoğurt, ayran veya kefir olmalıdır.
Sonbaharın gelmesiyle beraber fiziksel aktivite de azalmaktadır ve bunun sonucunda kabızlık sorunu ortaya çıkabilir. Bu nedenle sonbahar ve kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden biri olan kuru baklagillerin, esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna gibi tahılların ve özellikle C vitamini açısından zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.
Sıvı tüketimi vücudumuz için çok önemlidir. Sıvı eksikliğinde tüm metabolizmanızda dengesizlikler ortaya çıkmakta, hastalık halinde iyileşme gecikmektedir. Günde 10 - 12 bardak su içmeli, daha yüksek sıvı kayıplarında (ateş, ishal gibi) bu kayıplar karşılanarak, sıvı dengesi sağlanmalıdır.
Çay ve kahve yerine kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çayları tüketilmelidir. Bunların vücudumuzda etkilerini tam olarak gösterebilmesi için, tüketeceğiniz bitkilerin mutlaka doğal kurutulmuş olmasına ve çay haline getirirken de demlenme sürelerine özen göstermek gerekmektedir. C vitaminini yüksek miktarda içerenler başta olmak üzere, her öğünde düzenli olarak sebze ve meyve tüketilmelidir. Çorba gibi sıvı ağırlıklı besinler tercih edilerek, vücuttan toksik maddelerin uzaklaştırılması sıvı tüketimine özen gösterilmelidir.