Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık ve Uygulama Merkezi'nde apandisit ameliyatı olduktan sonra serviste yer olmadığı için beyin cerrahi servisine yatırılan 22 haftalık hamile Hatice Akkol (29), 13 saat sonra hastane odasında doğum yaptı. Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyette bulunan Akkol, "Yatağımın başında doğum yaptım. Çocuğumu kucağıma aldım. Sadece 45 dakika yaşayabildi" dedi.
22 haftalık hamile Hatice Akkol, iş yerinde rahatsızlanınca Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne başvurdu. Hatice Akkol, 10 Aralık'ta BEÜ Sağlık ve Uygulama Merkezi'ne sevk edildi. Kadın doğum servisinde tedavi edilen Hatice Akkol, apandisit teşhisiyle genel cerrahi servisi doktorları tarafından aynı günün akşamı ameliyata alındı. Hatice Akkol, ameliyatın ardından serviste yer olmadığı gerekçesiyle beyin ve sinir cerrahisi servisine yatırıldı. Ağrı ve sancıları bulunan Hatice Akkol, bir gün sonra hastane odasında, doğum yaptı. Kız bebeğini eline alan Hatice Akkol, serviste görevli sağlık personeli tarafından acilen ameliyata alındı. Bebek sadece 45 dakika yaşayabildi ve hayatını kaybetti. Hastane morgundan aileye teslim edilen bebeğin cansız bedeni, Rüzgarlı Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Hatice Akkol, hastaneden taburcu olduktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek bebeğinin ölümünde ihmali olan sorumlu doktor ve sağlık personelinin tespit edilerek cezalandırılması için şikayetçi oldu.
Hatice Akkol, hastane odasında saat 11.00'den doğumun gerçekleştiği gece yarısına kadar 13 saatlik zaman diliminde sancıları olduğunu söylemesine karşın, doktorların kendisiyle ilgilenmediğini iddia etti. Saat 23.00 sıralarında sağlık görevlilerinin kontrol edip gittiğini, sancılarının ameliyattan dolayı psikolojik olduğunu ileri sürdüklerini belirten Hatice Akkol, şöyle konuştu:
"Kadın doğum doktoru beni apandisit ameliyatına yolladıktan sonra hiç yanıma gelmedi. Saatlerce sancı çektim. Servis hemşireleri benim bağırmamın psikolojik olduğunu ve diğer hastaları etkilemememi istediler. Doktorları çağırdıklarını ama gelen olmadığını da söylediler. Kendi bölümü hastalarıyla ilgileniyorlardı. Gece 23.00'e kadar kimse bana müdahalede bulunmadı. Ruh sağlığı hastası olduğumu söylemeye başladılar. Kadın doğum uzmanlığı yapmış genel cerrahi uzmanı bunu bana söyledi. Bir süre sonra da ben yatağımın başucunda doğum yaptım. Çocuğumu kucağıma aldım. Sadece 45 dakika yaşayabildi. Elime geldiğinde kafasını kaldırdım. Sonra servisin ortasında sedyeye alındım. Burada bebeğin kordonu kesildi. Serviste görevli doktorlar hiç kimseye ulaşamadıklarını ve kameraları işaret ederek 'beyin cerrahinin ortasında mı doğum yapılacak' dediklerini duydum. Yani ben tam teşekküllü bir hastanede servisin ortasında kadınlık gururumun altüst olduğu, herkesin gözü önünde doğum yaptım."
Hastanede yaşadıklarının kendisinde büyük bir travma yarattığını ve bu şekilde doğumu kabul edemediğini söyleyen Hatice Akkol, "Beyin cerrahi servisi doktorları olayın ardından bana kadın doğum doktorlarının beni gözünün önünden ayırmaması gerektiğini ancak buraya yatırdıklarını ve üzgün olduklarını söyledi. Belki Allah'ın takdiri yine erken doğum olabilirdi ama bu şekilde mi olmalıydı? Süreç olarak buna razı değilim. Elimden geleni yapacağım. Daha fazla hastanede durmak istemediğim içinde ertesi gün de taburcu oldum. Kayınvalidemin ismi Mine ve Ceylin koyacaktık adını. Eşyalarını almaya başlamıştık. Çok üzgünüz" dedi.
BEÜ Sağlık ve Uygulama Merkezi yönetimi, düşük riski olan hastanın takibinin doktorlarca yapıldığını, ancak konunun araştırıldığı ve incelendiğini açıkladı. (DHA)