Çevre, toprak, su kaynakları ve havayı kirletmeden yapılan, Avrupa ülkeleri tarafından sağlıklı olması nedeniyle tercih edilen organik tarım Hatay'da her yıl yüzde 30 büyüyor. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin,kentte 10 bin 926 dekar alanda 23 farklı organik ürün çeşidinin yetiştirildiğini, bu ürünlerden organik pamuğun 5 bin 540, buğdayın 2 bin 170 dekar alanda yetiştirildiğini söyledi. Çinçin, organik domates, soğan, salatalık, limon üretiminin de alan ve miktar itibariyle hızla arttığını bildirdi. Üreticilerin artık, Avrupa ülkeleri tarafından tercih edilen ürünleri ekmeye başladığını ifade eden Çinçin, şöyle devam etti: "Organik tarım her yıl yüzde 30 oranında büyüyor. Buna paralel sertifikalı üretici sayısı da artıyor. Geçen yıl 40 civarında üretici varken, bu yıl sayı 51'e çıktı. Tarım ürünleri ihracatının yapıldığı illerin başında gelen Hatay'da üretici özellikle Avrupa'dan gelen talepleri değerlendiriyor. Avrupa'dan organik ürün talebi sürekli artıyor, bu ürünlerin tamamı, İtalya ve Almanya başta olmak üzere AB ülkelerine ihraç ediliyor." Çinçin, doğal olarak sağlıklı ürünlerin Türk tüketiciyle daha fazla buluşmasını istediklerini belirterek, şunları söyledi: "Üreticilerde hızla ihracata yönelik ürün yetiştirmeye yöneliş var. Ancak bu ürünler yüksek maliyeti nedeniyle iç piyasaya sunulan diğer ürünlerden pahalı olunca yurt içinde fazla rağbet görmüyor. Organik tarımın en büyük sorunu tarımsal ürün destekleme priminin azlığı. Üreticilerin rekabet edebilmesi ve ihracatın arttırılması için destekleme primlerinin acilen arttırılması gerekiyor. Ayrıca bu ürünlerin pazarlanabilmesi için üretici ve tüketicinin ürünler konusunda bilinçlendirilmesi lazım." Mayınlı arazide tarıma açılacakSağlıklı tüketim için maliyeti düşürmenin yanında, Suriye sınırındaki mayınlı 37 milyon metrekarelik arazinin de organik tarıma kazandırılması gerektiğine işaret eden Çinçin, "mayınlı arazilerin sınıra yakın bölgelerde tarımla uğraşan çiftçilere verilmesi halinde bölge ekonomisine büyük katkı sağlanır. Organik tarım yapan kuruluş sayısı artacağı gibi, rekabet nedeniyle fiyatalar da düşer. Tüm bunların yanında yöreye özgü ürünler ekilmesi konusunda da eğitici çalışmalar yapılması gerekiyor" diye konuştu.