(Havadan Görüntü) Martı Projesi'ne eleştiriye tazminat davası (Arşiv)

 

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) KAMUOYUNDA \"Martı Projesi\" olarak bilinen Kabataş Transfer Merkezi Projesi\'nin mimarı Hakan Kıran\'ın, projesine yönelik eleştiri makalesi yazan İstanbul Kent Savunması üyelerinden sosyal bilimci Cihan Uzunçarşılı Baysal\'a açtığı bin liralık tazminat davasına devam edildi.

 

 

 

Duruşmada dinlenen Osmanlı tarihçisi  Prof. Dr. Mahmut Cemal Kafadar, \"Dubaileştirmek kavramı son zamanlarda literatürde kullanılan bir kavram\" diyerek eleştirinin mimari literatürde gayet makul olduğunu söyledi. Davalı Cihan Uzunçarşılı Baysal ise \"Tarihi dokuya zarar veriliyorsa bunları eleştirme hakkımız vardır\" dedi. Duruşma tanık ifadesine karşı beyanlarını hazırlamaları için taraflara süre verilerek ertelendi.

 

 

 

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi\'ndeki duruşma öncesinde adliye önünde Cihan Uzunçarşılı Baysal ve Baysal\'a destek için gelen İstanbul Kent Savunması bazı üyeleri \"Yaşamı savunanlar değil, Kabataş\'ı betona gömen mimar Hakan Kıran yargılanacak\" yazılı pankart açtı. 

 

 

 

\"BU ÖZGÜR DÜŞÜNCEYİ BASKILAMAKTIR\"

 

 

 

Daha sonra basın açıklaması yapan Cihan Uzunçarşılı Baysal, şunları söyledi:

 

 

 

\"8 bin 500 yıllık bir dünya incisi kentten bahsediyoruz. Öyle bir kent ki, herhangi bir yerine bir çivi takmak için milyon kere düşünmek gerek. Şimdi bu kentin en önemli tarihi bölgelerinden birine, bir tarafında Sinan\'ın yüzük taşı gibi kondurduğu Molla Çelebi Camii, diğer yanında Balyan\'ın Valide Sultan Camii arasına bir gudubet, bir Martı Projesi bir beton martı ve iki yanına da yumurta şeklinde bir transfer merkezi yapılmak isteniyor. Ve ben bununla ilgili bir yazı yazdım. Hakan Kıran\'ın projesinin İstanbul\'u Dubaileştirdiğini, yani her yerde görülen görseli öne çıkaran, imajı öne çıkaran mimarın kendi fantazilerinden kaynaklı bu güzelim tarihi alanı mahvettiğini yazdım.\"

 

 

 

Hakan Kıran\'ın kendisi aleyhine bin liralık tazminat davası açtığını ve kendisini eleştiren herkese de dava açtığını söyleyen Baysal, \"Bu özgür düşünceyi baskılamadır\" ifadesini kullandı. Duruşmaya tanık olarak dinlenmesi için gelen Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. Mahmut Cemal Kafadar ise 29 Mayıs tarihine dikkat çekerek bugün İstanbul\'un fethinin yıldönümü olduğunu ifade etti. Kafadar, \"Yüzlerce yıllık kültür mirasının nasıl değerlendirileceği üzerine konuşuyoruz. Buna saygılı olmak meselesi var veya bunu kaale almadan yeni fantazi projelerle şehre yeni biçim kazandırmak var\" dedi. \"Dubaileştirmek şu anda akademik literatüründe sıkça kullanılan analitik bir enstrüman, araç\" diyen Kafadar, Dubaileştirme kavramının kullanılmasının son derece yerinde olduğunu da sözlerine ekledi. 

 

 

 

AÇIKLAMANIN ARDINDAN DURUŞMA GÖRÜLDÜ

 

 

 

Basın açıklamasının ardından bugün 4\'üncü celsesi görülen duruşmaya, davalı Cihan Uzunçarşılı Baysal ve avukatı Arman Yılmaz katıldı. Davacı Hakan Kıran\'ın katılmadığı duruşmada, avukatı Asil Evirgen hazır bulundu. 

 

 

 

\"GAYET MAKUL BİR ELEŞTİRİ\"

 

 

 

Duruşmada, davalı tarafın tanığı Prof. Dr. Mahmut Cemal Kafadar dinlendi. Kafadar, \"40 yıldır araştırmacıyım. Çeşitli üniversitelerde görev yaptım. Şu anda Harvard Üniversitesi\'nde öğretim görevlisiyim. 20-25 yıldır İstanbul araştırmaları yaptım. Osmanlı deyince bunun ana beyni İstanbul olarak düşünüyorum. İstanbul mimarisi bu konuda çok önemlidir. Söz konusu dergideki makaleyi okudum. Makalenin, mimari literatürde gayet makul bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. \'Dubaileştirmek\' kelimesi son zamanlarda literatürde kullanılan bir kavram. Bu projenin Osmanlı dönemi yapısına uygun olmadığını düşünüyorum. Bu makale, yasal sınırlar içinde yazılmıştır, New York Times\'ta yayımlanan makale yazıları da böyledir\" dedi. 

 

 

 

\"TARİHİ DOKUYA ZARAR VERİLİYORSA ELEŞTİRME HAKKIMIZ VARDIR\"

 

 

 

Davalı Cihan Uzunçarşılı Baysal ise \"Bu dava sayın mahkeme için de, bizim içinde bir emek kaybıdır. Her Mimar 8 bin 500 yıllık bu şehre tüy dikme, kuş dikme hakkına sahip mi? İleride torunlarımıza ne söyleyeceğiz, eleştiri hakkımız vardır. Tarihi dokuya zarar veriliyorsa bunları eleştirme hakkımız vardır\" dedi. Mahkeme, taraf avukatlarına tanık anlatımlarına karşı beyanlarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.