Hendek'deki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin ikinci bilirkişi raporu tamamlandı. 7 kişinin hayatını kaybettiği ve 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin raporda, şirket ortakları ve yetkilileri olan sanıkların asli derecede kusurlu, diğer sanıkların ise tali derecede kusurlu olduğu belirtildi. İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığı takdirde, patlamanın önlenebileceğinin de altı çizildi.
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarı Çalıca mevkiindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda meydana gelen ve 7 kişinin ölümü ile sonuçlanan patlama ve yangın olayına ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada 200 sayfalık rapordan sonra 128 sayfalık ikinci bir bilirkişi raporu hazırlandı.
Hazırlanan raporda, ilk hazırlanan rapora değinilerek Çin Mahallesi adı verilen bölümde tüzüğe aykırı şekilde üretim ve depolama yapıldığı belirtildi. Raporda, "Fabrikanın bazı bölümlerinde elektrik tesisatının mevzuata aykırı şekilde yapıldığı, statik elektrik ihtimalinin göz ardı edildiği, risk değerlendirmelerinin yapılmadığı, depoların inşasında en az güvenlik uzaklıklarının dikkate alınmadığı, duvarların yanmaz, sızdırmaz şekilde tasarlanmadığı, etraflarının sütre, duvar, tel örgü ve benzeri şekilde çevrilmediği, statik elektriğe karşı gerekli önlemlerin alınmadığı" şeklinde tespitler yer aldı.
Ayrıca, "Depolarda aşırı yığılmaların bulunduğu, depolama işleminin plansız, düzensiz ve dağınık şekilde olduğu, her bir üretim biriminde günlük bulundurulabilecek madde miktarının ne kadar olması gerektiğine yönelik herhangi bir çalışma, plan ve etkin bir denetim, gözetimin olmadığı" değerlendirildi.
Sıcak yüzeylerin patlayıcı maddeleri patlamaya erişecek ısıl değere ulaşıp ulaşamayacağının tespitinin ve kontrolünün sağlanması gerektiği belirtilen rapordaki diğer değerlendirmeler şöyle;
"Dosya kapsamında yer alan belgelerin incelenmesi sonrasında konuya ilişkin herhangi bir bilgi, veri, belge ve kayıt bulunmadığı ve dolayısıyla da konu takibinin yapılmadığı, İSG eğitimlerinin tüm çalışanlar tarafından alındığı yönünde kanaat elde edilmediği, evrakların içerisinde 2020 yılına ait iş güvenliği yıllık eğitim planı bulunmadığı, iş yerinin ‘çok tehlikeli' sınıfta faaliyet gösteren bir işyerinin olmasına rağmen kayıtlarda işçilerin ‘tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalıştırılacakların mesleki eğitimlerine' dair yönetmeliğin gerekli maddesinde sayılan belgelerin herhangi birine sahip olmadıkları tespit edildi."
Dosya kapsamında yer alan İş Sağlığı ve Güvenliği Tespit ve Tavsiye Defteri'nin de incelendiği raporda, iş güvenlik uzmanı A.B.'nin, "Çin Mahallesi olarak adlandırılan bölüme ilişkin herhangi bir tespit ve önerinin bulunmadığı hususu, çalışanların ve kendi ifadesi de dikkate alındığında adı geçen Çin Mahallesi bölümünde riskleri tespit ederek iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tespit ve önerilerde bulunmadığı, gerekli özeni göstermediği bundan dolayı da iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını yerine getirmediği" belirtildi.
İşveren tarafından, iş yerinin tehlikeli bir şekilde yapılan çalışmaların denetlenmesi ve tehlikeli çalışma şekillerinin işçilerin sağlık ve güvenliğinin tehlikeye atmayacak şekilde organize edilmesi gerektiğini belirten raporda, "Çalışma yapılan yerde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin eksiksiz şekilde alınıp alınmadığının kontrol edilmemesi, çalışanların güvenliklerini kendi inisiyatiflerine bırakılması, emniyetsiz çalışmayı önleyecek gözetimin sağlanmaması hususları dava konusu olayın gerçekleşmesinde etkili olduğu" raporlandı.
Olayda patlayıcı madde üretimi yapılan iş yerinde "önlemlerin alınmamış olması sebebiyle" fabrikanın ortağı ve yetkilisi olan Y.C. ve A.R.E.C. asli kusurlu diğer sanıklardan; H.A.V., A.A., A.Ç., A.B. ve E.Ö. tali kusurlu olarak raporlandı. Patlamaya ilişkin hazırlanan ikinci bilirkişi raporunda, "davaya konu olan olayın meydana gelmesinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığı takdirde yaşanan olayın meydana gelemeyeceği ve olayın önlenebilir olduğu, bu durumda da kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği" tespitleri yapıldı. (İHA)