Bir dönem Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta basketbol oynayan 23 yaşındaki Mehmet Şanlı, aylardır Atatürk Havaalanı'nda yatıp kalkıyor ve NBA'de oynayacağını söyleyip ABD'ye gitmek istiyor. Yaşadığı psikolojik rahatsızlık nedeniyle aylardır Atatürk Havalimanı'nda yaşadığı ortaya çıkan Mehmet Şanlı'nın dramıyla ilgili perde arkası aralanıyor.
Konuyla ilgili olarak Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu da Mehmet Şanlı’ya her türlü yardımı yapacaklarını açıkladı.
Mehmet Şanlı'nın ağabeyi Sertunç Özgüneş, Mehmet Şanlı'nın çocukluğu, basketbol hayatı ve rahatsızlığıyla ilgili Habertürk'ten Ahmet Hamdi Girgin'e konuştu. İşte Özgüneş'in ifadeleri:
"Mehmet'le babalarımız farklı, annelerimiz aynı. Üvey babamın ismi de kardeşim gibi Mehmet Şanlı. Babam, bize ve anneme şiddet gösteriyordu. Ben çocukluğumu korkudan gardropta geçirdim. Mehmet, 3 yaşındayken üvey babam, boğazından tutup balkondan atmakla tehdit ediyordu. 16 yıl önce annemin burnunu kırdığı için ayrıldılar. Hatta annem ve üvey babamın boşanma davasıyla ilgili, o dönem 'rekor tazminat' haberleri çıkmıştı.
Boşanmalarından sonra annemle yaşamaya başladık. 12 yıl önce annem Bodrum'dan İzmir'e giderken trafik kazası geçirip hayatını kaybetti. Mehmet o zaman 11 yaşındaydı. Ufak bir depresyon yaşadı ama şu anki durumuyla alakası yok. Üvey babamın (Mehmet Şanlı) akıl ve ruh sağlığı yerinde değil, bu nedenle zaten ilaçlar kullanıyor. Babasından Mehmet’e geçen bir hastalık bu. Yaşı ilerledikçe ortaya çıktı.
Üvey babam, annemle boşanmalarından sonra Lena isimli Rus bir kadınla evlendi. Lena, Mehmet'i istemiyordu. Mehmet'e devamlı rahatsızlık veriyorlardı. Mehmet daha sonra basketbola yöneldi. Basketboldaki yeteneği sayesinde koleje girdi, burs alıp yatılı okumaya başladı. Daha sonra Fenerbahçe tarafından keşfedildi. Milli Takım'a seçildi. Hatta birkaç defa NBA'den izlemek için geldiler. Basketbol oynadığı dönemde üvey babam hep yanındaydı. Onun için altın yumurtlayan tavuk gibiydi. Annemden kalan mirası ve basketboldan kazandığı paraları, üvey babam ve Lena aldı. 50 defa Mehmet'e 'Kendine bir ev al' dedim. Hastalığı ortaya çıkınca üvey babam eve almadı. Babaannesi de istemedi, o da lüks bir yalı dairesinde oturuyor, Çeşme'de yazlıkları var. Üvey babamla Mehmet'i eve alması için konuştum, bana 'sen bak' dedi. Ben de onun kendi babası olduğunu, o varken üvey kardeşi olarak benim bakmamın mantıksız olduğunu söyledim. 'Karım istemiyor' dedi."
"8 ay önce dedemden kalan bir miras için dava vardı, orada bir araya geldik. Almanya'da yaşayan Cihan dayım da oradaydı. Babası, aklına 'Cihan'ın yanına git, orada yaşarsın' diye bir fikir soktu. Dayım da elinden bir şey gelmediği için 'tamam' dedi. Tabii ki Mehmet'i almadan gitti.
Durumu çok kötüydü, evime aldım. 1.5-2 ay kadar bende kaldı, üst kat ve alt kattaki komşuları rahatsız ettiği için tekrar babasına götürdüm. Kardeşimin durumuna üzüldüğüm için sert bir şekilde ona bakmasını söyledim, bıraktım orada. Sonra arkadaşlarım aradı, 'kardeşin 10 gündür kapının önünde, bankta yatıyor' dediler. Arkadaşlarım alıp otele yerleştirmiş, 1 haftalık ücretini ödemişler, cebine para koymuşlar.
Babası aklına girmiş, 'ABD'ye git, NBA'de oynarsın' demiş. O da Atatürk Havalimanı'na gitmiş, aylardır orada kalıyormuş. Ben haberlerde gördüm. Günlerdir hüngür hüngür ağlıyorum. Ben şu an Makedonya'da yaşıyorum. Maddi imkanım olsa hasta bakıcı tutarım, bakmaya çalışırım ama katma değer olabilecek durumum da yok. Devletin bir şekilde el atmasını talep ediyorum. Ciddi bir şekilde bakılmalı. Bir süre tedaviden sonra sahalara dönebileceğine inanıyorum.
Cihan dayım havaalanında olduğunu öğrenince Almanya'dan gelmiş, Türkiye Basketbol Federasyonu'yla bağlantıya geçmiş. Ömer Onan'la konuşmuşlar, ilgilenmiş. Ev tutmuşlar, maaş bağlamışlar. Ama onun problemi parayla ilgili değil, önüne trilyon koysanız bir işe yaramaz. Akli dengesi yerinde olmadığı için ev verilmesindense Bakırköy'de ya da bu tip bir hastanede bakıma ihtiyacı var. Devletin bu konuya el atmasını bekliyorum. Ben bu haberlerin üstünden kendime pay çıkarmak istemiyorum. Pırlanta gibi bir çocuk, kimseye zarar verecek değil. Havaalanında birine en ufak bir şey yapsa kim bu çocuğa sahip çıkacak?
Şu anda İstanbul'dayım, sabah saatlerinde havaalanındaydım. Mehmet'i bulmaya çalıştım ama bulamadım. Polislerin götürdüğünü söylediler."
Haber yapılmasının ardından, Türkiye’nin her yerinden duyarlı vatandaşlar TAV santralini arayarak Mehmet Şanlı’ya yardım etmek istediklerini söyledi. Yardım yapmak için hesap numarası isteyen birçok yardımsever, Şanlı’ya nasıl yardım edebileceğini öğrenmeye çalıştı. Mehmet Şanlı’nın yaşadığı dramın duyulmasının ardından, Atatürk Havalimanına gelen Fenerbahçe yetkililerinin yardım taleplerini kabul etmedi.