''HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU''NUN 10. YILI İSTANBUL (A.A)

-''HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU''NUN 10. YILI İSTANBUL (A.A) - 19.12.2010 - Eski Bayrampaşa Cezaevi önünde toplanan çeşitli gruplar, 19 Aralık 2000 yılında gerçekleştirilen ''Hayata Dönüş Operasyonu''nu protesto etti. Çağdaş Hukukçular Derneği, Hukuk Dernekleri Platformu, Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Dernekleri ve Halk Cephesi üyeleri, eski Bayrampaşa Cezaevi önünde farklı saatlerde toplanarak, basın açıklaması yaptılar. Gruplara destek veren HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 19 Aralık 2000 tarihinde bazı cezaevlerinde yaşanan olayları bitirmek için devlet ile mahkumlar arasında ara buluculuk yaptığını belirtti. Kendisinin, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit tarafından görevlendirildiğini anlatan Bekaroğlu, 4 kişilik bir grupla devlet ve mahkumlar arasında ara buluculuk yaptığını belirterek, ''Biz mahpuslarla devlet görevlileri arasında sorunu çözmeye çalışırken, burada bir an evvel ölüm oruçları bitsin diye uğraşırken, aynı devletin farklı birimleri, güvenlik birimleri, ceza ve tevkif evleri, operasyona karar verdi'' dedi. -''ASIL SORUMLULAR...''- Bekaroğlu, olayın, Türkiye'deki sistemi göstermesi açısından çok önemli olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: ''En son açılan davada, bu katliamın sorumlusu olarak 2 astsubayı gösterdiler. Bu astsubaylardan biri Güneydoğu'daki bir çatışmada şehit olmuş, diğeri ise ordudan ihraç edilmiş ve yurt dışına kaçmış. Bunun yanında da 30'a yakın asker sorumlu tutulmuş. Esas sorumlular bu kararı verenlerdir. Adalet ve İçişleri bakanlarıdır, jandarma görevlileridir. Ceza ve tevkif evleri görevlileri ile emniyet görevlileridir. Buradaki operasyona komuta eden komutanlardır. Askerler, düşmanları ortadan kaldırmak için eğitilirler. Burada askerlere emredildi, 'Orada düşman var. Onları ortadan kaldırın' dendi. Askerler de onları ortadan kaldırdılar.  Böyle bir durumda emri verenler yargılanmıyor, askerler yargılanıyor. Bu da Türkiye'deki hukuk sisteminin nerede olduğunu gösteriyor. Benim kanaatim o gün yapılan operasyon sadece mahpuslara yapılmadı, Türkiye toplumuna yapıldı. Ondan sonraki gelişmeler de bu operasyonla başladı diye düşünüyorum. Eğer bu cezaevlerinde bu olayları yapanlar yargılanmıyorsa, Türkiye'de adalet yerlerde sürünüyor demektir. Bu yargılamalar başlayana kadar, burada yapılan anmaları, toplantıları şahsım adına desteklemeye devam edeceğimi belirtmek isterim.'' Bazı gruplar, eski cezaevi kapısı önüne karanfil bırakırken, bazıları da operasyonları tiyatro oyunlarıyla protesto etti. Gruplar, protestolarının sona ermesinin ardından olaysız bir şekilde dağıldı. -TAYAD, F TİPİ CEZAEVLERİNİ PROTESTO ETTİ Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği, (TAYAD)  F tipi cezaevlerini protesto amaçlı gösteri düzenledi.   TAYAD üyelerinden oluşan 80 kişilik grup, Tekirdağ F Tipi Cezaevi önünde basın açıklamasında bulundu.  Açıklamada, Türkiye'de cezaevlerinde hak ihlalleri, tecrit ve katliamların sistematik bir şekilde devam ettirildiği ileri sürüldü.  Konuşmaların ardından grup, sloganlar atarak olaysız şekilde dağıldı.  -SİNCAN CEZAEVİ ÖNÜNDE EYLEM Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi üyeleri, 19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine yönelik düzenlenen ''Hayata Dönüş Operasyonu''na dikkat çekmek amacıyla eylem yaptı. Sincan Cezaevi önünde toplanan grup adına yapılan açıklamada, söz konusu operasyonda 28 tutuklu ve hükümlünün öldüğü, yüzlercesinin yaralandığı ifade edildi. Açıklamada, olayla ilgili ancak 10 yıl sonra dava açıldığı dile getirilerek, ''Bu 10 yıllık araştırmada, savcılık sadece 39 jandarma görevlisi hakkında 'insan öldürmeye teşebbüs etmek, faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek' suçlarından dava açtı. Operasyonun asıl sorumluları ise terfi ettirilerek korunmaya devam edilmektedir'' denildi. Olayı anlatan tutuklu ve hükümlü mektuplarının yok edildiği öne sürülen açıklamada, operasyonu eleştirenlerin ise ceza ve hukuk davalarıyla ''susturulmaya çalışıldığı'' savunuldu. Açıklamanın ardından bir süre sloganlar atan grup üyeleri, daha sonra cezaevi önünden ayrıldı.