Mısır'daki şampiyonada müsabaka esnasında fenalaşarak hayatını kaybeden tekvandocu Seyithan Akbalık'ın babası Erdal Akbalık konuştu. Akbalık, "Kalp rahatsızlığı ile ilgili doktorların ilaçları aksatmaması gerektiği yönündeki tavsiyeye uymuyordu. Maçtan önce de yine unutmuş olabilir. Rahatsızlığını kulüpleri biliyordu ama federasyona söylemedi" dedi.
Milli tekvandocu 21 yaşındaki Seyithan Akbalık’ın, Mısır’da müsabaka sırasında hayatını kaybetmesinin ardından baba Erdal Akbalık, madalyalarıyla poz verdiği oğlunun hem sağlığı hem de spora başlamasıyla ilgili önemli ayrıntılarını Doğan Haber Ajansı'dan Celal Demirbilek'e anlattı. Oğlunun küçükken çekingen tavrından sıyrılması için tekvandoya kendisinin başlattığını söyleyen Akbalık, "Ondan sonra bu spora aşkla bağlandı. Kalp rahatsızlığı ile ilgili doktorların ilaçları aksatmaması gerektiği yönündeki tavsiyeye uymuyordu. Maçtan önce de yine unutmuş olabilir. Rahatsızlığını kulüpleri biliyordu ama federasyona söylemedi" dedi.
Dün gece yarısı özel bir uçakla cenazesi İzmir'e getirilen sporcunun babası, Seyithan'ın kalbinde ritim bozukluğu olduğunu açıkladı. Acılı baba bu durumu bildiklerini Seyithan'ın doktorların kontrolünde olduğunu ve milli tekvandocunun ilaçlarını düzenli alması halinde spor yapmasına herhangi bir engel teşkil etmediğini basın mensuplarıyla paylaştı.
Mısır’ın Luksor kentinde düzenlenen Uluslararası Tekvando Şampiyonası’nda Türkiye’yi 63 kiloda temsil eden milli tekvandocu 21 yaşındaki Seyithan Akbalık, müsabaka sırasında hayatını kaybetti. Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Akbalık, İzmir’de kalabalık bir cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Oğlunu Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verdikten sonra evine dönen baba Erdal Akbalık, Seyithan Akbalık’ın kullandığı odaya girerek bu güne kadar kazandığı onlarca madalyadan bir bölümünü gösterdi. Erdal Akbalık, oğlunun tekvando sporuna başlamasından hastalığına kadar önemli açıklamalarda bulundu.
Oğlu Seyithan Akbalık’ın ilkokul yıllarında çekingen bir yapısının bulunduğunu söyleyen Erdal Akbalık, "Sık sık eve ağlayarak geliyordu ve arkadaşlarından dayak yediğini söylüyordu. Ben de en azından kendisini savunabilecek teknikler öğrenmesi için mahallemize açılan spor salonuna gönderdim. Burada tekvandoyla başladı. Sporun inceliklerini öğrendikten sonrada büyük bu spora bir aşkla bağladı. Artık her gün antremanlara gitti. Hızla yükseldi ve siyah kuşak almaya hak kazandı. Birçok mahalli yarışmalarda birincilik elde etti" dedi.
Oğlunun onlarca Türkiye şampiyonluğunun yanı sıra 16 yaşında İsveç’te Avrupa şampiyonluğu, Almanya ve Kore’de de uluslararası birincilikler elde ettiğini anlatan Erdal Akbalık, Seyithan’ın kalp rahatsızlığının da 16 yaşında ortaya çıktığını söyledi. Doktor kontrollerine götürdüklerini ve kalp kapakçıklarında sorun olduğunu bunun da ritm bozukluğu yarattığını ifade eden Akbalık, "Doktorları bu rahatsızlığının spor yapmasına engel olmadığını söyledi. Ancak kalp ritmini yavaşlatan bir ilaç kullanıyordu. Bunu kullanması durumunda bir sorun yaşamayacağını söyledikleri için de spora devam etti. En son iki ay önce yine bir çarpıntı yaşadı. Biz de kapsamlı bir kontrolden geçirttik. İki gün boyunca her şeyine bakıldı. O doktorlar da yine ilaç verdi ve bunu her gün alıp aksatmamasını istedi. Ama o ilaç almayı unutuyordu. Zaman zaman birkaç gün üst üste almadığı da oluyordu. Rahatsızlığını spor kulüpleri biliyordu ama milli takım için federasyona söylememiş olabilir" dedi. Erdal Akbalık, oğlunun hayatını kaybettiği müsabaka öncesinde de ilaç almayı unutmuş olabileceği yönündeki soruya ise, "İlaçlarını yanında götürmüştü. Ama unutmuş olabilir. Ben sonradan maçın görüntülerini izlediğimde, ilk iki rauntta çok iyiydi. Ama üçüncü raunt başladığında, artık ellerini bacaklarına doğru götürmeye ve tutmaya başladı. Zaten ondan sonra da hızla rakibine doğru hamle yaptıktan sonra ona sarıldı. Sonrasında da yeri düştü. Ama aldığı bir darbe yoktu" karşılığını verdi.
Erdal Akbalık, yine tekvando sporuyla uğraşan 15 yaşındaki küçük oğlu Eyüp Akbalık’ı da yanına alarak "Seyitan havalimanında Mısır’a gittiği sırada ’dönüşüm muhteşem olacak’ demişti. Onun hayalleri vardı. Ama artık onun başarılarını küçük oğlum Eyüp devam ettirecek. Eyüp, çok önemli bir rahatsızlık atlattı. Şimdi tekrar spora başladı. O da bu sporda şampiyon olacak. İki oğlumla da gurur duyuyorum" dedi.
Seyithan Akbalık’ın milli takım forması altındaki müsabaka sırasında hayatını kaybetmesinin ardından, onun şehit sayılıp sayılmayacağı yönündeki sorular da gündeme geldi. Tekvando Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Metin Şahin, spor dallarında böyle bir düzenleme olmadığını ancak bu yönde bir çalışmanın gündeme gelebileceğini ifade etti. Erdal Akbalık ise, oğlunun milli maç sırasında hayatını kaybettiğini dile getirerek, "Onun şehit sayılmasını istiyoruz Bu maddi mefaat için değil. Oğlumun bu payeyi alması içindir. Ama şehit saymazlarsa da o zaten bizim gönlümüzün şehidi olur" dedi.