Türkiye'de çevreci kuruluşların gözlem amacıyla düzenlediği doğa gezilerine bireysel ve grup olarak katılanların sayısının bini aştığı bildirildi. Doğa Derneği Proje Sorumlusu Eray Çağlayan, özellikle kuş gözlemi amacıyla doğa gezisi organizasyonlarına katılan kişilerin bunu zamanla alışkanlık haline dönüştürdüklerini söyledi. Geçmiş yıllarda bireysel ve grup olarak gözlem turlarına katılan kişi sayısının hayli az olduğunu belirten Çağlayan, doğanın korunması, Türkiye'nin doğal güzelliklerinin keşfi çağrısı yönündeki çabalarının, bu sayıyı artırdığını ifade etti. Doğanın, ağaçlar, akarsu ve temiz havadan ibaret olmadığını belirten Çağlayan, "mutlulukla söyleyebiliriz ki kuş gözlemcilerinin sayısı kayıtlı olmayanlarla birlikte bini aştı. Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu gruplar kuş gözlemcileri arasında önemli yer tutuyor" dedi. Kuş gözlemi yapan kişiler ve grupların, Türkiye'nin değişik bölgelerinde kuşları izleyerek faaliyetlerini sürdürdüklerini anlatan Çağlayan, şöyle konuştu: "Her meslek grubu ve yaştan kişilerin oluşturduğu kuş gözlemcileri, doğudan batıya, batıdan doğuya ülkemizin görülmeye değer doğal yaşam alanlarının tamamına yolculuk yaparak bir birinden güzel ve farklı kuş türlerini görme imkanı buluyor. Şanlıurfa'dan Karadeniz'e giden doğa tutkunları, rakımı 2 bini bulan dağlarda dağ horozu, dağ bülbülleri gibi türleri, İstanbul'dan doğuya gidenler Şanlıurfa'nın bozkırlarında çöl koşarı ve kelaynakları görme imkanı buluyor. Bozkırlara yapılan gözlemler geçmişe oranla daha çok ilgi görmeye başladı. Bozkırlar gözlem yapılan en keyifli alanlardan birini oluşturuyor. Doğayla baş başa kalmanın tadına varan kuş gözlemcileri doğal alanları ve kuş türleriyle zengin Türkiye'nin her köşesini geziyor. Doğa Derneği ve Kırmıtlı Belde Belediyesi tarafından BM Kalkınma Programı ve BTC Çevresel Yatırımları desteğiyle "Kuş Gözlem Turizmi" projesi kapsamında turizme kazandırılan Osmaniye'nin Kastabala Vadisi Sulak Alan Koruma Sahası'ndaki "Kuş Cenneti" de son zamanlarla ilgi gören alanlardan birini oluşturuyor." Sabırla bekliyorlar Çağlayan, kimsenin gitmediği, gitmeyi göze alamayacağı alanlara giden gözlemcilerin, bir kuşu görebilmek için bıkıp usanmadan saatlerce bekleyebildiğini söyledi. Kendilerini "kuşçu" olarak da isimlendiren gözlemcilerin bir tür hakkında adeta konferans verecek kadar uzun konuşabildiğini anlatan Çağlayan, bunun temelinde kuşlara duyulan büyük ilgi ve sevginin yattığını kaydetti. Çağlayan, Türkiye'deki kuş gözlemciliğinin, diğer ülkelerdekilerden biraz daha farklı geliştiğini, Türk kuşçuların, kuşları ve önemli kuş alanlarını izleyerek doğanın korunmasına doğrudan katkı sağladıklarını ifade etti. Bu yıl 4 ve 5 Ekim tarihlerinde kutlanacak Dünya Kuş Gözlem Günü nedeniyle doğa tutkunlarına birlikte gözlem yapma çağrısında bulunan Çağlayan, Doğa Derneği'nin organizasyonuna katılmak isteyenlerin başvurusunu beklediklerini bildirdi. (AA)