T24 - Tuncay Özkan "''Bana taktığınız kelepçe yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyorum. 'Hayır' diye meydanlarda bağıramıyorum'' dedi. Gazeteci Mustafa Balbay ise "Cumhuriyet yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan serbest" diye konuştu.
İkinci Ergenekon davasının Silivri'de bugün görülen duruşmasında gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay söz aldı.
Gazeteci Tuncay Özkan suçunu bilmediğini ifade ederek şunları söyledi:
''Kendime gömlek arıyorum. Deli gömleği dışında giyecek bir gömleğim kalmadı. Onu da ben giymem. CHP'yi ele geçirmeye çalışmakla suçlandım ancak CHP'den yapılan milletvekili teklifini kabul etmedim.
1990 yılından beri Türkiye'deki asker, sivil bürokrat ve yargıçları tanıyorum, öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun evine giden 3 kişiden biriydim.
Balbay ile yaşadıklarımızı biliyor musunuz? Nasıl hala canlı kalabilmişiz? Uğur Mumcu suikastı raporunu yazdım, bu rapor iddianamede yer aldı, şimdi de bundan suçlanıyorum.
Bu tutukluluk böyle olmaz. Yeni HSYK tezimi halkıma anlatamıyorum. Sizin bana taktığınız kelepçe yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyorum. 'Hayır' diye meydanlarda bağıramıyorum. Anayasa oylamasında 'evet' çıkarsa başka bir süreç, 'hayır' çıkarsa başka bir süreç yaşanacak. Siz bu süreçten etkilenmeyecek misiniz?''
Özkan'ın, bu davanın filminin çekilmesi durumunda İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'i ancak Marlon Brando'nun oynayabileceğini söylemesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Balbay: Bir savcı çıkacak mı?Gazeteci Mustafa Balbay ise Cumhuriyet gazetesine bomba atan Tekin Irşi'nin tahliye edilmesini eleştirdi. Irşi'nin, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çete üyeliğinden 7 yıl 6 ay, patlayıcı maddeden 3 yıl 11 ay ceza aldığını anlatan Balbay, şöyle konuştu:
''Dava bittikten sonra 'Ergenekon' ile birleştirildi. Cumhuriyet gazetesinin yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Tekin Irşi serbest. Ben, 3 yazarı teröre kurban edilmiş bir gazetenin yazarıyım. Uğur Mumcu'nun yerinde değil, bayrağı yerde bırakmamak için yazan biriyim. Irşi, yurt dışına kaçmaz da, Balbay mı kaçar? Beni şimdi Türkiye'den gitme koşuluyla serbest bıraksanız ben gitmem. Bu ülke bizim şah damarımız. Örgütün tek eylemini yaptığı sabit görülmüş kişiyi serbest bıraktınız.
Eskiden mahkemeler, 'Hava çamaşır mı ki kirlensin?' derlerdi. Bilgisayarlara, internet ortamına ilişkin kararlarınızdan dolayı ileride çocuklarınız sizden mutlu bahsetmeyecek. Sizi bilgisayara dayalı bilgiler ile ilgili düşünmeye davet ediyorum.
Hanefi Avcı, kitabında özel yetkili savcı ve hakimlerin hepsinin değiştirilmesi gerektiğini yazdı. Bir Avcı çıktı. Bunlarla ilgili gerçeği yapacak bir savcı çıkacak mı?''