Hayır Partisi: Basın sansürünü Facebook mitingleri ile aşıyoruz!

Hayır Partisi: Basın sansürünü Facebook mitingleri ile aşıyoruz!

Hayır Partisi, 66 şehir, 155 ilçe, bin 210 köy ziyareti ile "Hayır" çalışmaları gerçekleştirmesine rağmen medyada sansüre maruz kaldıklarını söyledi. Partiden yapılan açıklamada uygulandığı ifade edilen sansürün sosyal medyada gerçekleştirdikleri mitingler ile aşıldığı ifade edildi.  

Anadolu seyahatleri yanısıra ilk günlerde sadece 10-15 kişilik yayınlarla sanal mitinglere başladıklarını belirten Hayır Partisi kurucu Tuna Bekleviç, son mitinglerinde 520 bin 475 kişiye ulaştıklarını belirtti. Mitinge 7 bin 200 kişinin görüşünü bıraktığınızı, katkılar sunduğunu veya eleştirilerde bulunduğunu ifade etti. 

Sanal mitinglerin en büyük katkısının karşılıklı bir iletişim sağladığını vatandaşların bunu çok sevdiğini belirten Bekleviç, "Millet artık ahkam kesen liderlerden sıkıldı. Herkes kendi özgür düşüncelerini ifade etmek istiyor. Bizim sanal mitingler bu ortamın oluşmasını sağlıyor. Üstelik biz vatandaşı bir yerde toplamıyor; vatandaşın bizzat evlerine misafir oluyoruz" dedi. 

Geleneksel medyada ağır bir sansür uygulandığını ifade eden Bekleviç, "AKP yöneticilerinin gerçekleri vatandaşa anlatılmasından dizlerinin titrediğini" iddia etti.

BekleviÇ, maruz kaldıkları basın sansürü hakkında gerçekleştirdiği yazılı açıklamalarda alttaki ifadelere yer verdi:

Bazı ulusal ajanslar ve gazetelerin, Hayır Partisi'nin haberlerini yapmamaları doğrultusunda, 31.01.2017 tarihinde bakanlar tarafından, uyarıldığına dair duyumlar alıyoruz.  

İlgili tarihten bu yana Hayır Partisi'nin kuruluş sürecinden maruz kaldığı tüm hukuksuzluklara kadar onlarca farklı bağımsız mecrada yüzlerce haber yayınlamıştır. Ulusal medya dışında Der Spiegel'in de arasında bulunduğu onlarca farklı ülkenin en saygın medya kanallarında partimizin açıklamaları yer bulmuştur. Bir kesim medya ise, bu süreç dahilinde yaşadıklarımızın iki kez TBMM'ye taşınmasında bile haber değeri bulmamışlardır. 

Habercilik ahlakı ile hiç örtüşmeyen bu ahlaksız sansür Hayır Partisi'nin yüzbinleri aşan gönüllülerini yaralasa bile yaklaşan referandum da halkımızın neden Hayır oyu vermesi gerektiğinin önemli kanıtlarından birisi haline gelmiştir. Güçlü demokrasilerde basın ve ifade özgürlüğünün en az sandık kadar önemli olduğunu hatırlatmak isteriz. 

Türkiye'nin yarısını terörist ilan etmekten çekinmeyen siyasi iktidardan bir vicdan beklentimiz olmasa da koskoca bir medya sektörün varlık nedeni olan habercilik kültürünü kaybetmesi çok acıdır. Habercilik bir sanattır. Özgürlüğü elinden alınmış bir sanatçı yüreği acı dolu bir işçidir. Hükümet baskısı altında ezilerek haber yapamayan tüm basın çalışanlarının acısını anlıyor; medyanın bu hale gelmesini sağlayan medya patronlarını kınıyoruz. Her yönü ile tarihe geçecek olan referandum sürecinde bu baskıların tarihe not edilmesi maksadı ile kamuoyuna bu açıklamayı gerçekleştiriyoruz. 17 Nisan'da özgür bir Türkiye'ye ulaşabilmek için haydi Türkiye sandığa diyoruz.