Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen ve AKP çevrelerinde görüşleri dikkatle takip edilen Yeni Şafak yazarı ilahiyatçı Prof. Hayrettin Karaman, "AKP yasaklar ve yoksulluk konularında önemli adımlar attı" iddiasında bulunurak, "Ağzını açıp gece gündüz yolsuzluktan, hırsızlıktan söz edenlere bu hikayeden ibret almalarını ve aynanın karşısına geçerek kendi durumlarını gözden geçirmelerini hatırlatırım. Keşke halkımızın büyük çoğunluğu kamil manada Müslüman ve defterleri tertemiz olsa, keşke bir erdemliler topluluğu içinde yaşıyor olsak" dedi.
Karaman'ın Yeni Şafak'ta "Arabozanların birinci hedefi" başlığıyla (20 Eylül 2015) yayımlanan yazısı şöyle:
Bugünkü Cumhurbaşkanımız başbakan iken manevi kardeşi ve dava arkadaşı Sayın Gül ile aralarını bozmaya çalışanlar, bu ikiliyi karşı karşıya getirerek, mümkün olsa “birbirine anayasa kitabını fırlattırarak” ülkedeki hayırlı gidişi ve kazanımları altüst etmeyi kendilerine vazife edinenler oldu, ama bu ikilinin aldıkları eğitim, bağlı bulundukları değerler, sabır, metanet ve kamu yararını önceleme erdemleri insan şeytanlarına fırsat vermedi. O günlerin başbakanı, halkın yarıdan fazlasının oyunu alarak şimdi Cumhurbaşkanı oldu ve uzun zamandır tanıdığı, beraber önemli ve hayırlı işlere imza attıkları, krizleri atlattıkları bir güzel insanı başbakan yaptı. İçerideki ve dışarıdaki millet ve memleket düşmanları ile hırsları ve kinleri bağlı bulundukları değerleri gölgelemiş, etkisiz hale getirmiş bulunan kişiler ve gruplar bu defa da son 13 yılda birçok rüyanın gerçekleşmesine öncülük eden Erdoğan ile milletin yıllardır beklediği bilge insan ve taze siyasetçi Davutoğlu'nu hedef tahtasına koydular. Bir yandan bu iki değeri teker teker yıpratmaya, diğer yandan da aralarını açmaya, araya nifak sokmaya çalışıyorlar. “Allah kötü niyetli, şeytana uymuş, yoldan çıkmış kişilere fırsat vermesin ve hedefteki insanlara da basiret, feragat, fedâkârlık, sabır ihsan buyursun” niyazını Cenâb-ı Mevlâ'ya sunduktan sonra bazı hususlara dikkat çekmenin faydalı olacağını düşünüyorum: Hz. İsa hayatta iken bir kadını zina etti diye yakalamış ve cezalandırmak (taşlayarak öldürmek) üzere toplanmışlar. Hz. İsa topluluğa dönüp “İlk taşı günah işlememiş biriniz atsın” demiş. Gerçeği gizleyerek taşı atmaya teşebbüs edenleri Allah'ın Peygamberine bildireceğinden korkan kalabalık birer birer dağılmış, meydanda Hz. İsa ile kadın kalmış, Peygamber kadına öğüt vermiş, tevbe etmesini sağlamış ve serbest bırakmış. Ağzını açıp gece gündüz yolsuzluktan, hırsızlıktan söz edenlere bu hikayeden ibret almalarını ve aynanın karşısına geçerek kendi durumlarını gözden geçirmelerini hatırlatırım. Keşke halkımızın büyük çoğunluğu kamil manada Müslüman ve defterleri tertemiz olsa, keşke bir erdemliler topluluğu içinde yaşıyor olsak. Lütfen herkes önce kendine, sonra yakından uzağa insanlarımıza baksınlar; trafik kurallarını ihlalden vergi kaçakçılığına, kul hakkına tecavüzden şiddet kullanmaya, gıybet, iftira, söz taşıma, ara bozmaya… kadar nice ahlak ve din dışı kusurlar içindeyiz. Parti teşkilatları bizim bu insanlarımızdan oluşuyor, oyları bunlar veriyor, meclisi bunlar teşkil ediyor, öğretmenden bürokrata çok etkili elemanlar da yine bu halkın içindendir. Şu halde bizim büyük bir ahlak ve erdem seferberliğine ihtiyacımız vardır, ilgililerin bu büyük ihtiyacı düşünmeleri ve çareler üretmeleri gerekiyor. AK Parti üç “y” hedefi ile iktidara geldi, yasaklar ve yoksulluk konularında yetmezse de önemli adımlar attı, yolsuzluklara gelince bunu ortadan kaldırmak tek başına iktidarın elinde değildir; unutmayalım ki, mesela rüşveti alan var ise veren de, teklif eden de, meşru olmayan işini bununla kotarmak isteyen de var! İyi niyetli temiz insanlar tenkit ve terbiyelerini bir tarafa değil, bütün taraflara yöneltmek durumundadırlar. Bir iktidarın bütün mensupları kurşun askerler veya yapıcısı tarafından programlanmış robotlar gibi olamazlar. Samimi ve ehliyetli olan yöneticiler arasında içtihad farklılıkları ortaya çıkabilir. Bu farkın ayrılığa, tefrikaya, düşmanın ekmeğine yağ sürmeye müncer olmamasının ilacı fikre saygı, istişare, tevazu ve uygun bir yöntemle karar verildikten sonra uygulamada hadise çıkarmamaktır. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız duaları makbul güzel insanlar sebebiyle Allah'ın bu millete iki önemli armağanıdır; samimi ve edepli muhaliflere bir diyeceğim yok, ama millet ve memleket düşmanlarına fırsat vermemek için en büyük gayret de onlara düşüyor.