Hayri İnönü: Şişli'de Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanı sahneleniyor

Hayri İnönü: Şişli'de Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanı sahneleniyor

31 Mart yerel seçimlerinde aday gösterilip gösterilmeyeceği henüz belli olmayan CHP’li Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, kendisinden önceki 20 yıllık belediyecilik anlayışına karşı mücadele ettiğini söyledi. Bu mücadele sırasında tehdit edildiğini ve en yakın çalışma arkadaşını cinayete kurban verdiğini söyleyen İnönü, Şişli Belediyesi’nde yaşananları Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanına benzetti.

Birgün'denTuğçe Çınar'a konuşan Hayri İnönü, Şişli'de adaylık süreciyle ilgili şunları söyledi: "Göreve geldiğimden bu yana, Şişli’de 1994 yılında Gülay Atığ’ın belediye başkanlığı ile başlayan ve onu izleyen 20 yılda kurumsallaşan bir belediyecilik anlayışına karşı mücadele ettim. Emin olun kolay bir mücadele değildi bu. Bu mücadele sırasında tehdit edildim, en yakın çalışma arkadaşımı cinayete kurban verdim, her türlü saldırıya uğradım ama taviz vermedim. Çok açık söylemem gerekirse bu mücadelede partili birkaç yakın dostum ve Şişli halkı dışında büyük bir destek de görmedim. Dolayısıyla bu mücadeleyi bilerek veya bilmeyerek kesintiye uğratacak hiçbir girişimi içime sindirmem mümkün değil. Sürecin uzamasından herkes gibi ben de çok memnun değilim ama yapacak çok da bir şey yok."

İnönü, "Bütün bu süreç belediyenin gayrimenkulleri nedeniyle mi yaşandı?" soruna şu yanıtı verdi: "Tabii ki, Mustafa Sarıgül’ün belediye meclisi kararı ile kendi vakfının üzerine geçirdiği 500 milyon $ değerindeki 9 gayrimenkul ile Bilgi Üniversitesi’ne 2 TL’ye sattığı Kuştepe Kampüsü’nü geri almak için başlattığım mücadele önemli bir faktördü. Göreve geldikten sonra bu gayrimenkulleri geri almak için açtığım 40 davayı kazandım. Bunun çeşitli kesimlerden aldığı tepkiyi siz bir hayal edebilir misiniz?

Belki dikkatinizden kaçmıştır, makamında çeteler tarafından vurularak öldürülen Cemil Candaş davasında savcılık iddianamesinde ne deniyor biliyor musunuz? “Cemil Candaş, Şişli’de 20 yıldır yerleşen rant çetesine karşı mücadele ettiği için, orada yapmak istedikleri yasa dışı işlemlere izin vermediği için, daha önce MAKS sisteminde yaptıkları yasa dışı işlemleri tespit edip savcılığa suç duyurusunda bulunduğu için öldürülmüştür.

Aklı, vicdanı, sağduyusu olan herkesin gördüğü ve bildiği bir rezalet vardı Şişli’de.

Ben bu mücadeleye başladığımda Belediye Meclisi’nin direnci ile karşılaştım. CHP’nin 28 üyesi vardı Belediye Meclis’inde. 8’i hariç tümü eski sistemin ortadan kaldırılmasına direnç gösterdi. Bugün bir kısmı DSP’ye geçti. Önümüzdeki günlerde diğerlerinin de geçmesini bekliyorum. Kolay değildi bu belediye meclisi ile çalışmak. Aslında Şişli’de Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanı, sahneye konuyor.

 Söyleşinin devamı için tıklayınız