Hayvanseverlerin 'uyutma' isyanı!

Hayvanseverlerin 'uyutma' isyanı!

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim’de açılmasıyla parlamentoda görüşülmesi beklenen Hayvanları Koruma Kanunu’yla ilgili yeni düzenlemeler hayvanseverlerin tepkisini çekti. Nedeni ise 5199 sayılısı kanunda yapılacak değişiklikler arasında geçen ‘uyutma’ kelimesi ve sokak hayvanlarının toplanarak doğal yaşam parklarına götürülmesi başlıkları.
 
Bu iki önerinin kafalarda soru işaretleri bıraktığını savunan hayvanseverler bugünlerde sıkı bir çalışma içine girdi. Tasarının onaylanması ile birçok hayvanın telef olacağının altını çizen hayvanseverler imza kampanyası başlattı, cumhurbaşkanlığı, başbakanlığı, bakanlıları mail bombardımanına tuttu. Yıldız Kenter, Vatan Şaşmaz ve Şebnem Dönmez gibi birçok ünlü ismin destek verdiği imza kampanyasında yurtiçi ve yurt dışında bulunan 30’a yakın kuruluş da yer alıyor. Tasarıya tepki olarak ise 30 Eylül’de binlerce hayvansever, Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara dökülecek.  
 
Tepki çeken maddeler:
 
Yasa tasarısında hayvanseverlerin tepkisini çeken madde şöyle: “…Bu sebeple bakımevlerinde kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra kayıt altına alınan sahipsiz hayvanların, hayvan bakımevlerinde yeterli yer olmadığı takdirde sahiplendirilinceye kadar, oluşturulacak olan sahipsiz hayvanlar doğal hayat parkında bakılması için düzenleme yapılmıştır.” Ayrıca kanun teklifinin gerekçeli 6.maddesinde “Bir canlının, sahipsiz veya güçten düşmüş olması, onun ölüm nedeni olamaz, olmamalıdır” denmesine rağmen, kanuna eklenmesi amaçlanan maddede güçten düşmüş hayvanların acısız şekilde ‘uyutulması’ öneriliyor.
 
Tasarıyı yetersiz ve eksik bulan hayvanseverlerin düşünceleri ise şöyle:
 
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Yalçın: Düzenlemelerin tamamında insan ve çevre düşünülmektedir. Ama kimse hayvanları düşünmemektedir. Bu tasarılarda hayvanların doğal yaşam parklarına götürülmeleri ve ya uyutulmaları tartışılmaktadır. Bu alanlarda bu hayvanlara kimlerin nasıl bakacağı soru işareti oluşturmaktadır. Bu alanlar şehrin dışında olduğu için hayvanseverler buralara gidemeyecekler. Bu alanlarda hayvanları ölüm ve hastalık bekliyor. Ayrıca sokaktaki bütün hayvanların toplatılıp götürülmesi bir hayal ürünüdür. Bunun yanında 30 Eylül’de yapılacak eyleme İstanbul, İzmir ve Ankara baroları destek vermektedir. Bu eylemde sorunlar ve çözüm önerileri dile getirilecektir.
 
Hayvansever Avukat Elvin Çervik: Yasa tasarısında sokak hayvanların hepsinin toplanıp doğal yaşam parklarına götürülmesi ve bazılarının da uyutulması anlatılıyor. Bu hayvan grupları arasında arasında kedi köpek gibi evcil hayvanlarda var. Bunlar kurt değil ki ormanda yaşasın. Mesela sokaklardaki kediler ormanda nasıl yaşayacak. Hepsi açlıktan telef olur. Bunun yanında sokakta yaşayan milyonlarca kedi ve köpeği toplamak zaten bir hayal ürünü. Ayrıca bu yasa kapsamında evde beslenecek köpeklere de dokunulacak. Herkes öyle istediği hayvanı besleyemeyecek.
 
Yaşam Hakkına Saygı Derneği Başkanı Özgün Öztürk: Umut Oran tarafından Şubat ayında verilen ve öldürmeyi ‘uyutma’ adı altında meşrulaştıran yasa tasarısı ile 19 Mayıs’ta Veysel Eroğlu tarafından açıklanan ve bugün gündeme düşen yasa tasarısı birbirini puzzle gibi tamamlamaktadır. Birinde öldürme tanımlanırken, diğerinde ise sokakta hayvan kalmayacağı anlatılmaktadır. Bu maddelerle barınaklardaki hayvanların deneylere gönderilmesine ve ölülerinin de mama yapılmasına kapı açılmaktadır. Orman barınakları kabul edilemez. En büyük sebebi de bu hayvanların evcil hayvan olmalarıdır.
 
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) üyesi Avukat Ahmet Kemal Şenpolat: Biz federasyon olarak bu tasarı hakkında uzun bir zamandır çalışma yapmaktayız. Böyle bir tasarının asıl nedeni belediyelerin görevlerini iyi yapamamasıdır. Şu anda hayvan barınakların kapasitesi yetmemektedir. Hal böyleyken sokaklardaki binlerce hayvanı nereye götürecekler. Doğal yaşam parklarında bu hayvanlara kim bakacak. Belediyeler kısırlaştırma işlemlerini iyi yapsalar bu sorunlar ortaya çıkmayacaktı. Bu tasarı onaylanırsa hayvanlar ölüme gidecek.