HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, OHAL sürecinin uzatılması tartışmasına ilişkin "Fiili bir Türk işi başkanlık sistemi OHAL maskesi altında Erdoğan ve AKP tarafından tüm topluma dayatılmaya çalışılıyor" dedi. Baluken, Kürtçe çizgi film yayınlayan Zarok TV'nin kapatılmasını "Zarok TV’yi kapatanlara sormak istiyoruz 15 Temmuz darbe girişimini Kürt çocukları mı yaptı? Kürtçe çizgi film izleyen çocukların darbe yaptığını mı iddia ediyorsunuz?" sözleriyle değerlendirdi.
Baluken, OHAL kapsamında muhalif kanalların kapatılması ve OHAL sürecinin uzatılması sürecine dair tartışmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında yapmış oldukları çağrılara AKP'nin savaş ve darbe iradesiyle cevap verdiğini öne süren Baluken, "Dün MGK'de bir kez daha OHAL'in uzatılması kararı alınmıştır. Bu tavsiye falan değildir. MGK'de Türkiye'nin temel politikaları belirleniyor. Bakanlar Kurulu sadece MGK'nin vermiş olduğu emirleri yerine getiren bir emir eri pozisyonu haline getirilmiştir" dedi.
Bundan sonraki sürecin OHAL adı altında bütün demokrasi, barış ve emek mücadelesi yürütenlere karşı büyük bir saldırı şeklinde gerçekleşeceğini savunan Baluken, "AKP, iktidara gelirken kaldırma sözü verdiği darbe kurumlarının arkasına saklanarak OHAL rejimi üzerinden Türkiye'yi fiili olarak bir diktatörlük sistemine götürmek istemektedir. AKP OHAL'i kaldırmakla övünüyordu. Son seçimler öncesi Türkiye'nin dört bir yanındaki billboardlarda AKP'nin 'OHAL kalktı, baskılar bitti, köyümde özgürce yaşıyorum' şeklinde hazırladığı afişler vardı. Bugün AKP OHAL'i Türkiye'ye geri getirmekle kalmadı, zamanı belirsiz bir şekilde bir diktatörlük rejiminin aracı yapmaya çalışmaktadır" diye belirtti.
"OHAL uygulamaları ile bir fiili rejim değişikliğine gidilmiştir" diyen Baluken, OHAL'in uzatılma sebebini de değiştirilen bu fiili rejimin Erdoğan tarafından sürdürülmek istenmesi olarak değerlendirdi.
Baluken, "Fiili bir Türk işi başkanlık sistemi OHAL maskesi altında Erdoğan ve AKP tarafından tüm topluma dayatılmaya çalışılıyor" dedi.
OHAL uygulamasının derhal kaldırılması, bu süreçte devreye girmiş tüm KHK'lerin hızla geri çekilmesi gerektiğini belirten Baluken, şöyle konuştu:
"Burada görev bütün demokrasi ve barış güçlerine, özgürlüklerden yana olan tüm toplumsal dinamiklere düşüyor. Demokrasiden, özgürlüklerden, barıştan ve emekten yana olan tüm toplumsal kesimlerin, tüm STK'ların, DKÖ'lerin ve siyasi partilerin mevcut durumlarını gözden geçirmesi ve buna denk düşecek bir mücadele hattı, bir siyasi hat ortaya koyması son derece önemlidir. Bu anlamıyla CHP'nin de kendi pozisyonunu hızla gözden geçirmesi gerekmektedir. Bugün OHAL üzerinden fiili bir rejim değişikliğinden bahsediyorsak, bir diktatöryel yeni yönetim anlayışından bahsediyorsak, bunun en büyük sorumlularından birisi CHP'dir. CHP gerek Saray'ın arka kapılarında yürütmüş olduğu gizli pazarlıklar gerekse de milliyetçi mesajların verildiği Yenikapı'daki mitingde olduğu gibi, Erdoğan'ın fiili rejiminin hayata geçmesi için üzerine düşen tüm görevleri layıkıyla yerine getirmiştir. CHP çıkıp açık bir şekilde Türkiye'yi bu fiili rejim değişikliğine götüren kirli ittifakın içerisinde yer alıp almayacağını mutlaka açıklamalıdır."
OHAL kapsamında dün 20 radyo ve televizyon kapatılmasına da tepki gösteren Baluken, "Türkiye'nin kritik bir süreçten geçtiği bir dönemde demokrasiyi dillendiren barışı dillendiren, emeğin hakkını dillendiren ya da ana dilde yayıncılıkla ilgili misyonunu yerine getiren yayın kuruluşlarının kapatılması tarihe büyük bir kara leke olarak geçmiştir. Jiyan TV, BM'nin yok olmakta olan diller statüsüne dahil ettiği ve koruma altına alınması gereken bir kültürel miras olarak tanımladığı Kürtçe'nin Zazaca lehçesinde 24 saat yayın yapmaktaydı. BM'nin koruma listesine aldığı Zazacayı belli ki Erdoğan bir tehlike olarak değerlendirmektedir. Kürt çocuklarının kendi anadillerinde çizgi film izlemiş olduğu Zarok TV'nin de kapatılması Kürtçeye karşı Erdoğan'ın ve AKP'nin duymuş olduğu korkunun hangi boyutta olduğunu ortaya koymaktadır. Erdoğan ve AKP Kürt çocuklarının kendi ana dillerini öğrenmesinden korkuyor. Bundan sonra anadille ilgili Türkiye'de var olan bütün kazanımlara yönelik saldırılarda bulunacağını tüm topluma göstermektedir. AKP'nin uyguladığı fiziksel soykırım operasyonuna yeni bir kültürel soykırım halkası eklendiğini çok rahat ifade edebiliriz" diye konuştu.
Baluken, şöyle konuştu:
"Kayyum atanan belediyelerde Kürtçe tabelaların indirilmesi, Kürt diliyle ilgili çalışma yapan bütün kurumların kapatılması AKP’nin Kürt kimliğine ve diline yönelik, bir bütün olarak Kürtlerin varlığına yönelik bir kültürel soykırımın devrede olduğunu göstermektedir.
"İnkâr ve asimilasyon politikalarını Erdoğan ve AKP ayakları altında almamış, tersine baş tacı etmiştir. Zarok TV’yi kapatanlara sormak istiyoruz 15 Temmuz darbe girişimini Kürt çocukları mı yaptı? Kürtçe çizgi film izleyen çocukların darbe yaptığını mı iddia ediyorsunuz?"