HDP: Bir iki hafta içinde müzakere sürecine geçilebilir

HDP: Bir iki hafta içinde müzakere sürecine geçilebilir

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bir iki hafta içinde müzakere sürecine geçilmesini bekliyoruz, hükümetle ortak açıklama olabilir" dedi.

HDP'den çözüm süreciyle ilgili önemli bir açıklama geldi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bir iki hafta içinde müzakere sürecine geçilmesini bekiliyoruz, hükümetle ortak açıklama olabilir" dedi.

Öte yandan, HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan da şu saatlerde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'la görüşüyor.

HDP eş genel başkanı Figen Yüksekdağ, TBMM’de bir grup gazeteci ile sohbet etti.

Yüksekdağ'ın açıklamaları şöyle: 

"Şu an müzakereye geçilme sürecidir. Müzakereye geçilmediği zaman ortak açıklamada olmaz. Şu anki aşama müzakereye geçirilmesi başlatılması aşamasıdır. İktidar buna bir karar verilmelidir; hükümetin hazırlıklarının tamamlanması sonrasında ancak öyle bir aşamaya geçilebilecek. 2 hafta içerisinde bu kararın verilmesini bekliyoruz. Sorun her şeyden önce müzakere geçirilememesi hükümet cephesinden hazırlıkların ve adımların atılamamasıdır. Şu anki aşama müzakereye geçilmesi başlatılması açıklamasıdır. Sayın Öcalan ve Kürt tarafı bakımından müzakereye hazırız diyoruz. Şu anda hükümet hazırlıklarını tamamlayamamış durumda. Hükümet tarafından bu açıklamanın yapılmasına yönelik bir açıklama yapılmasını ekliyoruz. Müzakereye gerçek anlamda geçilememesi adımların hükümet tarafından atılamaması meselesidir.

Çerçeve yasaya ek olarak yasal adımların atılması gerekiyor. Örneğin hasta tutsakların serbest bırakılması meselesi bunlardan bir tanesidir.  Demokratikleşme temelinde yasal adımlar atılmıyor ama  bunun yanı sıra güvenlik paketi gibi baskıcı yasalar çıkarılıyor. Hükümet cephesinden daha çok çözümsüzlük dili ve yöntemi konuşmaya devam ediyor. Her şeyden önce hükümet bizi daha geriye çekmek istiyor. Antidemokratik yasalar çıkararak bu çok zararlı bir yaklaşım ve zihniyettir hükümetin bu süreçte müzakereye geçilip geçilmemesi sadece hükümete aittir bunu çok net söyleyebilirim. Partimiz cephesinden atılması gereken tüm adımlar atılmıştır.  Kürt tarafı çözüme hazırdır ancak hükümet halen hazır değildir. Bu nedenle de müzakereler somut omarak alrak başlatılamıyor.

Artık sürecin tek taraflı olmaktan çıkması ve hükümetin bir çıkış yapması somut bir çıkış yapması gerekiyor. Sonuç alıcı bir tutum sergilemek zorundadır.

Müzakereye geçilip, geçilmemesinin sorumluğu hükümete aittir. Çözüme ve müzakereye Kürt tarafı hazırdır ancak AKP hala hazır değil. Bu nedenle müzakere hazırlıklarını geciktiriyor ve müzakeren somut olarak başlatılmıyor. Müzakereye geçilememe nedeni budur.

AKP hükümeti eğer tarih sahnesinden silinmek istemiyorsa, kendisinin başlattığı  bu süreç konusunda artık daha ciddi daha somut adımlar atmalı."

Hakan Fidan’ın görevinden istifa ederek, adaylığını açıklamasının çözüm sürecini nasıl etkileyeceği ile ilgili olarak sorulan sorular üzerine Yüksekdağ, “Hakan Fidan’ın siyasete adım atma kararının çözüm sürecinin yürütülmesinde çok değişikliklere yol açacağını düşünmüyorum ben. Çok belirleyici bir sorun olacağını düşünmüyorum ama yapılacak yeni düzenlemelerle umarız geliştirici bir etkisi olur” yanıtı verdi.

 

Hükümetle güvenlik paketi görüşmesi oldu mu?

 

Yüksekdağ, TBMM'ye bu hafta gelmesi beklenen ancak görüşmeleri ertelenen İç Güvenlik Paketi'ne yönelik erteleme kararının HDP ile görüşmelerin etkili olduğu sorusuna ise, "Hükümetle somut birebir yürüttüğümüz bir görüşme yok. Paketi geri çekin şeklinde bir görüşme yok. Ama olması gereken temel bir şey var zaten bu paketin çözüm süreci açısından risk teşkil ettiği temel çok aşikar. Paketi geri çekin diye bir pazarlık görüşmesi yok. Bunun için somut bir görüşmenin pazarlanmanın yapılması gerekmiyor. Tartışmaya başlandığından beri tüm kamuoyu itiraz ediyor. Türkiye’deki tüm demokrasi güçleri ve muhalefet paketin çıkarılmamasını istediklerini net bir şekilde ortaya koydular. Sokakta da yaşam alanlarında da muhalif güçler tepkilerini ortaya koyuyorlar. Bu koşullarda paketin çıkarılması zaten tartışılır hale gelmiştir. Bu kadar ciddi bir gerilimin çıktığı görülmüştür. O nedenle iktidarda bir kararsızlık ortaya çıkmıştır. Siyasi iktidar bu paketi uygulamaya geçiremiyor çünkü güçlü bir muhalefet var. Hükümetin yaşadığı bu kararsızlaşmanın şunu diliyoruz ki bu itirazların paketin geri çekilmesi biçiminde bir algı olarak ele alır hükümet tepkiyi dikkate alır."

Abdullah Öcalan’ın paketle ilgili bir teması olup olmadığı sorusuna, “Güvenlik paketi sayın Öcalan ile hükümet arasında yapılan görüşmelerde herhangi bir görüşme başlığı olarak gündeme gelmemiştir ancak çözüm ve müzakere sürecinin içeriği demokratik gelişme sürecini kapsıyor. Bu konuyu sadece güvenlik paketi görüşmesine indirgememek lazım. Çözüm süreci muhteva olarak nedir Türkiye’nin demokratikleşmesi sorunudur. Çözüm ve müzakere sürecinde baştan itibaren demokratikleşme görüşülmüştür. Türkiye’nin çözüm süreci vesilesi ile demokratikleştirilmesi gündemlerini tartışıyoruz. Ancak masaya getirildiğine ilişkin bir bilgimiz yok. Paket ama doğrudan ilgilidir çözüm sürecinde. Güvenlik paketi çözüm sürecinin karşısına ciddi bir tehlikenin getirilmesi demektir.

 

'Yüzde 15'in üzerine çıkarsak kimse şaşırmasın'

 

Figen Yüksekdağ, genel seçimlerde HDP'nin barajı aşamayacağına yönelik tespitlerin olumsuz, dayanaksız bir kehanet olduğunu öne sürerek, "Uğursuzdur çünkü bu fikre dayanırsanız Türkiye toplumu için kötü bir şey murat ediyorsunuz demektir. Dayanaksızdır. Çürüktür bize göre barajı aşamamak gibi bir ihtimal yoktur. Kendi örgütlüğümüze dayanarak söylüyoruz bunu. Cumhurbaşkanlığı kampanyasından bu yana HDP’ye çok büyük bir ilgiye mahzar oluyor. Bu giderek yükselen bir çizgi. Zigzag çizmiyoruz aşağı inmiyor yukarı çıkan toplumsal bir ilgi ile karşılaşıyoruz. Belli bir bölge ve gündem politikası yaptığımız söylenirdi ama artık Türkiye’de HDP sadece bu alana sıkıştırılamıyor.

Rakamların daha somut dilinden konuştuğumuzda da anketlere baktığımızda 9 buçuk ile 10 buçuk arasındadır. Bizim bakımımızdan yakalanmış bir düzeydir ve istatistiklerin gerçekleri yansıtmadığını düşünüyoruz. Çok daha fazlasını alacağız z yüzde 15 in üzerine çıkarsak da kimse şaşırmasın, Türkiye siyaseti güzel sürprizlere hazır olmalıdır. Türkiye siyasetinin yakın tarihîni kötü sürprizler belirledi ancak yeni bir iklime geçtik artık güzel sürprizler olacak HDP güzel bir sürpriz yapacak. Rüştümüzü çoktan ispatlamış bir partiyiz. Velev ki parlamento dışında kaldık. Ne yapacağımızı çok önceden biliyoruz. Biz parlamento çatısının dışında kalırsak HDP sudan çıkmış balığa dönüyor diye düşünmesin. Bu parlamentodan başka yer görmemiş partiler bu duruma düşer" diye konuştu.

 

'HDP'nin barajı aşmasındaki tek engel iktidar komplosu'

 

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP'nin Meclis dışında kalmasının olanaksız olduğunu belirterek, şunları söyledi: "HDP’nin Meclis’e girmesine engel olacak tek güç hükümet eli ya da siyasi iktidar eliyle yürütülecek bir darbe olur sadece. Eğer siyasi iktidar halkın çoktan hakettiği bir düzene engellemeye dönük bir komploya başvurmazsa demokrasiye bir darbe teşebbüsünde bulunmazsa HDP’nin Meclis dışında kalması olanaksız."

Yüksekdağ, gazetecilerin “Bununla ne demek istiyorsunuz. Bir duyumunuz mu var” sorusanaysa, "Ben de size başka bir olasılıktan bahsettim. Somut darbe duyumumuz komplo duyumumuz yok. Nasıl HDP’nin barajı aşamaması nasıl bir olasılıksa buna dönük komplo ve darbe de bir olasılıktır. Ama şunları da görmüyor değiliz, HDP’nin barajı aşmaması için hükümetten de, muhalefetten de  sistematik bir çaba yürütülüyor. Ocak söndüren bir siyasi anlayışı getirip 2015 genel seçimleri gibi bir aşamada halkın önüne koyuyorsunuz. Bu AKP’nin bugününü yarının güvenceye almak için yapılan bir paket değildir. Genel seçim arifesinde gündeme getiriyor. 2015 genel seçim öncesinde bu paketi gündeme getirerek devlet terörünü, şiddeti sokakları ı germe eğiliminiz mi var? Bu paketten halk güvenliği çıkmaz. İnsanlar araç bile kiralanamayacak . Çoluk çocuk daha çok öldürülecek. Zaten öldürülüyorlar daha fazla yapılacak. İnsanlar basın açıklaması yapamayacak. İlle de siyasi olması gerekmiyor. Caretta Carettaları savunamayacaksınız.. Bir kent valilik kararı ile toptan gözaltına alınabilecek. Böyle bir paket genel seçimden önce çıkarılacak ve biz bunun seçime yönelik olmadığını düşüneceğiz. Bu mümkün değil. Utanmadan sıkılmadan Başbakan halen silahlı eylem yapacaklar maskeli eylem yapacaklar diye paketi pazarlıyor ayıptır günahtır" yanıtını verdi.