HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Mardin Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaretti. Konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Temelli, "Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız tecride, OHAL uygulamalarına, KHK’lilerin mazbatalarını çalmaya son verin. Toplumsal barış adına adımlar atın" dedi.
Ahmet Türk’ün bir önceki dönem görevden alınarak yerine kayyım atandığını hatırlatan Buldan, “İradenizi gasp eden kayyım başta Mardin olmak üzere atandıkları her yerde sizin ve halkımızın iradesini gasp ettiler. Aynı zamanda sizin emeğinizi çaldılar, belediyenin içinde her şeyi talan ettiler ve büyük bir hukuksuzluğun altına imza attılar” diye konuştu.
“Seçim sürecinde kullanılan dil yanlış bir dildir, seçim sürecindeki kullanılan ve yansıtılan kin ve nefret yanlıştır” diyen Buldan, “Toplum buna müsaade etmiyor, etmeyecektir. Seçim sandıklarından çıkan sonuç bunun bir göstergesidir. Ancak görüyoruz ki seçim sonuçlarından ders çıkarmayanlar aynı anlayışla kutuplaştırma ve ayrıştırmaya devam ediyorlar. Oysa bu ülkenin toplumsal barışa ve demokrasiye ihtiyacı vardır” ifadelerini kullandı.
HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmesi için 171 gündür açlık grevi yaptığı belirten Pervin Buldan, “İnsanlar demokrasi gelsin, barış gelsin diye, tecridin kalkması için bedenlerini açlığa yatırdı. Ancak siyasi iktidarın, AKP’nin bunu görmezden duymazdan gelmesi asla kabul edilebilir değildir” diye konuştu.
Buldan’ın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Tüm engellemelere, her türlü seçim hilesine, baskı ve zulme rağmen güçlü bir direniş sergilediniz ve çok güçlü ve önemli bir başarıya hep birlikte imza attık. 31 Mart’a giderken ortaya koyduğumuz seçim stratejisi Türkiye halklarına ve toplumuna bir seçenek yaratmıştır; bir demokrasi ve barış barış seçeneği yaratmıştır” dedi.
Açlık grevinde olan tutuklu ve hükümlü yakınlarının cezaevlerinin önünde eylem yaptığını söyleyen Temelli, “Anaların bu direnişi ve itirazı Türkiye’nin önünü açacaktır. O yüzden annelerimize sahip çıkıyoruz, onların yanında evlatlarımız ölmesin diye hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz” şeklinde konuştu.
Açlık grevinde olan 300’ün üzerinde tutuklu ve hükümlü sağlıklarının kritik aşamada olduğunu belirten Sezai Temelli, “Başta Leyla Güven başta olmak üzere bu kritik sınırı geçildiği, kalıcı hasarın yaşanacağı durumlar söz konusu. Biz ölümler olmasın diye bir kez daha çağrımızı yineliyoruz. Evet kimse ölmesin. Bu ülkenin ihtiyacı olan ölümler değil, acil barıştır, demokrasidir, toplumsal barıştır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir” açıklamasını hatırlatan Temelli, şöyle devam etti:
“Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız bu tecride son verin. Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız bu OHAL uygulamalarına son verin. YSK’yi bile alet ettiğiniz KHK’lilerin mazbatalarını çalmaya son verin. Kızgın demiri soğutmak istiyorsanız hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını tanıyın. Toplumsal barış adına adımlar atın. Ama niyetiniz bu değil. Siz bırakın kızgın demiri soğutmayı ateşin üzerine benzin dökmek niyetindesiniz. Biz de buradan bir kez daha sesleniyoruz. Bu kızgın demiri soğutmak siyasete de barışı getirmek toplumsal barışı var etmek ve hukukun üstünlüğünü savunmaktan geçer, demokrasiyi savunmaktan geçer.”