HDP'den gözaltılara tepki: AKP, saldırıların dozunu artırmaya devam ediyor; ne yaparsanız yapın kaybedeceksiniz!

HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) üyelerinin de aralarında bulunduğu gözaltı operasyonuna dair yazılı açıklama yaptı. “HDK’ye yönelik saldırı tekçiliğin dayatılmasıdır” başlıklı açıklamada, saldırı kınandı. "HDK’nin, Göç İzleme Derneği’nin ve partimizin saldırıların hedefinde olması tesadüf değildir" ifadeleri kullanılan açıklamada, "AKP, saldırıların dozunu artırmaya devam ediyor" denildi.

"Bu ülkede demokrasi, barış, eşitlik, hak ve özgürlük talep eden herkesi ‘terörist’ ilan eden, birer sopaya dönüştürdüğü yargı ve polis gücüyle herkese saldıran bu zihniyet, toplumun en dinamik kesimlerini hedef almaktadır" denilen açıklamada, "İşçileri, emekçileri, göçmenleri, kadınları, köylüleri, gençleri, emeklileri, engellileri, dışlanan ve yok sayılan bütün halkları, tüm inanç gruplarını, yaşam alanları tahrip edilenleri bünyesinde barındıran HDK’ye yönelik bu saldırı iktidarın topluma dayattığı tekçiliğin ve karanlık zihniyetin bir tezahürüdür" ifadelerine yer verildi.

Ayrıca, "Bu toplumun farklı kimliklerinin, ötekilerinin bir araya gelmesini istemiyorlar, bundan korkuyorlar" denilen açıklamada, "Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Ne yaparsanız yapın ne kadar saldırırsanız saldırın, kaybedeceksiniz" diye tepki gösterildi.

TIKLAYIN- HDP’nin il başkanlarına gözaltı kararı

TIKLAYIN - Göç İzleme Derneği’ne operasyon: 22 kişi gözaltına alındı

Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre, HDP MYK açıklaması şöyle:

“Güç kaybettikçe ve zayıf düştükçe saldırganlaşan AKP, toplumun hemen her kesimine yönelik saldırılarının dozunu artırmaya devam ediyor. Bu sabah Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Göç-Der’in merkezinde yer aldığı bir saldırı dalgasıyla, aralarında MYK üyelerimiz ve parti yöneticilerimizin de yer aldığı siyasetçi ve aktivistler gözaltına alındı. Her zamanki gibi iktidar bu saldırıları meşrulaştırmak için tetikçi olarak kullandığı basın üzerinden bütün ahlaki ve hukuki sınırları çiğneyerek kirli bir dezenformasyon ve kara propagandayı eş zamanlı olarak devreye soktu.

Bu ülkede demokrasi, barış, eşitlik, hak ve özgürlük talep eden herkesi ‘terörist’ ilan eden, birer sopaya dönüştürdüğü yargı ve polis gücüyle herkese saldıran bu zihniyet, toplumun en dinamik kesimlerini hedef almaktadır. HDK’nin, Göç İzleme Derneği’nin ve partimizin saldırıların hedefinde olması tesadüf değildir.

"Çoğulcu olan her şeye düşmanlar"

HDP’yi önündeki en büyük tehlike ve engel olarak gören ve yıllardır bitmeyen bir kin ve öfkeyle partimizi tasfiye etmeye çalışan bu anlayış, şimdi de Türkiye toplumunun bütün renklerini barındıran ve bu ülkenin en demokratik, en çoğulcu, en renkli öz örgütlenmesi olan HDK’yi hedef almıştır. AKP bu ülkede demokratik ve çoğulcu olan, farklılıkları ve renkliliği barındıran her şeye düşmandır. İşçileri, emekçileri, göçmenleri, kadınları, köylüleri, gençleri, emeklileri, engellileri, dışlanan ve yok sayılan bütün halkları, tüm inanç gruplarını, yaşam alanları tahrip edilenleri bünyesinde barındıran HDK’ye yönelik bu saldırı iktidarın topluma dayattığı tekçiliğin ve karanlık zihniyetin bir tezahürüdür.

"İstiyorlar ki toplum kutuplaşsın"

Bu toplumun farklı kimliklerinin, ötekilerinin bir araya gelmesini istemiyorlar, bundan korkuyorlar. İstiyorlar ki herkes kendilerine biat etsin, istiyorlar ki toplum kutuplaşsın, suni ayrımlar üzerinden birbirine girsin onlar da iktidarlarını ilelebet sürdürsün. HDK işte varlığıyla bu planı bozduğu için hedef alınmıştır. 90’lı yıllarda köyleri yakılan, metropollere sürülen insanların kurduğu Göç İzleme Derneği’nin basılmış olması da AKP’nin 90’lı yılların karanlık zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi olduğunun bir başka kanıtıdır. 

İktidarın bu sabah devreye koyduğu korkakça, zavallıca ve hukuk dışı bu saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Ne yaparsanız yapın ne kadar saldırırsanız saldırın, kaybedeceksiniz. HDK ve HDP bu ülkenin geleceğini çoğulcu yapısıyla, çok renkliliğiyle ve demokratik zihniyetiyle yeniden inşa etmeyi başaracaktır.”