HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Türkiye'de muhalefet partileri arasında da çeşitli çevrelerde de Kürt sorununda çözüm konusunda fazlasıyla temkinli, hatta ürkek ve bazen de üzücü tavırlar ortaya konabiliyor. Eğer biz bir değişim istiyorsak, demokratik adil bir gelecek kurmak istiyorsak, bu ülkeye barışı getirmek istiyorsak değişimi samimiyetle ve cesur bir şekilde istemek zorundayız" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "HDP'liyiz, her yerdeyiz" programı kapsamında, milletvekilleri Hüda Kaya, Murat Çepni, Kemal Bülbül, Zeynel Özen, MYK ve PM üyeleri ile birlikte Aydın'da siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Sancar, "HDP'liyiz, her yerdeyiz" programının amacının ülke sorunlarına çözümü birlikte aramak olduğunu belirtti.
İzmir ve Marmaris'te HDP binalarına yapılan saldırıları hatırlatan Sancar, "Bu saldırıların temelinde iktidarın nefret siyaseti, ayrıştırma politikası, düşmanlaştırma anlayışı yatıyor bunu biliyoruz. Kim ki bu saldırıların münferit olduğunu iddia ediyorsa bilin ki saldırıların sorumlusudur ya da sorumluluğunun ortağıdır. Bu tür saldırıların hiçbir dönemde münferit olmadığını, olamayacağını aksine belli amaçlar için örgütlü bir şekilde gerçekleştirildiğini biliyoruz. Türkiye tarihi bu konuda acı tecrübelerle doludur" dedi.
"Türkiye'de demokrasiyi isteyen, adalet ve özgürlük hasreti çeken bütün çevrelerle buluşma amacındayız" diyen Sancar, bu konuda parti olarak geri adım atmayacaklarını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu saldırılara nasıl göğüs gerileceğini ve nasıl mücadele edileceğini gayet iyi biliyoruz. Bizim meselemiz sadece HDP'yi korumak ve partiyi savunmak değil; Türkiye'de işleyen bu cinayet, talan ve soygun düzenini birlikte durdurmak, değiştirmektir. Dediğimiz gibi esas olarak partiyi savunma hedefimiz ortada duruyor. Kapatma davası açıldığı andan itibaren bunu bütün Türkiye'ye ilan ettik. Partiyi sonuna kadar savunacağız, yaşatacağız ve büyüteceğiz. Bu konuda imkanlarımız da var inancımız da var kararlığımız da var. Fakat HDP'ye yapılan saldırıların hiçbiri sadece HDP'yi hedef almıyor. Bizim inancımız bunun Türkiye'de bütün demokrasi güçlerine yönelik bir planının sistemli uygulaması olduğudur. HDP'yi hedef almalarının en önemli nedeni HDP'nin kararlı bir şekilde baskılara boyun eğmeden mücadele etmesidir, ama bir başka amaç daha var. Bu toplantı da bunun bir örneğidir."
Sancar, Anayasa Mahkemesi'ndeki partilerine yönelik kapatma davasına ilişkin şöyle konuştu:
"‘Parti kapatılırsa ne yapacaksanız?' sorusu sürekli soruluyor. Sizler de bunu konuşuyorsunuz. Bizim Türkiye'de siyasi gücü etkili kullanma imkanlarımız var, bu konuda hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Önümüzde seçimler olacak öyle ya da böyle erken ya da zamanında. Biz seçimlerin erken yapılmasını istiyoruz. ‘HDP seçimlerde nasıl bir yol izleyecek?' diye sorular soruluyor. Partiyi kapattırmamak için her türlü mücadeleyi sürdüreceğiz, hukuki alanda da siyasi alanda da mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Parti kapatılsa bile Türkiye'de siyasi dengeleri belirleyen, geleceğin inşasında aktör olan konumumuzu yine ortaya koyacağız. Bunun somut yöntemi ne olmalıdır? İşte bu buluşmaların asıl hedeflerinden biri de budur. Sizlerle birlikte belirlemek istiyoruz."
Kürt meselesinin mutlaka çözülmesi gerektiğini söyleyen Sancar, "Bunun da bir tek yolu var o da demokratik çözüm, demokratik siyaset, diyalog, müzakere ve toplumsal meşruiyettir. Bu dört unsuru bir araya getirdiğimizde, Kürt sorununun çözümünü iktidarlardan beklemek gibi bir yanlışa düşmekten kurtuluruz" dedi.
"Bugünkü iktidar baskı politikalarını, savaş politikalarını, zulüm politikalarını Kürt sorunundaki çözümsüzlük üzerinden işletebiliyor" diyen Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: "Toplumu ayrıştırmayı da yine bu bahaneyi kullanarak başarabileceğini düşünüyor, zaman zaman da bunu başarıyor doğrusu. Bizim iktidarın elinden bu aracı almamız gerekiyor. Yani Kürt sorununu kullanarak, savaş politikalarıyla ülkeyi sürekli kan ve talan düzeni içinde tutma yöntemini boşa çıkaracak en temel yol bizlerin demokratik çözüme sahip çıkmasıdır. Demokratik çözümü savunursak hep birlikte Demokratik Cumhuriyeti de kurabileceğiz. Biliyoruz Türkiye'de muhalefet partileri arasında da çeşitli çevrelerde de Kürt sorununda çözüm konusunda fazlasıyla temkinli, hatta ürkek ve bazen de üzücü tavırlar ortaya konabiliyor. Eğer biz bir değişim istiyorsak, demokratik adil bir gelecek kurmak istiyorsak, bu ülkeye barışı getirmek istiyorsak değişimi samimiyetle ve cesur bir şekilde istemek zorundayız. Değişim kolay değildir, gerçek ve samimi değişim bir bedel ödemeyi gerektirebilir."
AKP iktidarını değiştirmenin yetmeyeceğini söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, "İktidarı değiştirmek yetmez düzeni de değiştirmemiz gerekiyor. Bu iktidarın beslendiği düzenin değişmesi için mücadele ortaklığını inşa etmemiz gerekir. Sedat Peker'in ifşaatlarıyla ortaya çıkan kirli ilişkiler ağını, ekonomiden siyasete yaşadığımız bu korkunç kirlenme ve çeteleşme durumunu yaratan düzenin kendisini değiştirmeyi hedeflemeliyiz. İktidarı mutlaka değiştirmeliyiz ama bu iktidarları yaratan düzeni samimiyetle değiştirmeyi de istemeliyiz. Bakın Susurluk'ta ortaya çıkan bütün kirli ilişkiler ağının, uyuşturucu ticaretinden binlerce faili meçhul cinayete, binlerce köy yakmaya uzanan büyük suç imparatorluğunun temelinde yine Kürt sorununda savaş politikaları yatıyordu. O politikaları kullanarak o suç imparatorluğu yaratılmıştı." diye konuştu.