HDP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın TRT’de yaptığı seçim propagandası konuşmasına yönelik sözlerine tepki gösterdi. “AKP Genel Başkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla alakası olmayan konulara imza atmaya devam etmektedir” denen HDP açıklamasında, Cumhurbaşkanı’nın Yüksek Seçim Kurulu’na talimat verdiğini açıkça ilan ettiği savunuldu.
HDP Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrasında yapılan yapılan açıklamada, “AKP Genel Başkanı Erdoğan, son olarak katıldığı bir TV programında, bütün parti ve adaylara eşit mesafede, tarafsız ve bağımsız olması gereken YSK’ya talimat verdiğini açıkça ilan etmiştir. YSK’ya bilgi gönderdiğini, Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın TRT propaganda çekimlerinin cezaevinde yapılmasını, kendi kontrolünden geçtikten sonra yayınlanabileceğini ifade ettiğini belirtmiştir. Bir aday diğer bir adayın konuşmaları hakkında karar vermektedir. Bu dünyada görülmemiş bir skandaldır, hukuksuzluktur, seçime açık müdahaledir, suçtur” dendi.
HDP'nin MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“Seçim döneminde hukuk ihlalleri, aleni suç işlemeler, usulsüzlükler aralıksız devam ediyor.
I. Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş ile ilgili olarak 29.05.2018’de Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır. AYM, başvurunun yapıldığı gün İçtüzük 73 uyarınca tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
TIKLAYIN - AYM, hukuksuzluklarına kılıf uydurma gereği bile duymamakta
TIKLAYIN - Demirtaş'ın avukatı Karaman: Tedbiren tahliyesini istemedik
Ancak ne tuhaf ki, Sayın Selahattin Demirtaş ile ilgili İçtüzük Madde 73’e göre herhangi bir talebimiz bulunmamaktadır. Talebimiz, İçtüzük 68 uyarınca dosyanın öncelikli ele alınması talebidir. AYM’nin olmayan bir talep hakkında karar vermiş olması, dosyayı incelemeden direktifle karar verdiğinin açık bir göstergesidir. Ayrıca olmayan bir taleple ilgili verilen bu karar toplumda algı oluşturmak için basına da servis edilmiştir. AYM, hukuksuzluklarına kılıf uydurma gereği bile duymamakta, açık bir şekilde talimatla hareket ettiğini ortaya koymaktadır. Anayasa Mahkemesi, maalesef yüce hukuksuzluk ve ihlal divanı haline gelmiştir.
II. AKP Genel Başkanı Erdoğan ise, Cumhurbaşkanı sıfatıyla alakası olmayan konulara imza atmaya devam etmektedir. Seçime günler kala Cumhurbaşkanı adayımız Demirtaş’ın serbest seçim hakkı çerçevesinde çalışmalarını yürütememesi için birçok kuruma açık talimatlar vermeyi sürdürmektedir.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, son olarak katıldığı bir TV programında, bütün parti ve adaylara eşit mesafede, tarafsız ve bağımsız olması gereken YSK’ya talimat verdiğini açıkça ilan etmiştir. YSK’ya bilgi gönderdiğini, Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın TRT propaganda çekimlerinin cezaevinde yapılmasını, kendi kontrolünden geçtikten sonra yayınlanabileceğini ifade ettiğini belirtmiştir.
Bir aday diğer bir adayın konuşmaları hakkında karar vermektedir. Bu dünyada görülmemiş bir skandaldır, hukuksuzluktur, seçime açık müdahaledir, suçtur.
Seçim kararının alındığı ilk günden beri eşitsiz ve adil olmayan koşullarda yürütülen bu seçimde istediği sonucu elde edemeyeceğini anlayan AKP Genel Başkanı, devletin bütün kurumlarına açık talimatlar vererek seçimden bir galibiyet çıkarma düşüncesindedir. Art arda suç işlemektedir.
YSK’nın görevi bir aday lehine seçim koşullarını oluşturmak değil, halkın iradesinin en sağlıklı biçimde sandığa yansıyacağı, eşit ve adil koşullarda yapılacak bir seçim ortamını hazırlamaktır. İşlenen suçlarla ilgili hukuki başvurularımızı yapacağız, hukuk ve demokrasi çerçevesinde sorumlulardan bunların hesabını bir bir soracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam 24 TV’de katıldığı programa, şunları söylemişti:
“Mahkumiyeti adaylık şartları arasında saymamamız lazım. Tutuklu da olsa, bence tutuklu olan kişi aday olamaz, olmamalı. Bu kaçamak bir yol, neden buna biz fırsat verelim? Öyle ya da böyle. Şimdi bu şartlar içerisinde tabii gelecek 5-10 dakika TRT’de konuşmasını cezaevinden çekim yapılması suretiyle yapacak. Burada bunlar kalkıp, ‘İktidar engelledi’ de deyip buradan rant sağlama çabasına girebilirler, mağduriyet pozisyonuna girebilirler. Arkadaşlara, bunlara mağduriyet imkanı vermeyin. YSK’yla da görüşün, gitsinler cezaevinde çekimi yapsınlar. Zaten bunlar canlı yayın değil malum. Konuşması neyse, bu konuşması yayınlanır.”