HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Tarihsel olarak var olan, sistemin içinden gelen devletçi iki egemen bloğa karşı Üçüncü Yol siyasetini büyüteceğiz ve demokrasi ittifakını genişleterek ülkeyi bu karanlıktan kurtaracağız. Bu konuda kararlıyız" açıklamasını yaptı.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Ankara’da yapılan HDP İl Eş Başkanları toplantısına katıldı.
Buldan etkinlikte yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Sizleri 8 Mart’ın ve Nevruz'un coşkusuyla selamlıyorum. Zor da olsa pandemi koşullarında böylesi bir toplantıyı gerçekleştirmek bizler açısından elzemdi. Sizlerin gözlerinde parlayan ışığa tanıklık etmek bizler için, partimiz için çok değerli ve anlamlıdır. Böylesi yüz yüze bir toplantı yapmanın onurunu yaşadığımızı ifade etmek isterim. Gücümüze güç, cesaretimize cesaret kattınız.
Böylesi çetin bir süreçte, HDP’li olmanın dahi büyük bir anlam ifade ettiği böyle bir dönemde sizler büyük bir cesaret ve kararlılıkla demokrasi mücadelesini omuzlayarak tarihi bir görev yürütüyorsunuz. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. HDP’de yönetici olmak herhangi bir düzen partisinde çalışmaya benzemez. HDP’de yönetici olmak rant ve servet getirmez. HDP’de yönetici olmak iddia sahibi olmayı gerektirir. Bu meşakkatli yolculukta makam ve mevkiyi bir kenara itip hakikat aşkıyla yanmayı gerektirir. Buradaki her bir arkadaş; Denizlerin Mahirlerin, İboların, Mazlumların ruhunu Türkiye halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesiyle birleştirerek özgürlük mücadelesinin bir neferi ve öncü gücü olarak çalışmaktadır. İşte HDP’yi umudun partisi yapan tam da budur. Her bir yönetici arkadaşımız, umutsuz zamanlarda dahi topluma umut olmanın bilinci ve kararlılığıyla hareket etmektedir. Tüm engellememe ve baskılara rağmen bunlara göğüs gererek partimizi daha da ileriye taşımak, büyütmek ve başarıya ulaştırmak için gece gündüz büyük bir emek sarf etmek, fedakarca özveriyle çalışmak hiç kimseninharcı değildir. Bunu ancak HDP’liler yapar. Bizler yaparız, sizler yaparsınız!
Burada oturan her arkadaşım, buraya gelmeyenler de dahil mücadele tarihimizin sayfalarına adını yazmıştır, yazdırmıştır. Her birinizin cesaretini, HDP’ye olan inancınızı kutluyorum. HDP bir yol ise bu yolun en büyük emektarları sizlersiniz. Partimizin geleceğini de şimdisini de gören iradesiniz. Her bir öneriniz, her bir tespitiniz ve eleştiriniz hep çok kıymetli oldu, bundan sonra da olmaya devam edecektir.
Sizler sadece il eş başkanı olarak görev yürütmüyorsunuz. HDP’nin eşit ve özgür fikriyatını Türkiye’nin dört bir yanında temsil ediyor ve bu fikriyatın filizlenmesi ve büyümesi ve çınara dönüşmesi için de büyük bir mücadele sarf ediyorsunuz. HDP; güçlü demokrasinin, gerçek adaletin, adil barışın ve özgür yaşamın kurucu gücüdür. Güçlü bir demokrasinin kurulması elbette yerellerden, kentlerden başlar. Sizler bu ülkenin ve halkların geleceğini demokrasiyle, adaletle, barışla buluşturacak bu cesur yürüyüşün hakikat yolcularısınız. Bu yürüyüşün sonu mutlak başarı, mutlak zafer olacaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın. Arkamızda halklarımızın sarsılmaz gücü ve kararlılığı vardır. HDP’nin dayandığı güçlü bir mücadele ve direniş geleneği vardır. Çınar ağacı gibi kök salmış ilkeleri vardır.
Bunu sizlerin büyük emeği olan 8 Mart ve Nevruz'da bir kez daha gördük. 8 Mart'ta kadınlar en büyük demokrasi, muhalefet ve değişim gücü olarak iradesini ortaya koydu. Kadınlar “gümbür gümbür geliyoruz” dedi. Kadınlar bu ülkenin ve toplumun kadın mücadelesi ile özgürleşeceğini bir kez daha Türkiye toplumuna ve halklarına gösterdi. Kadınlar faşizmin ancak kadın mücadelesiyle yenilgiye uğratılacağını Türkiye'yi yönetenlere ve Türkiye halklarına gösterdi. Kadınlar bu eşitsiz ve ayrımcı düzenin ancak kadınların mücadelesi ile değişeceğini bir kez daha gösterdi. Kadınlarda asla yılgınlık yoktur, direniş vardır. Korku yoktur cesaret vardır. Tereddüt yoktur, inanç ve kararlılık vardır. Kadın yoldaşlarımızı kutuluyorum. Özellikle cezaevlerindeki kadın yoldaşlarımız başta olmak üzere mücadele eden tüm kadın yoldaşlarımızı selamlıyorum.
8 Mart’ın cesaret ve kararlılığı 8 Mart ile sınırlı kalmadı, Nevruz’da daha da katlandı. Bir halk seline dönüştü. Bir kez daha gördük. 2021 Nevruz’u halkı yok sayanlara, baskı ve sindirmeyle korkutup engellemeye çalışanlara karşı milyonların irade beyanıdır. Halkın uyarısını ciddiye almayanlar büyük yanılacaktır, büyük kaybedecektir. Yanlış hesabı halk mutlaka bozacaktır. Seçim sandıklarında bu oyun mutlaka bozulacaktır.
HDP fikriyatı bu topraklarda güçlü bir şekilde kök salmıştır. Buna her yerde tanıklık ediyoruz. Bu kökün ülkenin her yerinde filizlendiğini de görüyoruz. HDP denildiğinde herkesin aklına lotus çiçeği gelsin istiyoruz. Çünkü HDP bir yaşam çiçeğidir. Bu çiçek yapısı gereği asla kirlenmez, toz tutmaz. Kendisini her koşulda saf ve diri tutan tek çiçektir. Farklı renkleri ve muhteşem kokusuyla dönüşümün sembolüdür. Toprakta, suda ve güneştedir. HDP de lotus misali çok renkliliğin, yaşamın adıdır. HDP zamanı gelmiş bir fikir, yolunu bulmuş bir düşüncedir. Bu su mutlaka mecrasında ve kaynağa mutlaka ulaşacaktır. HDP siyasi bir parti olmanın ötesinde direnişle örülü bir yaşam biçimidir. Eşit ve özgür yaşama adanmışlıktır. Başı dik yürümenin adıdır.
HDP yoldur ve bu oda onurlu bir yürüyüştür. HDP tekçiliğin renksizliği karşısında ülkenin rengine açılan özgür bir yaşam biçimidir. Faşizmin karşısında demokrasinin zaferi, barışın güçlü bir sesidir. Adaletsizliğin karşısında hakkın ve hukukun güvencesidir. Sömürünün karşısında emeğin ve alın terinin güvencesidir. Aynı zamanda erkek düzenin karşısında özgür kadının güçlü iradesidir. HDP geleceksiz bırakılmak istenen gençlerin özgür geleceğidir. Tekçi otoriter yönetim karşısında Demokratik Cumhuriyetin güvencesi ve kalesidir. HDP halkların özgürlüğüne açılan Üçüncü Yoldur. Halkların kendisidir, halkların geleceğidir.
HDP’nin siyasal gücü karşısında iktidar bloğu boş durmuyor, durmayacaktır. Hepimizin bunun farkında olması gerekiyor. İktidar aklı HDP’siz siyaseti nasıl yaratırız, kendi varlığımızı nasıl sürdürürüz diye küçük ortağıyla birlikte planlar yapmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramadılar, başaramayacaklar. HDP her zaman olduğu gibi dimdik ayaktadır. Ayakta olmaya devam edecektir. Bu kaleyi düşürmeye güçleri yetmeyecektir.
En son bir kapatma davasıyla karşımıza çıktılar. Bu davayı halk iradesine karşı açtıklarını da çok iyi biliyoruz. Partimize yönelik tüm kuşatmanın amacını çok iyi biliyoruz. Amaçları HDP’nin siyaseti belirleme ve dengeleri değiştirme gücünü kırmak, etkisiz hale getirmektir. Ülkeyi demokrasi ittifakı ile yönetme yolunu HDP’ye kapatmaktır akıllarınca. Türkiye halklarının HDP’de vücut bulan değişim umudunu, barış umudunu faşizmin karanlığına teslim etmektir hesapları. Kapatma davasını birlikte planlayan tekçi iktidarın iki ortağı bu davayla Türkiye’yi kapatmayı hedeflemektedir. Kimsenin hak ve adalet talep edemeyeceği, yolsuzluk düzenine ses edemeyeceği mutlak bir faşizm düzeni kurmak istiyorlar.
Türkiye halklarını tarihin en büyük yoksulluk açlık ve sefaletiyle karşı karşıya bıraktılar. Büyük yolsuzluklarla iktidara ve yandaşlarına devasa bir zenginleşme sağladılar. İşte bu saltanatlarını, soygun düzenlerini sürdürmek, halka hesap vermemek için hukuk dışına çıkmak için her yolu denediler. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğini darbeyle düşürdüler. Zalimce gözaltına alıp arkadaşlarımızı tutukladılar. Susturacaklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar: Ömer Faruk Gergerlioğlu da vekillikleri düşürülen ve vekil olup rehin olarak tutulan arkadaşlarımız da susmadı, itiraz etmeye devam edecekler.
Bir başka darbe uygulamasını gece yarısı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeleriyle gördük. Bu iktidar darbecidir dedik. HDP’ye, demokratik siyasete, toplumsal muhalefete, kadınlara ve gençlere karşı sürekli bir darbe yapma peşindeler. Her gün illerinizde, kentlerinizde yaşıyorsunuz ve buna tanıklık ediyorsunuz. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeleri kadın düşmanlığından geldiklerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Kadınlar pes edecek sanıyorlar. Kadınlar kazanımlarına sahip çıkmayacak ve mücadeleden vazgeçecek sanıyorlar. Bunu rüyalarında bile göremeyecekler. Kadınlar dünden daha fazla mücadele edecekler, daha fazla kazanımlarına sahip çıkacak ve erkek iktidara meydanı asla bırakmayacaktır. İstanbul Sözleşmesi kadınların anayasasıdır, direniş ve mücadele sözleşmesidir. Bu iktidardan kurtulma sözleşmesidir. Bunu da feshetmeye güçleri asla yetmeyecektir. Biz kadınlar buna izin vermeyeceğiz.
HDP’ye bunca düşmanlık yapmalarının sebebini tüm Türkiye halkları çok iyi bilmektedir. Halkların cesaretini ve gücünü temsil ettiğimiz için bizler hedefiz bunu biliyoruz. Saltanat düzenlerini değiştirecek güce sahip olduğumuz için hedef olduğumuzu biliyoruz. Barış istediğimiz için hedef olduğumuzu biliyoruz. Savaşlara karşı çıktığımız için hedef olduğumuzu biliyoruz. Hep birlikte yapalım dediğimiz için hedef olduğumuzu biliyoruz. Emekçi, yoksul halkın direniş ve mücadele ortaklığını yaptığımız için onlarla birlikte olduğumuz için hedef olduğumuzu biliyoruz.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar asla yolumuzdan dönmeyiz. Baş eğmeyiz, dayatılan bu zulme razı gelemeyiz. Direniriz, mücadele ederiz ve mutlaka kazanırız. İktidarın gündeminde kapatma olabilir, HDP’nin önünü kesme arayışları olabilir. Bizim gündemimizde ise güçlü demokrasi ve gerçek adalet davası ve mücadelesi vardır. Barışı, eşit ve özgür bir yaşamı birlikte kurma davası vardır. Bizim gündemimiz halktır, halkın yoludur. Yolumuz uzun ve engellerle doludur. Bu engelleri aşacak gücümüz de var bu yolu yürüyecek cesaretimiz ve kararlılığımız da var.
AKP-MHP faşizmi son demlerini yaşamaktadır. Buradan tüm Türkiye halklarına bunun müjdesini vermek isterim. Bu karanlık ittifak çöküş aşamasındadır. Bakmayın bu kadar saldırgan olduklarına, saldırganlıkları çöküş korkusundandır. Partimiz en zor şartlarda dahi sahip olduğu tarihsel direniş geleneğini stratejik bir akılla birleştirmeyi başarmış, faşizmi geriletmiş ve kaybettirmiştir. Bir kaç örnek vereyim sizlere. 7 Haziran, 31 Mart ve 23 Haziran seçim dönemleri... Bu akıl, AKP MHP iktidarını şaşırtmaya devam edecektir. Her seçim döneminde biz onlara büyük yenilgiler yaşatmayı kendimize görev olarak koyduk. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz.
Kimsenin kuşkusu olmasın; onlar bir düşünürken biz bin düşünüyoruz. Onların bir hamlesine karşılık bizim çoklu mücadele hamlelerimiz vardır. Türkiye halkları asla ama asla seçeneksiz ve yalnız değildir. Çünkü yanlarında yürüyen bir HDP vardır. HDP’nin dostları ve yoldaşları vardır. Onlar parti kapatmayla uğraşa dursun biz sokak sokak mahalle mahalle köy köy halkın gerçek sorunlarını anlamaya, halkla birlikte yürümeye devam edeceğiz. En yakın gelecekte, partimizi sizlerle beraber bu ülkenin yönetimine hep birlikte taşıyacağız. Sizler var oldukça, bu gelenek var oldukça, tek bir HDP’li var oldukça HDP’yi kapatmaya çalışmak suya yazı yazmak olacaktır. Zulmün yenemediği tek şey inanç ve kararlılıktır. İşte o da bizde vardır.
İnancımızı ve umudumuzu yitirmedikçe bizi alt edecek güç yoktur. Başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarını bir yüz yıl daha karanlığa mahkum etmeyeceğiz, buna asla izin vermeyeceğiz. Tarihsel olarak var olan, sistemin içinden gelen devletçi iki egemen bloğa karşı Üçüncü Yol siyasetini büyüteceğiz ve demokrasi ittifakını genişleterek ülkeyi bu karanlıktan kurtaracağız. Bu konuda kararlıyız, iddialıyız. Sizler partimizin en merkezi yerindesiniz, her gün halkımızla iç içesiniz. Eliniz, kulağınız, gözleriniz halkın üzerindedir. Bizlerin de gözü kulağı ve eli sizlerin üzerindedir. Buradan kentlerinize döndüğünüzde daha büyük bir moral ve güçle çalışacağınızı biliyoruz. Her kapıyı çalacağınızı, her eli tutacağınızı biliyoruz. Yoksulun, haksızlığa uğrayanın, mağdurun yanında olacağınızı biliyoruz. İnsanların çaresiz olmadığını, HDP’nin onlarla birlikte olduğunu ve onlara umut taşıdığını mutlaka anlatacaksınız ve biz de sizlerin yanında olacağız.
Hakikati yalana boğdurmayacağız. Zulüm varsa karşısında mazlum halkların büyük mücadelesi vardır. Bunu mutlaka herkese göstereceğiz. Halklarımızın HDP’si olduğumuzu her ortamda göstereceğiz, bunu büyütüp yaşatacağız. Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız ya da biz yol olacağız. Bu yol barışın yoludur. Tarih korkakların değil cesur yüreklerin zamanıdır. HDP’nin zamanıdır. Hep birlikte kazanacağımız günler yakındır. Demokrasi baharı yakındır, yolunuz ve yolumuz açık olsun."