HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "AKP milletvekili ve üyelerinin isimlerinin karıştığı kadın cinayetlerini soruşturamayan yargı kadınları koruyamaz" dedi. Buldan İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için de çağrıda bulundu.
Buldan, grup toplantısında konuştu. Buldan, "HDP’nin sekinci yılı Türkiye halklarına bir kez daha kutlu olsun Girdiğimiz seçimde ülke tarihinin en çok kadın milletvekilini ve kadın belediye eş başkanlarını çıkardık. Dünyada bir ilk olarak kadın parlamento grubunu kurduk. Değişmez denileni değiştirdik, yenilmez denileni yendik." diye konuştu.
Buldan, "HDP tekçi baskı rejimi altında zulme uğrayan bütün ezilenlerin siyasetteki sesidir. AKP - MHP iktidarı da bu gerçeği çok iyi biliyor, geleceği çok iyi görüyor. HDP'nin yükselişini halkın iktidarını durdurabilir miyiz diye bütün güçlerini birleştiriyorlar. Bu yöntemi her defasında daha pervasız bir şekilde kullanıyorlar. Bu hayali onlar rüyalarında bile göremeyecekler. Biz var olduğumuz sürece bu ülkeye yağma ve talanlarıyla rahatlıklarıyla hükümran olamayacaklar. Bu iktidarın en büyük korkusu kadın mücadelesidir. Bu nedenle AKP- MHP erkek iktidarı kadın kazanımlarına özel olarak yönelmekteler." görüşünü savundu.
Buldan, "Eş başkanlığı suç olarak göstermeye çalışıyorlar. Kars Belediye Eş Başkanı Alaca'nın tutuklanması da bu saldırıların son halkası olmuştur. Eş başkanlık, kadınların eşit temsiliyet hakkı asla ve asla suç değildir. Asıl bunu ortadan kaldırmaya çalışan operasyonlar suçtur. Eş başkanlıktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu iktidar kadınlarla savaş halinde. Bugün binlerce kadın yoldaşımız cezaevinde. Kandıra, Sincan ve birçok kadın yoldaşımız haksız ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde rehin olarak tutulmaktadır. Kadın dernekleri polis operasyonlarıyla sindirilmeye çalışılmaktadır. Barış Anneleri hukuksuzca gözaltına alınıp günlerce gözaltına tutuluyorlar. Kadınlar meydanı asla sizlere teslim etmeyecek. Faşizmin karşısında hiçbir zaman biat etmeyecek, bu saldırılara karşı en büyük cevabı yine kadınlar verecektir." ifadesini kullandı.
Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"TTB Başkanı Fincancı'ya yönelik saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bağımsız meslek örgütleri ve Şebnem Korur Financılar olduğu sürece bu iktidarın ürettiği tüm yalanlar bir bir suya düşmeye devam edecektir.
Türkiye'deki pandemi sürecinin yalanlarla nasıl yürütüldüğünü gördük. Halkın nasıl bir ateşin içine atıldığına hep birlikte tanıklık ettik. Bütün dünya biliyor ama buradan yeniden ifade edelim, ülkeyi baskı, korku ve yalanlarla yönetmeye çalışıyorlar.
Sağlık Bakanlığı gerçek verileri halktan gizliyor. TÜİK halkın nasıl sefalete sürüklendiğini halktan gizliyor.Biz yalancıların mumunu ilk seçimde mutlaka ama mutlaka söndüreceğiz.
Ülkenin adeta kadın mezarlığına dönüştüğü AKP iktidarı döneminde pandemi döneminde kadına yönelik suçlar katlanarak artmıştır. Çocuk istismarı da en önlerde yer almaktadır. Özellikle iktidar İstanbul Sözleşmesi'ni hedef almaktadır. Bu sözleşme üzerinde birçok tartışma yapılmaktadır. Sözleşmeyi uygulamak yerine sözleşmenin kaldırılmasını tartıştırmak yeni cinayetlere ve şiddetlere kapı aralamaktır. Senin işin sözleşmeyi ortadan kaldırmak değil uygulamaktır. Bundan kaçamazsınız. İşlenen her bir kadın cinayetinin sorumlusu sizin iktidarınız olacaktır. İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayın.
Bizler çok iyi biliyoruz ki hiçbir politikanız kadınları korumuyor. Kadın katillerini, çete liderlerini serbest bıraktılar. AKP milletvekili ve üyelerinin isimlerinin karıştığı kadın cinayetlerini soruşturamayan yargı kadınları koruyamaz. Nadira’nın sorulmamış hesabı bu ülkenin boynundadır.
5 büyük yandaş dışında herkes kaybetti. 2020 bütçesi sarayın, savaşın, yandaşların bütçesiydi. 2021 yılını bütçesi de halktan yana olmayacak. Bütçe hakkını hep birlikte savunalım. Kurtuluş kadınların güçlü ve kararlı birlikteliğindedir."