HDP Eş Genel Başkanı Sancar: HDP Türkiye’de en geniş demokrasi ittifakını kurmak için büyük mücadele yürütüyor

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: HDP Türkiye’de en geniş demokrasi ittifakını kurmak için büyük mücadele yürütüyor

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "HDP Türkiye’de en geniş demokrasi ittifakını kurmak için büyük mücadele yürütüyor" dedi. 

Sancar, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) Nâzım Hikmet Kültür Kongre Merkezi’ndeki 6. Olağan Kongresi’ne katıldı.  Sancar, "DBP aynı zamanda HDP’nin bileşenidir. Diğer bileşenleri gibi demokrasi, özgürlük, eşit ve ortak yaşam mücadelesini büyük bir fedakarlık ve kararlılık ile omuzlayan çok özel bu mücadele geleneğinin taşıyıcısıdır. Şimdiye kadar HDP’ye özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaptıkları katkılardan dolayı bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. HDP’nin Türkiye’ye demokrasi, barış, özgürlük vaat etmesi boş bir slogan değildir. Varlık, kuruluş ilkelerimiz ve yürüyüşümüz çoğulculuk, farklılık ve renklerle bir araya gelmeye dayanıyor. Bu kadar farklılık çeşitlilik renklilik her kesim inaç ve halktan ve çevreleri kapsama ve bir arada tutma ancak büyük bir inanç ve irade ile mümkündür. Bu inancın temelinde hedeflerimiz ve ilkelerimiz ve değerlerimiz etrafında sıkı kenetlenme en onemli unsurdur. Bu kenetlenmeye halkımızın verdiği büyük destek ve sonsuz güç bizim tek kaynağımızdır." diye konuştu. 

Sancar şu ifadeleri kullandı: 

"HDP Türkiye’de en geniş demokrasi ittifakını kurmak için büyük mücadele yürütüyor"

Her yerde her türlü baskıya karşı zulme ve zorbalığa, zindanlara ölümlere karşı bizi ayakta tutan hayat suyu sizlerin sonsuz desteği, büyük inancı ve kararlı mücadelesidir. Buradan başta Kürt halkı olmak üzere bütün haklarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. DBP’nin HDP mücadelesi içinde özel sorumluluk taşıdığı önemli alanlar var. Bunların başında Kürt ulusal birliğinin sağlanması vardır. Bu konuda DBP’nin çalışmaları sonuç alıyor, almaya devam edecek. HDP Türkiye’de en geniş demokrasi ittifakını kurmak için büyük mücadele yürütüyor. Kongre ve konferans ışığında bu genişletme çalışmaları yürütüyor ve büyütüyor. Burada Kürt ulusal ittifakını sağlamak, çok önemli ve özel bir yerde duruyor. Burada DBP’nin çalışmaları takdire şayandır, bu çalışmaları sürdürerek gösterdikleri kararlılıktan dolayı herkesi kutluyorum.

"Kürt halkının varlığını korumanın yolu ulusal birlikten geçiyor"

DBP’nin çalışmaları neden önemli? Kürtler sıradan bir halk değil, varlıkları tehdit altındadır. Her yerde asimilasyon, imha ve tecrit politikaları ile esir alınmaya çalışılmakta ve iradeleri yok sayılmaktadır. Varlığı tehdit altında olan bir halkın siyasi temsilcilerinin ulusal birlik konusunda bahane ve gerekçeler üretmeye hakları yoktur. Kürt halkının varlığı korumak ve özgürlüğünü kazanmak için en önemli yollardan biri ulusal birlikten geçiyor. HDP bu konuda çalışmalar yürütüyor, DBP bu konuda yükü sırtlıyor ve amacına doğru ilerliyor. 

"Kürt halkının siyasi iradesi tecrit altında"

Ulusal birlik aynı zamanda Kürt halkının özgürlüğünün de teminatıdır. Kürt halkının varlığı, dili, özgürlüğü, siyasi iradesi tehdit altında ve büyük bir saldırı ile karşı karşıya ise ulusal birlik kaçınılmaz bir görevdir. Bir tercih değil, bir mecburiyettir. Bunun herkes tarafından iyi kavranması gerekiyor. Kimse gerekçe, bahane üretmemeli, üzerine düşen ulusal birlik görevini yerine getirmeli, hemen şimdi eksik varsa onları tamamlayarak devam etmeli. Bizler bu konuda çalışmalar yürüteceğiz, DBP bu konuda yükü daha büyük bir sorumluluk ile üstlenmeye devam edecek. DBP'nin üstlendiği görev, HDP için taşadığı önemli dinamik Kürt Sorununda çözüm ve barıştır. Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış olmadan Türkiye’de  barış ve demokrasi olmaz. Biz bu geleceğin HDP olarak en geniş kesimlere, demokrasi ittifakı mücadelesi adı altında yaymak için elimizden geleni yapıyoruz. Barış dedikçe bizlere dudak bükenler ile, barış kelimesini itibarsızlaştıranlar, dünya ateş içine düştüğünde barış kelimesini ağızlarından düşürmez oldular. 

"Gelin en büyük savaş karşıtı ittifakı oluşturalım"

Barışın ne kadar önemli olduğunu herkes bir daha görmek zorunda kaldı. Ukrayna krizi etrafında yürütülen küresel egemenlik ve iktidar savaşının geldiği nokta, savaşın bütün Avrupa'ya yayılması tehlikesidir. Her türlü askeri mücadeleyi, işgali her yerde ve nereden gelirse gelsin reddettik, sorunların çözümü ister ülkelerin içinde, ister devletler arasında olsun, müzakereden, diyalogdan ve diplomasiden geçer. Bizim ilkemiz sorunların çözümünde savaşı ve şiddeti reddetmektir. Militarizmi ve askeri yayılmacılığı reddetmektir. Bunun yerine halkların özgür iradesi, eşit ve ortak yaşamı savunuyoruz. Bunun yolu müzakere ve demokratik siyasetten geçiyor. İstikrar arıyorsanız demokrasiden başka yol yoktur. Güvenlikten söz ediyorsanız dayanağı militarizm olamaz. Güvenlik ancak insani kaygılara dayanırsa kalıcı hale gelebilir. Onun için askeri, militarist saldırganlığa karşı insani güvenliği ve güç mücadelelerine dayalı istikrar iddialarına karşı ise demokratik birlikteliği savunuyoruz. Bu savaş bir kez daha gösterdi ki bütün dünyada, başta ülkemiz ve bölgemizde olmak üzere büyük bir barış hareketine ihtiyaç var. Barış sadece bir bölgenin, bir halkın sorunu değildir. Barışa ulaşmak sadece bir bölgenin vereceği mücadele ile başarılabilecek bir şey değildir. O yüzden gelin en büyük savaş karşıtı ittifakı oluşturalım ve "hep birlikte barış hemen şimdi ve her yerde" diyelim.  

"Özgürlük mücadelesi hakların eşit birlikteliği için vazgeçilmez bir yoldur"

Biraz önce mesajlardan salona yansıdığı gibi mücadelemize, örgütlülüğümüze yönelik insafsız bir saldırı var ama hiç kimsenin kıramadığı güçlü bir irade ve sağlam bir inancımız da var. Arkadaşlarımız cezaevlerinde rehine olarak tutuluyor ama kararlılıklarını sizler aracılığı ile duyurdukları mesaj ile dile getirdiler. Özgürlük mücadelesi hakların eşit birlikteliği için vazgeçilmez bir yoldur. Özgürlük mücadelesi Kürt halkını onurunu korumak için vazgeçilmez bir yoldur, siyasi rehine olarak tutulan yoldaşlarımızı özgür şartlarda kucaklamak ve mücadeleyi birlikte büyütmenin tek yoludur. O nedenle özgürlük mücadelesinden taviz yok, demokrasi ve barış hedefinden taviz yok, iradeyi sağlam tutmaktan vazgeçmek söz konusu olamaz, boynumuzu kimse bükemez, başımız dik alnımız açık, irademiz güçlü, özgürlüğe demokrasiye barışa yürüyüşümüz devam ediyor, mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız. Kongrenin bu konuda güçlü katkı sunacağından hiç şüphem yok. Bugüne kadar emek veren bütün yöneticileri kutluyorum. Bundan sonra görev alacak arkadaşlara da başarılar diliyorum. "