7,7 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık'ta bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, depremin 17. gününde bölgedeki koordinasyonsuzluk ve plansızlığın hâlâ devam ettiğini söyledi. Köylerin bir kısmına yardımların henüz ulaşmadığını ifade eden Sancar, “Yıkımın temel nedeninin elbette iktidarın politikalarında yattığını hepimiz görüyoruz. Bu kadar çok sayıda binanın çökmesi sadece depreme bağlı olamaz. Evet fay hatları yerin altında ama yıkımın sebepleri yerüstündeki zihniyette, yönetim anlayışındadır” dedi.
Sancar, Pazarcık'da depremzedeleri ziyaret etti, yürütülen çalışmalara dair bilgi aldı.
Depremin 17. gününde koordinasyonsuzluk ve plansızlığın hâlâ devam ettiğini söyleyen Sancar, “Evet yardımlar belli ölçülerde gelmeye başlamış ama bunların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda ciddi sorunlar yaşandığına dair bilgiler verildi bize. Köylerin bir kısmına yardımların henüz ulaşmadığını görüyoruz. Çadır belli yerlerde var, çadırların toplu kurulduğu yerler bulunuyor. Ancak oralarda da alt yapı sorunu mevcut. Hem temel ihtiyaçların giderilmesi, hem hijyen hem de özellikle çocukların bakımı, çocuklarla ilgilenme konusunda ciddi sıkıntılar, sorunlar, eksikler var” dedi.
Sancar, deprem bölgelerinde yaşanan sorunların devam etmesinin tesadüf olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Yıkımın temel nedeninin elbette iktidarın politikalarında yattığını hepimiz görüyoruz. Bu kadar çok sayıda binanın çökmesi sadece depreme bağlı olamaz. Evet fay hatları yerin altında ama yıkımın sebepleri yerüstündeki zihniyette, yönetim anlayışındadır. Bunların hepsinin kaydı var. Bunların hepsi hem hafızalara kaydoldu hem arşivlere girdi, şüphesiz bütün sorumlulardan bu açıdan hesap sormak gerekiyor. Söyledik, söylüyoruz; sorunları konuşacağız. Sorumluları sorgulayacağız ve sorumlulardan hesap soracağız. Eğer bunları yapmazsak bu felaketleri belki daha ağır bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Felaketlerin önünü almak için bunları tekrar yaşamamak için sorgulamak ve hesap sormak zorundayız.”
Depremden sonraki ilk 72 saatin hayati önem taşıdığını hatırlatan Sancar, ”Fakat maalesef o hizmetler de o süre içerisinde buraya ulaşmadı, yıkımı daha ağır hale getirdi ve can kayıplarını arttırdı. Burada da iktidarın zihniyeti temel sebeptir. İnsanı, toplumu değil rantı ve kendi bekasını esas alan bir anlayışın insan hayatını kurtarmak ve insanların yarasını sarmak için seferber olmasını ve anında hizmetleri ulaştırması beklemek de zaten mümkün değil” dedi.
Sancar, depremlerde yıkılan şehirlerin tekrar inşasında, kentlerin tarih ve kültürünün de göz önüne alınması gerektiğini söyledi.
Pazarcık’ta kriz koordinasyon merkezlerine kayyım atandığını hatırlatan Sancar, “Biliyorsunuz devlet her şeyi ben yaparım, iktidar her şeye ben hakimim anlayışı ile yönetiyor bu ülkeyi. O nedenle toplumunu kendi kaderine sahip çıkmasını istemiyor” ifadesini kullandı.
Sancar, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) Halk TV, Fox TV ve Tele 1'e deprem yayınları için üst sınırdan verdiği para ve program durdurma cezalarını eleştirdi. İktidarın halkı susturmaya çalıştığını ifade eden Sancar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dün çeşitli televizyon kanalına cezalar uyguladılar, ekran karartmaları söz konusu. Bugün de yine muhalif basının birçok kurumunun internet sitelerine erişimi engellediler. Böylece bu ruhun görünmez kılınabileceğini sanıyorlar, hakikati karartabileceklerini var sayıyorlar, hesap vermekten kaçabileceklerini umuyorlar. Böyle olmayacak. Halk susmayacak, dayanışma daha da büyüyecek, bu iktidar da bütün yıkımdan ve kayıplardan dolayı sorumludur, bunların hesabını mutlaka verecektir. Bu iktidardan bu hesabı sormak bizlerin görevi ve sorumluluğudur. Bizler derken sadece partimizi kast etmiyoruz. Elbette her birimimizle sahadayız bunu anlatmayı gerekli görmüyorum. Açıkçası her yerde çalışıyoruz demekten de mahcup olurum. Bizim görevimiz bu. Ama sadece biz değiliz, sahada pek çok kuruluş, çok farklı alanlardan pek çok kurum burada çalışma yürütüyor, emek veriyor. Bizler de bu emeğin, bu çalışmaların bir parçası olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hep birlikte güçlerimizi birleştirerek, bu düzeni değiştireceğiz, bu iktidardan hesap soracağız. Hesap sormazsak yiten canlarımıza karşı sorumluluğumuz hep devam edecektir. Hesap sormazsak yüreklerimiz kuruyacaktır."