Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Beyoğlu’nda bulunan Taksim Hill Otel’de basın açıklaması yaptı. Temelli’ye HDP milletvekili Mehmet Tiryaki ve PM üyesi Aylin Hacaloğlu eşlik etti. Temelli, burada 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimine ilişkin açıklamalarda bulundu. Temelli İstanbul seçmenine çağrı yaparak, "Eğer İstanbul seçmeni iseniz nerede olursanız 23 Haziran’da mutlaka İstanbul’da olun ve oyunuzu kullanın. Biliyorum zahmetli, gittiğiniz yerden geri dönmenin külfeti var. Bu külfete katlanmaya değer, barış ve demokrasi için bu külfete katlanmaya değer. Türkiye’nin neresinde olursanız olun 23 Haziran seçimlerine ilişkin il ilçe örgütlerimiz çalışıyor. İstanbul’a gelmeniz konusunda hep birlikte katkılarımızı sunacağız" ifadelerini kullandı
Seçime çok az bir zaman kaldığını hatırlatan Temelli, “Seçim tartışmaları hala devam ediyor. Bu tartışmalar da HDP üzerinden yapılmaya devam ediyor. HDP üzerinden kamuoyu oluşturmak bizimde alışageldiğimiz bir hal aldı. HDP’lilerin olmadığı HDP tartışmalarından Türkiye toplumu bıktı. Ama bildiğiniz gibi çok ciddi bir medya ambargosu hala sürmeye devam ediyor. Onun için topluma sizler aracılığıyla ulaşmak için bu tür toplantıları önemsiyoruz” dedi.
Dün milyonlarca öğrencinin karne aldığını hatırlatan Temelli, hiç kimsenin mutlu olmadığı eğitim sistemine karşı insanların karamsar olduğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. O yüzden bu gidişatı durdurabilmek, çocuklarımıza yönelik beklentilerimizi hayata geçirmek önceliklerimizden biri. Velilerin beklentileri bu yönde 4+4+4 sistemi diye bir sistem ile çocuk işçiliğinin, küçük yaşta evlenmelerin arttığı, eğitim sisteminin giderek karışık bir hal aldığı, hiçbir beklentinin karşılanmadığı bir yapı ile karşı karşıyayız. O yüzden bu seçim bir yönüyle velilerin seçimidir. İstanbul’da bulunan öğrenci sayısı ve velilere baktığımızda, velilerin bu seçimde inisiyatif almasını ve itirazlarını sandığa yansıtmalarını bekliyoruz. Dün karneler dağıtıldı en düşük notu yine bu hükümet aldı. Eğitim sistemini bu hale getiren çocuklarımızın geleceğini karartan bu iktidar en düşük notu aldı. O zaman gelin İstanbul seçimleri vesilesi ile bu iktidara bir karne verelim. Bu karne ile onu sınıfta bırakalım" dedi.
İktidarın böyle devam ederse çocukların hiçbirinin geleceğinin kalmayacağını, özerk bilimsel demokratik üniversiteden bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Temelli şunları söyledi:
"Eğer bu iktidar İstanbul seçimlerinden palazlanıp yoluna devam ederse, o zaman çocuklarımızın bir geleceği kalmayacak. Evet üniversite sınavları yapılıyor, üniversiteler çöle dönmüş, çoraklaşmış, üniversitede bilim insanı kalmamış. Özerk bilimsel demokratik üniversiteden bahsetmek mümkün değil. Bugün üniversite denilince Barış Akademisyenlerinin yargılanması akla geliyor. Üniversiteler varlığı nedeniyle barış dediğimiz mevzuya içrektir. Yani üniversiteler barışı var ederler, bilim insanların bir arada barış içinde yaşamaları için vardır. Oysa bugün barış istediği için binlerce akademisyen yargılanıyor. Yüzlercesi hüküm giydi. Füsun Üstel hocamız hala cezaevinde. Üniversite mezunları arasında işsizlik oranları yüzde 30’ların üzerinde. 23 Haziran bir yerde üniversiteye yapılan bu kıyıma karşı üniversitelerin öğrencisi ve öğretim üyesiyle bütün bileşenlerin itiraz ettiği bir seçim olmalıdır"
"Bugün bildiğiniz gibi 15 haziran. 49 yıl önce işçiler sokaklardaydı, hak mücadelesi veriliyordu, sendikaların kapatılmaması için emeklilik hakkından en temel haklara dair meydanlarda haklarını savunuyorlardı. İşçilere yönelik ciddi saldırılar vardı, ölümler oldu, yaralanmalar oldu ama hak mücadelesinden emekçiler vazgeçmedi."
"Ondan yıllar sonra Gezi'de yine emekçiler gençler yan yana geldi demokrasi ve emek mücadelesinde buluştu. 15 Haziran ve Gezi yakın tarihimizin en önemli hak mücadeleleridir. Bugün 15 Haziran vesilesi ile bu mücadelede aramızda olmayan herkesi minnetle anıyorum. Talihsizliğe bakın ki Türkiye 49 yıl sonra o gün savunulan hakları hala savunuyor. Türkiye hala emeğin haklarını var etmiş bir ülke değil. Bugün 15 Haziran’ın yıldönümünde kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesi ile karşı karşıya. 15 Haziran’ın yıldönümünde, BES’in zorunlu hale getirilmesiyle karşı karşıya."
"Zaten yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi veren emekçilerin haklarına bir kez daha saldırı var. Maaşları budanıyor. Asgari ücret bugün açlık sınırının altındadır. Bugün işsizlik Türkiye’de resmi rakamlarda bile yüzde 14’ün üzerindedir. Bugün işçiler, çiftçiler, emekçiler ve toplumsal emek mağdurdur. Tüm emekçiler, işsizi, çalışanıyla, kayıt dışı çalışanıyla, tarlada, sokakta çalışanı ile 23 Haziran’da emeğin hakları için inisiyatif almaya çağırıyoruz."
"23 Haziran seçimleri bu anlamıyla kritiktir. Biz de bu seçimleri demokrasi referandumu olarak nitelendirdik. Türkiye’nin her yerinde herkesi 23 Haziran seçimlerinde inisiyatif almaya çağırıyoruz. Çünkü 23 Haziran seçimleri başlı başına önemli bir adaletsizliğin göstergesidir. Türkiye’de 4 yıldır süren tecrit politikalarının, her türlü adaletsizliğin 23 Haziran seçimlerinde bir demokrasi referandumu olarak karşımıza çıkması doğaldır. Türkiye’nin her yerinde bu büyük adaletsizliğe hep birlikte karşı çıkmalıyız. 31 Mart seçimlerine giderken önemli bir stratejiyi HDP olarak ortaya koyduk. Dedik ki biz Kürdistan’da kazanacağız batıda da AKP-MHP bloğuna kaybettireceğiz. Bu topyekün demokrasi mücadelesiydi. Bunda başarılı olduk."
"YSK marifeti ile bir çok yerde seçimler iptal edildi, belediyelerimiz gasp edildi. Kazanan arkadaşlarımız YSK tuzağı ile mazbatalarını alamadılar. KHK gerekçesi ile kazanmamış olanlara belediyeler peşkeş çekildi. 23 Haziran bu adaletsizliğe hep birlikte itiraz edeceğimiz bir seçimdi. Van’dan Iğdır’dan, Muş'tan Hınıs'tan, Digor'dan Türkiye’nin neresinde olursak olalım karşı karşıya kaldığımız haksızlığa itirazımızı yükselteceğiz. Sadece İstanbul’da sandıklara gideceğiz ama her yerde alanlarda olacağız, demokrasi buluşmaları gerçekleştireceğiz ve orada adeta 23 Haziran’ın bir demokrasi referandumu olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz."
"Biz 31 Mart seçimlerinden hemen sonra Türkiye’ye Demokrasi İttifakı’nı ilan ettik ve bu konuda çalışacağımızı dile getirdik. Tüm demokrasi güçlerine, toplumsal dinamiklere, muhalefet partilerine çağrı yaptık. Türkiye’de çözümün adresi demokrasi ittifakından geçer. Bir çözüme ihtiyacımız var, demokrasi sorununda Kürt meselesinde bir çözüme ihtiyacımız var ve bu çözümün bir demokrasiden yana tercih ile mümkün olabilir. Demokratik müzakere, demokratik siyaset, toplumsal uzlaşma ve onurlu bir barış için demokrasi ittifakının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sayın Öcalan ile görüşmelerde de bu konuların açığa çıkması ve 4 yıllık tecridin aşılması açısından önemlidir. Mutlak tecrit kırılmıştır ama Türkiye kırılması gereken bir çok tecrit dinamiği vardır. Örneğin yargı, baskı ve şiddet politikaları bunun en temel örnekleridir."
"Şimdi herkes umutlu, herkes bir şeyleri değiştirebileceği umuduna sahip, o zaman bunu yapmanın yolu 23 Haziran’dan sonra sandıktan çıkan sonuçları demokrasi ittifakı yoluyla daha güçlü biçimde örmekten geçer. İddiamız var, Türkiye’yi değiştireceğiz. Nasıl ki yerel yönetimlerde yerel iktidarları değiştirdik, 23 Haziran’dan sonra demokrasi buluşmaları ile de Türkiye’yi değiştireceğiz. Eşit yurttaşlık temelinde bir anayasayı var edeceğiz. Yargı reformları ile yargıdaki değişimlerle insan hakları alanındaki mücadelemizle, kadın mücadelemizle, üniversiteler mücadelemizle bugün Türkiye’nin tüm önemli sorunlarına ilişkin yöntemlerle Türkiye’yi değiştireceğiz."
"23 Haziran seçimi bizim açımızdan demokrasi mücadelesi olarak önümüzde durmaktadır. Böyle örgütlendik, sandığa da böyle gidiyoruz. 23 Haziran’da bizim tercihimiz nettir, seçmenimizin tercihi nettir. Tercihlerimiz sandığa yansıyacak. 31 Mart’tan çok daha güçlü biçimde tercihlerimiz sandığa yansıyacaktır. 23 Haziran’da sandıktan demokrasi, barış ve demokratik bir irade çıksın istiyoruz. 23 Haziran seçimlerine çok ciddi hazırlandık. Bugün Türkiye'nin her yerinde İstanbul seçimlerine yönelik gayretlerimiz sürmektedir. Türkiye’nin her yerinde bir çok arkadaşımız bu çalışmada görev almaktadır. Özellikle vekillerimiz mahalle mahalle, sokak sokak, pazar pazar işyeri işyeri çalışmalarını sürdürmektedir. 30’dan fazla vekilimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bütün MYK ve PM üyelerimiz İstanbul’da çalışmalarını sürdürüyor. Yerel örgütümüz uzun süredir kapsamlı bir çalışma sürdürmektedir. Adeta İstanbul’da 23 Haziran’a giderken bir demokrasi şölenini bütün örgütümüzle hayata geçiriyoruz".
Seçmene çağrımızdır. Eğer İstanbul seçmeni iseniz nerede olursanız 23 Haziran’da mutlaka İstanbul’da olun ve oyunuzu kullanın. Biliyorum zahmetli, gittiğiniz yerden geri dönmenin külfeti var. Bu külfete katlanmaya değer, barış ve demokrasi için bu külfete katlanmaya değer. Türkiye’nin neresinde olursanız olun 23 Haziran seçimlerine ilişkin il ilçe örgütlerimiz çalışıyor. İstanbul’a gelmeniz konusunda hep birlikte katkılarımızı sunacağız. Geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Sorularınız varsa alalım.
Bir gazetecinin “HDP Türkiye’nin üçüncü siyasi parti olmasına rağmen İstanbul seçimlerinde aday çıkarmamasındaki çıkarı nedir” sorusuna, Temelli, “Bizler seçimlere çıkar ve muhasebe hesabıyla yaklaşmadık. İki belediye başkanlığı fazla alalım üç tane belediye meclis üyemiz olsun orada rant peşinde koşalım yaklaşımında seçimlere yaklaşmadık. HDP olarak böyle ucuz çıkar hesaplar peşinde olmadık. Böyle bir çıkar hesabımız hiç olmadı, olmayacak. Meseleye Türkiye’de bir bütün olarak bakıyoruz. HDP Türkiye’nin yegane partisidir. Bize karşı geliştirilen kara propagandaya da baktığımızda da bunu görebiliyoruz. İşte bizlere sürekli ‘siz Türkiye partisi misiniz?’ diyorlar? Evet, Türkiye partisiyiz. Türkiye partisiyiz ki Türkiye’yi değiştirdik. Çünkü Türkiye halklarının bizlerden beklentileri var. Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla bütün halkıyla emekçilerin kadınların ve gençlerin beklentileri var. İçine düştükleri o açmazdan çıkabilmek için umut var bir hamlenin gerçekleşmesi gerekiyordu. Biz de bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik. Türkiye’de demokrasi ve barış konusunda yeni bir kulvar yarattık. Bir seçenek yarattık ve bu seçenek demokrasi ittifakıdır. Bu yüzden bu seçenekteki buluşmaları önemsiyoruz. Yoksa belediye başkanlıkları sayısına indirgemiş bir siyaseti Türkiye’nin önünü açamayacağını çok iyi biliyorduk. Bu yüzden 31 Mart seçimlerini çok net bir şekilde hayata geçirdik. Türkiye’deki halkların HDP’ye olan yaklaşımı bizi umutlandırıyor. Bu konuda da yürüyüşümüz devam edecek” diyerek cevap verdi.