TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun HDP’li Üyesi Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, "Devlet İstihbarat Hizmetleri ile Güvenlik ve İstihbari Nitelikteki Faaliyetlere İlişkin 2016” yılı raporuna muhalefet şerhi düştüklerini söyledi. Komisyonun görev alanındaki 4 istihbarat kurumundan "çok gizi" ibareyle gönderilen raporların açık kaynaklardan eldi edilebilecek bilgiler olduğuna dikkat çeken Adıyaman, “Şerh koyduğumuz hususlardan bir tanesi her ne kadar raporlar ‘çok gizli’ ibareli gönderilmiş olsa da istatistiki bilgiler içeren raporlar. Kamuoyuna açık bilgiler bunlar, açık kaynak bilgiler, bu anlamda görünen o ki, istihbarat kurumları bile Meclis’e karşı bir hesap vermeme, denetlenmeme refleksini hala gösteriyor” dedi.
Teknik anlamda istihbari bilgi toplamanın yetmeyeceğini, kaynağı, sebepleri tartışılırken bunların çözümüne ilişkin bir takım veriler de sunulması gerektiğini ifade eden Adıyaman, şöyle konuştu:
“Yurt için de, yurtdışında faaliyetlerdeki amaç ne, gaye nedir. Yine ülke içerisinde örneğin 15 Temmuz darbe girişiminden tutalım FETÖ örgütüne, devletin terör örgütleri olarak gerek yurt içinde de gerek yurtdışında tanımladığı örgütler, uyuşturucu ve mafyatik örgütlenmeler, çete örgütlenmeleri gibi ne tür çalışmalar yürütülüyor, bunların tehdit düzeyi algılamaları gibi hususlar da raporlarda yok."
Yeni bir komisyon olmasından kaynaklanan sıkıntılara da dikkat çeken HDP’li Adıyaman, “Özü itibariyle Güvenlik ve İstihbarat Komisyon şekli bir komisyondan ibaret kalıyor. İç tüzük ve Anayasa gereği kuruluş amacına uygun bir faaliyet sonuç elde edemiyor” ifadesini kullandı.
Adıyaman, T24’e yağtığı değerlendirmeleri şöyle:
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu 24. Yasama döneminde oluşturulan yeni bir komisyon. O dönemde komisyon kurulurken amaçlanan şey devlet istihbarat kurumlarının faaliyetlerini bir ölçüde Meclis’ten geçirmek, bu saikle kurulmuş ama pratik uygulaması istenilen düzeyde olmuyor. Komisyon yeni bu yönde teamül oluşmuş değil bu kapsamda bir çalışmalar ve şerhlerimiz umarım önünüzdeki süreçlerde gerçek anlamda bir Meclis denetimi gerçekleşir diye düşünüyorum. Aslında şöyle gelen komisyonunun incelemekle görevli olduğu 4 istihbarat kurumu söz konusu. Bunlar MİT, Emniyet istihbarat, jandarma istihbarat ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK). Bu kurumların da komisyona sunduğu raporlar da aslında açık istihbarattan, internet ortamından, açık kaynaklardan hepimizin ulaşacağı, bilebileceği istatistikti nitelikli bilgilerden ibaret. Bu bilgilerin çok da komisyon açısından bir anlamı yok. 2016 yılı raporları değerlendirirken, komisyon inceleme ve denetlemelerinin sonucu raporu hazırladı. Biz ve CHP şerh koyduk.
Şerh koyduğumuz hususlardan bir tanesi her ne kadar raporlar ‘çok gizli’ ibareli gönderilmiş olsa da istatistiki bilgiler içeren raporlar. Kamuoyuna açık bilgiler bunlar, açık kaynak bilgiler, bu anlamda görünen o ki, istihbarat kurumları bile Meclis’e karşı bir hesap vermeme, denetlenmeme refleksini hala gösteriyor. Çünkü istenilen bilgileri komisyona sunmuyor. Yine bu istihbarat kurumları faaliyetlerini Anayasa ve yasalar çerçevesinde Meclis’in denetimine yeterli açmıyor bu noktada da şerh koyduk. Çünkü raporlar denetlenebilir bilgiler içermeli.
Komisyonun yıl içerisinde ilgili istihbarat kurumların faaliyetlerinin denetlenebilir boyutunu görmesi gerekir o noktada yetersizlikler var. Yine yurt içinde ve yurt dışında yürütülen istihbarat faaliyetlerinde strateji ne, amaç ne, bu faaliyetler kapsamında hangi amaç ve hedefe ulaşılmak isteniyor. Bu faaliyetlerin kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik ve diplomatik açıdan Türkiye’nin güvenliği açısından ulaşılmak istenen fayda ne bunlar da raporda yok şerh koyduk.
Bizim istediğimiz bu tür strateji nedir yurt için de hangi strateji yürütülüyor ya da yurtdışında faaliyetlerdeki amaç ne gaye, ne istenilen amaç nedir bunlar denetime açık değiller. Yine ülke içerisinde örneğin 15 Temmuz darbe girişiminden tutalım FETÖ örgütüne devletin terör örgütleri olarak gerek yurt içinde de gerek yurtdışında tanımladığı örgütler, faaliyetler bunun için dernekler, sivil toplum kuruluşları gibi nitelemeleri hangi kıstas ve ölçütlerde yapıyor.
“Hangi örgütün, hangi faaliyetin bir terör örgütü, irticai bir faaliyet ya da darbeci faaliyet olduğunu gösteren kıstaslar. Hangi kriterlere göre bunlar belirleniyor. Bunlar da raporlarda açık bilgiler yok. İstihbarat ve güvenlik kurumlarının tehdit algılamaları, çevre ülkelerden aldığı tehdit uygulamalarının ölçütleri raporda yok. Bu istihbarat ve karşı istihbarat yürütülürken anayasa ve demokratik hukuk ilkeleri ne kadar kıstas alınıyor. Devletin çizdiği yasal çerçeve içerisinde ne ölçüde hareket ediliyor. Raporda böyle veriler yok.
Özellikle ülke içinde temel kronik bir takım sorunlar var. Etnik, inançsal ve bu sorunların yarattığı psikolojik, ekonomik ve sosyal sonuçlar var. Bu sonuçlar üzerinde bir değerlendirme yaklaşım mesela Kürt sorunu başta olmak üzere tüm sorunlarda ne gibi değerlendirmeler yapılıyor. İstihbarat, saha çalışmaları yapıyor istihbari bilgiler topluyor.
Burada toplumun algısı, refleksi ve psikolojisi bu sorunlar içeresinde çözümüne yönelik önermelerde yok bu raporlarda. Teknik anlamda istihbari bilgi toplamak yetmiyor. Bu konuların aynı zamanda kaynağı, sebepleri tartışılırken bunların çözümüne ilişkin bir takım veriler de sunması gerekiyor. Uyuşturucu ve mafyatik örgütlenmeler, çete örgütlenmeleri gibi ne tür çalışmalar yürütülüyor, bunların tehdit düzeyi algılamaları gibi hususlarda raporlarda yok.
Özü itibariyle Güvenlik ve İstihbarat Komisyon şekli bir komisyondan ibaret kalıyor. İç tüzük ve anayasa gereği kuruluş amacına uygun bir faaliyet ve sonuç elde edemiyor. Bunda da yeni bir komisyon olmasından kaynaklı, bir teamülünün olmaması.
TBMM’de komisyona ilişkin şu bilgiler yer alıyor:
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu, 17.04.2014 tarihli ve 6532 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12’nci maddesi ile 01.11.1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu’na eklenen Ek 2’nci madde uyarınca kurulmuştur. Komisyon, söz konusu Kanun ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü uyarınca faaliyet gösteren ve denetim görevini haiz bir ihtisas komisyonudur. Komisyon, on yedi üyeden müteşekkil olup, üyelerin onu Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna, dördü Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna, ikisi Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna ve biri de Halkların Demokratik Partisi Grubuna mensuptur. Komisyon, İçtüzüğün 24. maddesi uyarınca kendi üyeleri arasından başkan, başkanvekili, bir sözcü ve bir kâtip seçmektedir.
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunun görevleri:
- Başbakanlıkça; MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen güvenlik faaliyetlerine ve istihbari nitelikteki faaliyetlere ilişkin olarak hazırlanacak yıllık raporlar üzerine hazırlanacak ve mart ayı içinde Komisyona sunulacak yıllık rapor hakkında, raporun kendisine intikalinden itibaren doksan gün içinde inceleme ve görüşmelerini tamamlayarak bir rapor hazırlamak ve raporu bu süre içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunmak,
- Millî güvenliğe ilişkin konularda görüş ve öneriler sunmak,
- Güvenlik ve istihbarat konularında uluslararası alanda kabul gören gelişmeleri izlemek,
- Kendi faaliyetlerine ilişkin rapor hazırlamak,
- Güvenlik ve istihbarat hizmetleri sırasında elde edilen kişisel verilerin güvenliğini ve bireyin hak ve özgürlüklerini koruyucu öneriler geliştirmektir.
- Komisyon görüşmeleri kapalı oturumla yapılır ve bu oturumlarda Komisyon üyeleri, ilgili bakanlar, görevli hükümet temsilcileri ve Komisyonda görev yapan yasama uzmanları ile stenograflardan başkası bulunamaz.
- Komisyon çalışmalarına ilişkin bilgi ve belgelerin saklanmasında ve korunmasında gizlilik esastır. Komisyon görüşmelerine katılanlar ile bu görüşmelere herhangi bir suretle vâkıf olanlar, Komisyon çalışmaları ve görüşülen konular hakkında hiçbir açıklama yapamaz ve bunları sır olarak saklamakla yükümlüdür.