HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin, 401 vekil hesabı yapan AKP-MHP koalisyonunun bütün hesaplarını bozacağını belirterek "İntikam için değil, rövanş için değil, ortak vatanımız için, demokratik bir cumhuriyet için geliyoruz. Kentimizi de kendimizi de biz yönetmek için geliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın esnafa yaptığı “yastığınızın altında dolarlar, avrolar var onları bozdurun” çağrısını hatırlatan Temelli, esnafın yastığının altında para değil dert ve borç olduğunu söyledi.
Hükümetin, kayyımlardan önce HDP'li belediyelere her gün müfettiş gönderdiğini ve yolsuzluk bulamadıkladını söyleyen Temelli, "Fakat kendi atadıkları kayyumlar yolsuzluk çukurunda boğuluyorlar. Bunların tek bildiği şey çalmak. Bakın Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nu görevden aldılar. Neden? Nedenini açıklayamıyorlar. Biliyoruz İstanbul Büyükşehir Başkanı gibi, Ankara Büyükşehir Başkanı gibi bunların hepsi yolsuzluk çukurundalar" şeklinde konuştu.
Hepimiz geleceğimize, oylarımıza sahip çıkacağız. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyeceğiz. Biliyoruz biz haklıyız, biz kazanacağız."
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İstanbul'un Esenyurt İlçesi'nde partisinin seçim bürosu açılışına katıldı. Burada bir konuşma yapan Temelli, şunları söyledi:
"Bu ülkenin her yerini adaletsizlik sarmış, her yerde diz boyu adaletsizlik var, bu adaletsizliğe son vermek için kampanyamızı Edirne’den sevgili Demirtaş’ın yanından başlattık. Biz Türkiye’nin partisiyiz dedik. Bu ülkeye Türkiye’nin adayı yakışır dedik Türkiye’nin adayını Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdik. Demirtaş Türkiye’nin adayıdır, hepimizin adayıdır. HDP Türkiye’nin partisidir, Türkiye’nin her yerindedir. Ortak vatanda demokratik cumhuriyeti inşa etmeyi önüne koymuştur bunu da yapacaktır.
Bu ülkeye savaştan zulümden başka bir şey vermeyenler adaletsizliği devam ettiriyorlar. Sevgili Demirtaş’la görüşmeye gittik yine izin vermediler. Cezaevinin önünde açıklama yapmak istedik, yine izin vermediler. Bunlar akılları sıra bu zulmü devam ettirerek iktidarda kalacaklarını sanıyorlar. Demirtaş, Yüksekdağ, Tuncel, Kışanak cezaevinde olsalar da sizler birer Selahattinsiniz, sizler birer Figensiniz. 24 Haziran’a kadar Türkiye’nin her yerinde kapı kapı, ev ev, sokak sokak her yerde olacağız. Bu adaletsizliğe ancak biz son verebiliriz biz son vereceğiz. Bunlar bütün bir ülkeyi adaletsizlikle kuşattılar, bütün ülkeye tecrit uyguluyorlar bu tecridi kaldıracağız, barışın önündeki engellere biz son vereceğiz.
İnsanları halkları birbirine düşman ettirerek savaş politikaları ile ayakta durmaya çalışan bir zihniyetle kaşı karşıyayız. Bu zihniyet, bu iktidar yıkılmadıkça bunlardan kurtulmadıkça bu ülkeye barış da demokrasi de huzur da gelmez. Bunun için HDP Türkiye’nin tüm halklarına çağrı yapıyor. diyor ki gelin omuz omuza verelim bu iktidardan kurtulalım. Bakın bu iktidar bir koca ülkeyi, koca coğrafyayı kayyum coğrafyasına çevirdi. Halkın iradesi ile seçilmiş belediye eşbaşkanlarımızı ve meclis üyelerimizi görevden aldı, tutsak etti. Bu zulüm iktidarı bizim belediyelerimize el koyarak oralara kayyum atadı. Bu yasakçı zihniyeti kayyumları kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Kayyumdan önce bizim belediyelerimize her gün müfettiş yolladılar bir tek kuruş yolsuzluk bulamadılar, fakat kendi atadıkları kayyumlar yolsuzluk çukurunda boğuluyorlar. Bunların tek bildiği şey çalmak. Bakın Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nu görevden aldılar. Neden? Nedenini açıklayamıyorlar. Biliyoruz İstanbul Büyükşehir Başkanı gibi, Ankara Büyükşehir Başkanı gibi bunların hepsi yolsuzluk çukurundalar. Bu savaşın bitmesi yolsuzluğun bitmesi demektir. Savaşa hayır diyoruz, yolsuzluğa hayır diyoruz.
Ülkenin bütün kaynaklarını hem belediyeler, hem iktidar eliyle çarçur ettiler. Koca ülkeyi yoksulluğa mahkum ettiler. Yoksulluk İstanbul’da, Silopi’de, Gever’de çünkü bu ülkenin kaynaklarını İHA’lara, SİHA’lara harcadılar, bu ülkenin kaynaklarını Kürt düşmanlığına harcadılar, savaşa harcadılar savaşa! Kürtlere kurt işareti yapıyorlar. Sanıyorlar ki Kürtleri korkutacaklar, boyun eğdirecekler. Bu onurlu halk hiçbir zaman baş eğmedi, asla özgürlük ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmedi, dün ne söylüyorsak bunu söylüyoruz. Kürt sorunu çözülmeden demokrasi sorunu çözülmez biz bu sorunu çözeceğiz. Irak Kürdistanı’ndaki referanduma karşı çıkıyorlar diyorlar ki yiyecek ekmek bulamazsınız. Bizi bununla tehdit ediyorlar. Bu tehdide verecek yanıtımız çok net. 24 Haziran günü hiçbir Kürt AKP’ye oy vermeyecek. Bizler bu boş tehditlere boyun eğecek değiliz. Bizler bu tehditlere en güzel cevabı sandıkta vereceğiz. Sandıktan biz çıkacağız, sen o sandığa gömüleceksin.
Suriye savaşını başlattılar, Suriye halklarının geleceğini yok ettiler. Suriye’nin tek huzurlu bölgesi Afrin’di. Afrin’de Kürt halkı, Arap halkı, Süryaniler, Êzidîler, Türkmenler bir arada huzur içinde yaşıyorlardı gittiler IŞİD artıkları ile Afrin’i işgal ettiler, 150 bin Afrinli, Afrinden çıkmak zorunda kaldı. 24 Haziran’da bunları sandığa gömeceğiz, Afrinliler de evine dönecek. İşte 24 Haziran o yüzden hepimiz için çok önemli bir gün. Sadece Kürt halkı için değil tüm Türkiye halkları için çok önemli. Bu adaletsizliğe ancak biz son verebiliriz.
HDP sandıktan çıkarsa, ki çıkacak, bu AKP-MHP koalisyonunun bütün hesapları bozulacak. Onlar HDP’yi baraj altı bırakarak 401 vekil hesabı yapıyorlar. 80 vekili ele geçirerek Türkiye’yi diktatörlüğe teslim etmeye çalışıyorlar. Biz 24 Haziran’da değil 80, 180 vekil ile geleceğiz, tüm hesaplarınızı bozacağız. 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı adayımız Demirtaş ikinci tura kalacak ve birinci turda olduğu gibi ikinci turda da biz kazanacağız. Mutlaka kazanacağız.
Bu yoksulluğa son vermek için biz kazanmalıyız. Bakın her yerde işsizlik, her yerde yoksulluk. Esnaf kan ağlıyor. Diyor ki “yastığınızın altında dolarlar, avrolar var onları bozdurun.” Hangi esnafın altında dolar var, hangi esnafın? Esnafın yastığının altında dert var, borç var. İşte bu dertten, bu borçlardan ve bu vergi yükünden kurtulmak için 24 Haziran’da bu ceberrut iktidardan kurtulacağız.
24 Haziran’a giderken tüm esnaflar, tüm çiftçiler, tüm emekçiler, kadınlar, omuz omuza vermeli. Çünkü, bu yoksulluktan ancak birlikte mücadele ederek kurtulabiliriz. Bakın kadın yoksulluğu çok ciddi boyutlarda. Kadınlar işsiz kalsın diye kadına düşman kadına düşmanlığı çoğaltıyor. Kadını sosyal yaşamdan dışlıyor. Kadın cinayetleri her geçen gün artıyor. Bu iktidar kadın düşmanı, bu düşmanlığa son vermek için şimdi kadınlar 24 Haziran’da sandığına oyuna geleceğine sahip çıkıyor. Bu ülkenin gençleri işsiz. Bu ülkenin gençleri mağdur. Özellikle başta Kürt gençleri olmak üzere tüm gençlere düşmanlık politikası hakim. Gençleri yok sayıyorlar. Gençler o sandıktan çıkacak bu rejimi, bu iktidarı gençler değiştirecek.
Geçenlerde gitmiş Yeşilay’dan sigara ile mücadele ettiği için ödül almış “ben bu ülkede sigara ile mücadele ediyorum” diyor. Sigara ile mücadele dediği tütün çiftçisi ile mücadele etmek. Bu ülkede en büyük sorun uyuşturucu kullanımı. AKP döneminde uyuşturucu kullanımı arttı. insanları uyuşturarak, siyasetten uzak tutarak aklınca kendi iktidarını sürdürecek. Saray’ın anahtarını paspasın altına koyacak. Biz halaylarda olacağız, gecikeceğiz yetişmeyebiliriz ama paspasın altına koysun anahtarı. Saray’ı boşaltsın, gençler geliyor.
"Türkiye'yi değiştirmeye geliyoruz"
Hepimiz siyasi irademize, oyumuza sahip çıkıyoruz. İntikam için değil, rövanş için değil, ortak vatanımız için, demokratik bir cumhuriyet için geliyoruz. Kentimizi de kendimizi de biz yönetmek için geliyoruz. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş bir rejim için geliyoruz. Eskiye rağbet etmiyoruz yeni bir Türkiye için, yeni yaşam için geliyoruz. Yeni yaşamı sizler var edeceksiniz, bizler var edeceğiz. Bizler sadece parlamentoya gitmiyoruz, bizler Türkiye’yi değiştirmeye gidiyoruz.
Hepimiz geleceğimize, oylarımıza sahip çıkacağız. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyeceğiz. Biliyoruz biz haklıyız, biz kazanacağız."