HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, AKP'ye seslenerek, "Sizin iktidarınız dönemindeki kadar, insanların dinden uzaklaştığı bir dönem yok" düşüncesini dile getirdi.
Gergerlioğlu TBMM'de yaptığı konuşmada, "Kooperatifler Türkiye'de iyi bir durumda değil. Yapılan istatistiklerde Avrupa'da 100 kişiden 16 kişi kooperatif üyesiyken Türkiye'de bu, yerlerde sürünüyor ve demokratik bir kooperatifçilik yapılamıyor, yasa da bu yaraya merhem olamıyor. Normalde yerelde üretimi teşvik eden ve dağıtımı da başarabilen bir yapı olmalıdır kooperatifler yani Adana'daki domatesi getirip Ankara'da dağıtmak değil, Ankara'daki domatesi dağıtabilmenin adıdır kooperatifçilik. Aynı zamanda devlet kooperatiflere hukuk ve yazılım anlamında da destek vermelidir. Çünkü biliyoruz ki kooperatifçilik Türkiye'de çok sahtekârlıkla malul bir yapıdır, bunu da çok iyi biliyoruz. Kooperatif yapılarından mağdur olan çok insan vardır ve kooperatifçilik denilince daha çok yapı kooperatifi akla gelir; üretim kooperatifleri de yeterince desteklenmez. Şimdi, kooperatif neden var? Dayanışma için değil mi, dayanışmayı gerçekleştirmek için. İşte, dayanışmayı gerçekleştirmek için birtakım yapılar var; kooperatifler, vakıflar ve bunları çok kötü bir şekilde kullanan bir iktidar var karşımızda." dedi.
Gergerlioğlu şu ifadeleri kullandı:
"Hazreti Ömer işini yaparken ayrı bir mum kullanırdı dediniz şimdi de devletin malını mülkünü mideye indiren, deveyi havuduyla yutan bir yapı hâline döndünüz.
Türkiye Gençlik Vakfı günlerdir konuşuluyor; Türkiye'nin gündeminde, dün de Meclisin gündemindeydi, CHP ve HDP önergeler getirdi. Sayısal çokluğunuzla -AK PARTİ, MHP- reddettiniz. Peki, gerçeklerin üstünü örtebildiniz mi? Peki, vicdanın üstünü örtebildiniz mi? Mümkün mü? Hayır. Devlet imkânlarıyla iktidara yakın yandaş vakıfları korumak, kollamak... Nerede, hakta, hukukta böyle bir şey var mı? Nasıl iktidara geldiniz? Değil mi, bu söylemleri biliyoruz, Türkiye toplumu biliyor. "Efendim, Hazreti Ömer işini yaparken ayrı bir mum kullanırdı, devlet işi yaparken ayrı bir mum kullanırdı; biz de öyle olacağız." diyerek geldiniz, sonuçta bütün devletin malını mülkünü mideye indiren, deveyi havuduyla yutan bir yapı hâline döndünüz. TÜGVA nedir ya? Bütün sefaletiyle dökülüyor ortalıkta, Meclis'te bunun üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Hayır, halkımız görüyor, apaçık gerçekler ortada. Vicdan bunu kabul etmiyor.
Sizin iktidarınız dönemindeki kadar, insanların dinden uzaklaştığı bir dönem yoktur. Bakın, İslam tarihinden size örnek vereyim. Gerçek din adamları bu zalimliklere karşıydı, şu andaki Diyanetin yaptığının tam tersini yapıyordu o günün gerçek din adamları. Said Bin Cübeyr... Bir araştırın, Kufe Valisi Haccacı Zalim onu katletmek istediğinde karşılıklı bir diyalogları vardır. Orada Haccacı Zalim "Niye bana itiraz ediyorsun Kufe Valisi olarak, bak biz fetihler yaptık, camiler yaptık." gibi İslami argümanlar kullanır ama Said Bin Cübeyr "Sen o camileri iktidarını sağlamlaştırmak için yaptın. Sen o yaptığın camilerle milleti dinden uzaklaştırdın." der. Ben de şimdi aynısını söylüyorum: Sizin iktidarınız dönemindeki kadar, insanların dinden uzaklaştığı bir dönem yoktur. Bütün bu konuları çok iyi bilen bir insan olarak bütün bunları yakından takip ediyorum. Bu günahtan ve suçtan uzaklaşın.
AK Partili vekil diyor ki "Biz, o vakıflarda hayırlı evlat yetiştireceğiz." Şunu bilin ki haram parayla hayırlı evlat yetişmez. Bakın, bu bir vicdan meselesidir. TÜGVA meselesi, TÜRGEV meselesi ve diğer tüm yandaş vakıfları nasıl kolladığınızı biz size söylüyoruz. AK PARTİ'li vekil dün çıkmış ne diyor, arkadaşlar, Türkiye toplumu duysun bunu, bu hırsızlığı biz söylediğimizde AK PARTİ'li vekil diyor ki "Biz, o vakıflarda hayırlı evlat yetiştireceğiz." Şunu bilin ki haram parayla hayırlı evlat yetişmez, haram parayla hayırlı evlat yetişmez arkadaşlar, bunu çok iyi bilin. Bakın, bunu siz çok iyi bilin: Ancak ve ancak devleti daha da yağmalayan, talan eden evlatlar yetiştirirsiniz, sizin gibi. Sizin gibi, tamam mı?
Ya savcılar, Ruhsar Pekcan'da ortaya çıkmadınız, Sedat Peker'in söylediklerinde ortaya çıkmadınız, her şeyde çıkmadınız, neredesiniz ya? Allah aşkına!
TÜGVA paralel devlet yapılanması oluşturmuşsunuz ya, apaçık ortada her şeyi ne yaptığı. Bütün bunların karşısında, evet, Meclis bunu örttü bu suçu. Peki, savcılar nerede? Savcılar nerede? Ya, bir Allah'ın kulu savcı bu suçlar için çıkmıyor meydana, neredesiniz ey savcılar? Ya savcılar, Ruhsar Pekcan'da ortaya çıkmadınız, Sedat Peker'in söylediklerinde ortaya çıkmadınız, her şeyde çıkmadınız, neredesiniz ya? Allah aşkına!
Bu Meclis'in vekilini haksız, hukuksuz bir davayla vekilliğimi düşürdünüz, cezaevine yolladınız ve daha sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla geri geldim.
Tamamen doğru konuşuyorum, asıl sizin yaptıklarınız sahtekârlıktır, tamam mı AK Parti vekili? Bunu bil. Bakın, biz, o savcılara buradan sesleniyoruz: İfade özgürlüğü kullanıldığı zaman hemen iddianameler, davalar açılır hak savunucuları için. Ya, benim için açtınız ya, utanın ya! Bu Meclisin vekilini haksız, hukuksuz bir davayla vekilliğimi düşürdünüz, cezaevine yolladınız ve daha sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla geri geldim. Bütün bu sahtekârlıklar hukuksuzlar sizin boyunduruk altına aldığınız yargıyla oldu, tamam mı?
Vekilliğimizi düşürebilirsiniz, zindanlara atabilirsiniz ama biz aynı yolda devam edeceğiz, bunu da bilin. Yerel istinaf ve Yargıtayın hukuksuz kararlarından sonra Anayasa Mahkemesinin kararıyla döndüm, 2 kez geldim bu Meclise, sizin hukuksuzluğunuza rağmen geldim, tamam mı? Bunu çok iyi bilin. Bakın, vekilliğimizi düşürebilirsiniz, zindanlara atabilirsiniz ama biz aynı yolda devam edeceğiz, bunu da bilin."