HDP'li Kerestecioğlu, akademisyenlerin temel haklarına yönelik ihlaller için Meclis’e araştırma önergesi sundu
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu; akademisyenlerin temel haklarına yönelik ihlallerin belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması istemiyle Meclis’e araştırma önergesi sundu. Önerge üniversitelerde yaşanan akademik tahribatın araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi için Araştırma Komisyonu kurulması istendi. Ayrıca Barış için Akademisyenlerin verilerine göre ihraç edilen, işten çıkarılan, gözaltına alınan ve hakkında dava açılan akademisyenlerin istatistiklerine yer verildi.
Önergede öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"Barış İçin Akademisyenler’in paylaştığı verilere göre, 406 imzacı akademisyen, KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş, 89’u işten çıkarılmış, 72’si istifa ettirilmiş, 27’si zorla emekli edilmiş, 505’i hakkında ise disiplin soruşturması açılmıştır. 70 akademisyen bu süreçte gözaltına alınmış, 4’ü tutuklandıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılmış (haklarında açılan TMK 7/2 davası ertelemelerle ve TCK 301 için izin beklentisiyle sürdürülmektedir), 688’i hakkında dava açılmıştır.
"Yüzlerce akademisyenin davası sürerken, 175 akademisyen, en az 15 en çok 36 ay olmak üzere değişen sürelerde hapis cezası almıştır. Cezası karara bağlanan akademisyenler arasında cezası ertelenmeyen hatta İstinaf Mahkemesi tarafından onaylandığı için cezaevine giren değerli bilim insanları da bulunmaktadır.
"KHK’larla ihraç edilen akademisyenlerin yurt dışına çıkışları süresiz olarak engellenmiş, KHK’larla ihraç edilmeyen pek çok akademisyenin pasaportları ise bir açıklama yapılmadan iptal edilmiştir. Üstelik yurt dışı yasakları, akademisyenlerin eşleri ve çocukları için de uygulanmıştır.
"Türkiye’de akademik ortam, binlerce akademisyenin ihraç edilmesi (OHAL’in ilanını takip eden süreçte Barış Akademisyenlerinin de aralarında bulunduğu toplam 6081 akademisyen KHK yoluyla ihraç edilmiştir) ve üniversitelerin özerkliğini yitirmesi (Rektörlük seçimlerinin kaldırılarak Rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanması, öğretim üyelerinin disiplin suçları açısından Devlet Memurları Kanunu’na tabi hale getirilmesi vb.) üniversiteleri hiçbir baskı ve kısıtlama hissetmeksizin özgürce ve bağımsız bilim üretilen kurumlar olmaktan çıkarmıştır.
"Başta Barış Akademisyenleri olmak üzere haksız biçimde üniversitelerden ihraç edilen akademisyenlerin haklarının iadesi ve yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi, akademinin yeniden özerk, bağımsız ve bilimsel bir yapıya kavuşturulması ve akademideki tahribatın onarılması, Türkiye’de bilimsel üretim ve gelecek nesiller için büyük önem taşımakta, Türkiye Büyük Millet Meclisine de bu bağlamda önemli bir görev yüklemektedir."