HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Diyanet TV’de yayınlanan programlarda kadınlara yönelik kullanılan ayrımcı söylemleri Meclis gündemine taşıdı. Kerestecioğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a “RTÜK, Diyanet TV’de kadınlara yönelik ayrımcı açıklamalar yayınlanmasına karşı bir yaptırım uygulayacak mıdır? Kadınlara yönelik ayrımcı söylemler kullanan Diyanet İşleri Başkanlığı görevlileri hakkında soruşturma açılması için Bakanlık olarak bir girişimde bulunacak mısınız” diye sordu.
HDP'li Kerestecioğlu, Diyanet TV'de yayınlanan programlarda kadınlara yönelik kullanılan ayrımcı söylemlerle ilgili Bakan Ersoy’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Kerestecioğlu, önergesinde şunları kaydetti:
“Anayasa’nın 130’uncu maddesine göre Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. Ancak son dönemde Başkanlık bünyesinde istihdam edilen kişiler, görev tanımlarının dışına çıkan, Anayasa’nın eşitlik ve ayrımcılık ilkesine aykırı açıklamalarla gündeme gelmektedir. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, Diyanet TV’de yayınlanan programında kadınların giyim tarzını hedef almıştır. İşliyen, düğünlerden bahsederken, ‘Salona bir giriyorum, hanım kardeşlerimiz bana kızmasınlar, sanki giyecek elbise yok, perişan. Niye böylesiniz? Allah, ‘camiye girerken örtün, düğün salonuna girerken açıl’ diye bir emir mi verdi’ ifadelerini kullanmıştır. İşliyen, konuşmasının devamında, ‘Babalar, abiler, kocalar; bu konuda eşlerimize, kızlarımıza telkinde bulunmamız, nasihat etmemiz, yönlendirmemiz gerekmiyor mu’ sözleriyle erkeklere kadınların kıyafetlerine müdahale etmesi için çağrı yapmıştır. İşliyen’nin müftülük yaptığı dönemde de başörtülü kadınları hedef aldığı ve ‘Başına rastgele dolamış olduğu bezi tesettür zannederek vücudunun diğer kısımlarında dar ya da şeffaf kıyafetlerle dolaşması haramdır’ dediği ortaya çıkmıştır.
Kadınlar, Diyanet TV’de ayrımcı söylemlerle ilk defa hedef alınmamıştır. Daha önce aynı kanalda bir programa katılan Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi İdris Bozkurt, pantolonların daracık olduğunu ve kadınların pantolon ile toplum içine çıkmasının tasvip edilmeyeceğini savunmuştur. Kadınların yaşam tarzlarını ve giyinme şekillerini hedef alan konuşmaların kamu görevlilerince basın-yayın organlarında rahatlıkla kullanılması, ayrımcılığın toplum nezdinde yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Sanatçılara, LGBTİ artı bireylere, dövmecilere yönelik aşağılayıcı ve ayrımcı açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen Ankara Melike Hatun Camisi İmamı Halil Konakçı, kadınları da ‘Bak sokaklar ne hale geldi. Kasap dükkanı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor artık. 100 yıl önce dedelerimizin yatak odasında göremediği kıyafetleri biz çarşıda, pazarda, plajda görüyoruz. Neden? Bu kadınların başında yok mu adamları, abileri, babaları, kocaları? Geçtim helali haramı, hadi buna inanmıyorsun, tamam ateistsin, imanın zayıf, ya hiç mi kıskanmıyorsun lan? Kızın, karın öyle sokağa çıkarken, video paylaşırken hiç mi vicdanın sızlamıyor? Benim aklım bu işi almıyor. Allah sonumuzu hayretsin’ sözleriyle hedef almıştır.
Kadınların toplu taşımada, sokakta, evde taciz edildikleri, öldürüldükleri bir ülkede, bu açıklamalar kadına yönelik şiddetin artmasına yol açmaktadır. Ancak 2018’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), televizyon ekranlarında yayınlanan ayrımcı ve şiddete yönlendirici söylemler hakkında herhangi bir işlem yürütmemektedir.”
Kerestecioğlu, Bakan Ersoy’a şu soruları yöneltti:
“RTÜK, Diyanet TV’de kadınlara yönelik ayrımcı açıklamalar yayınlanmasına karşı bir yaptırım uygulayacak mıdır? 6284 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesi, Radyo ve Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşlarının ve radyoların, ayda en az 90 dakika kadınların çalışma yaşamına katılımı, özellikle kadın ve çocukla ilgili olmak üzere şiddetle mücadele mekanizmaları ve benzeri politikalar konusunda Bakanlık tarafından hazırlanan ya da hazırlattırılan bilgilendirme materyallerini yayınlamasını zorunlu kılmaktadır. RTÜK, kanalların ilgili yasaya uyup uymadığını denetlemekte midir? Kadınlara yönelik ayrımcı söylemler kullanan Diyanet İşleri Başkanlığı görevlileri hakkında soruşturma açılması için Bakanlık olarak bir girişimde bulunacak mısınız?” (ANKA)